Ekim 2015 Raporu

1 Ekim 
TGC: Üyemiz Ahmet Hakan’a yapılan saldırıyı kınıyoruz
Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Ahmet Hakan’a ve korumasına yapılan saldırıyla ilgili bir açıklama yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, “Üyemiz Ahmet Hakan’a yapılan saldırıyı kınıyoruz. Ahmet Hakan’ı hedef gösteren, ölümle tehdit eden kişilerle ilgili İçişleri Bakanlığı’nı göreve çağırıyoruz” dedi. TGC Yönetim Kurulu’nun açıklamasında, “Seçime giderken medya kuruluşlarının ve gazetecilerin Cumhurbaşkanı, iktidar ve iktidarı destekleyen bazı yazarlar tarafından sürekli hedef gösterilmesi sözlü ve fiziksel şiddeti körüklemektedir. Her ne kadar geçici iktidarın Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’de basının özgür olduğuna inansa da bu ülkede her gün bir yayın organı basılmakta, gazeteciler saldırıya uğramaktadır. Son olarak aylardır iktidar yanlısı medya organlarının yazarları tarafından açıkça dayak ve ölümle tehdit edilen üyemiz Ahmet Hakan, dün gece korumasıyla birlikte saldırıya uğramış ve hastaneye kaldırılmıştır. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünü hedef alan bu çirkin saldırıyı kınıyoruz. Meslektaşımıza geçmiş olsun diliyoruz. Ahmet Hakan’a yönelik tehditlerle ilgili bugüne kadar seyirci kalan ve görevini yerine getirmeyen İçişleri Bakanlığı’nı görevini yapmaya, gözaltına alındığını öğrendiğimiz saldırganların kimliklerini açıklamaya davet ediyoruz. Bağımsız ve bağlantısız gazetecilerin her türlü baskıya rağmen görevlerini yapmaya devam edeceğini tüm kamuoyuna saygıyla duyururuz” denildi.


1 EKİM
Başkan Olcayto: İnadına gazetecilik yapmaya devam edeceğiz
Evrensel Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Vural Nasuhbeyoğlu ve Arif Koşar, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla yargılanmak üzere adliyedeydi. Duruşmayı izlemeye; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Genel Sekreter Sibel Güneş’in de aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci adliyedeydi. Ancak duruşma hakimin raporlu olması nedeniyle ertelendi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, “Gazetecilerin üzerindeki yük her gün biraz daha ağırlaşıyor. Tehditler giderek artıyor. En son üyemiz Ahmet Hakan’a yapılan bir saldırı söz konusu. Bunun altından elbette birlik olarak kalkacağız. Dayanışma haline olmamız gerekiyor. Türkiye’de İçişleri Bakanı’nın İstanbul’da büyük yetkilerle donatılmış Vali’nin, Emniyet Müdürü’nün gazetecileri adeta yurttaş olarak görmemesi, devletin bütün yurttaşları koruması gerekirken gazetecileri korumaktan adeta kaçınması, gazetecileri düşman ilan eden iktidarın temsilcilerine görüşüne sahip çıkması çok yanlış bir tutum. Çağdaş demokrasilerde böyle bir görüntü yok. Türkiye’de bu görüntü giderek artıyor. 1 Kasım seçimleri yaklaştıkça iktidar daha da hırçınlaşıyor. İşimiz daha zor ama bizi yıldıramayacaklar. İnadına bağımsız bağlantısız gazetecilik yapmaya devam edeceğiz” dedi.

1 EKİM
GÖP: Korkmuyoruz
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin de içinde bulunduğu Gazetecilere Özgürlük Platformu, Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Ahmet Hakan’a yapılan saldırıyı protesto etmek üzerine Cağaloğlu’nda bulunan İstanbul Valiliği önünde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı ve GÖP Dönem Sözcüsü Uğur Güç, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, TGS İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş, TGC Onur Kurulu Üyesi Şükran Soner, TGC Balotaj Kurulu Üyesi Engin Başçı, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Metin Celal Zeynioğlu, , Basın Konseyi'nin başkanı Pınar Türenç, Pen Türkiye Merkezi 2. Başkanı Halil İbrahim Özcan, Çağdaş Gazeteciler Derneği adına Nazım Alpman ile Tuğrul Eryılmaz ve Mustafa Bakacak’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci katıldı.
TGS Genel Başkanı ve GÖP Dönem Sözcüsü Uğur Güç'ün okuduğu açıklamada şu görüşler yer aldı: “Baskılarınızdan, saldırılarınızdan, tehditlerinizden, davalarınızdan korkmuyoruz. Yolumuzu kesseniz de, bizleri darp etseniz de, yıllarca cezaevlerinde yatmakla tehdit etseniz de biz gazeteciler olarak gerçekleri yazmaya devam edeceğiz.”

2 EKİM
IPI: Türkiye’deki basın özgürlüğü ihlallerini raporlaştırıyoruz
Dünyanın en köklü ve yaygın basın meslek örgütlerinden olan Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) İletişim Direktörü Steven M. Ellis, son dönemde Türkiye'de yaşanan basın özgürlüğü ihlallerinin rapor edildiği yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Sayın Hakan'ın, hükümet yanlısı bir medya kuruluşunun köşe yazarı tarafından ölümle tehdit edilmesinden haftalar sonra vahşi şekilde darp edilmesinin bir tesadüf olduğunu kabul etmek zor. Gazetecilerin ve medya kuruluşlarının bir dizi saldırı ve düzmece ceza soruşturmasına maruz bırakıldığı eylül ayından sonra bu durum daha da geçerlilik kazanıyor. Türk yetkililer 1 Kasım seçimlerinin meşru görülmesini istiyorlarsa, Türkiye'deki seçmenleri gelecekleri hakkında bilgiye dayalı kararlar almaktan alıkoymayı amaç edindiği anlaşılan bu suistimallere son verip gazetecileri şiddetten koruyacak adımları derhal atmalıdırlar."

2 EKİM
Hürriyet ve Radikal’e siber saldırı
Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan’ın saldırıya uğramasının ardından bu kez de Hürriyet ve Radikal’in sitelerine DDOS saldırısı yapıldı. radikal.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Ezgi Başaran, saldırıyı Twitter hesabından duyurarak, “Yaklaşık yarım saattir Hürriyet ve Radikal çok yoğun DDOS saldırısı altında. Sitelerin yavaşlaması ondandır” ifadelerini kullandı. Hürriyet Dijital Medya Grup Koordinatörü Bülent Mumay ise yine Twitter’dan “Sitemize yönelik DDOS saldırısı başlatanlar, boşuna zorlamayın bünyenizi.. #KorkmuyoruzYılmayacağız” mesajını paylaştı.

2 EKİM
İstanbul Valiliği'nden 2 yazara koruma
Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan geçen gece evinin önünde 4 kişinin saldırısına uğraması üzerine valilik harekete geçti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Koruma Şubesi, Ahmet Hakan'ın avukatı Turgut Kazan'in koruma önlemlerinin arttırılması yönündeki 14 Eylül tarihli dilekçesini işleme koydu. Saldırıya uğrayan Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'a yakın koruma verilemesi kararı alındı. Avukatlarının koruma talebinde bulunduğu Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök'e de yakın koruma verilmesi karara bağlandı.

3 EKİM
İki muhabirin yaşamını yitirdiği Bayram Oteli davasında karar
Van'da 23 Ekim 2011 tarihinde meydana gelen Richter ölçeğine göre 7.2 büyüklüğündeki deprem ardından, 9 Kasım 2011 tarihinde Richter ölçeğine göre 5.6 büyüklüğündeki depremde 25 bina ile birlikte Bayram Oteli de yıkıldı. Yıkılan otelin enkazında Doğan Haber Ajansı muhabirleri Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir'in de aralarında bulunduğu 24 kişi yaşamlarını yitirdi. Van 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada otel sahibi Tevfik Bayram, 'Bilinçli taksirle 1'den fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek' suçundan 11 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi, 'Eylemin ağırlığı ve ölen kişi sayısının fazlalığı' nedeniyle otel sahibi Tevfik Bayram'a verilen cezayı az bularak yerel mahkemenin kararını bozdu. Kararın bozulmasının ardından mahkeme bugün, otel sahibi Tevfik Bayram'a 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek' suçundan 15 yıl 6 ay 20 gün hapis cezasına çarptırdı ve tutukluluğunun devamına karar verdi.

3 EKİM
Somali’de 1 televizyon kapatıldı
Somali'nin başkenti Mogadişu'da bir televizyon kanalının kapatıldığı ve 2 çalışanının gözaltına alındığı bildirildi. Anadolu Ajansı’nın haberine göre; Londra merkezli Universal isimli televizyon kanalı gece düzenlenen baskının ardından kapatıldı. Televizyon çalışanları, kapatma kararı öncesinde hiçbir ihtar almadıklarını kaydetti.Somali Gazeteciler Federasyonu ise yaptığı yazılı açıklamada, Somali makamlarının basın hürriyetine aykırı bu fiilini eleştirirken gözaltına alınan gazetecilere yöneltilen suçlamalarla ilgili açıklama yapılması talebinde bulundu. Kapatma ve gözaltı kararının, eylül ayında televizyonda Somali hükümetinin ve Afrika Birliği Barış Gücü'nün (AMISOM) işlediği ihlalleri ele alan bir programın yayınlanmasının ardından alındığı belirtiliyor. (AA)

4 EKİM
Muhabirin kafasına silah dayayarak gözaltına aldılar
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde sokağa çıkma yasağını ardından belediyenin bahçesine de baskın yapan polis, Özgür Gün Tv çalışanı Murat Demir ile DİHA muhabiri Serhat Yüce'nin kamera ve makinelerine el koyarak gözaltına aldı. Belediye bahçesindeki gazetecileri tehdit eden polis, Özgür Gün çalışanı Murat Demir'in kafasına silah dayadı. Kafasına silah dayanan Demir'in "tamam çekmiyoruz" sözlerini dinlemeyen polis, Demir'i yaka paça gözaltına aldı. Polisin Özgür Gün çalışan Murat Demir'e saldırı kameralara yansıdı.


5 EKİM
Hrant Dink cinayetinde 9 kişiye gözaltı kararı
İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılığı tarafından Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin kamu görevlilerinin ihmali olup olmadığına ilişkin yürütülen soruşturmada 9 şüpheli hakkında "Tasarlayarak Kasten Öldürmeye Yardım", "Resmi Belgede Sahtecilik", "Resmi Belgenin Yok Edilmesi ve Gizlenmesi" ve "Görevi Kötüye Kullanma Suçları"ndan gözaltı kararı çıkarıldı.

6 EKİM
TGC Sedef Kabaş’ın duruşmasını izledi
Gazeteci Sedef Kabaş’ın sosyal paylaşım sitesi Twitter’da yazdığı mesaj nedeniyle yargılandığı davada beraat kararı çıktı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmayı; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği'ne getirilen Abdülhamit Bilici, gazeteciler Zafer Arapkirli, Ceyda Karan, CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi izledi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, basın açıklamasında yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak 2010 yılından bu yana özellikle bütün gazeteci duruşmalarını ve davalarını izliyoruz. Gazetecilik mesleğinin terörizmle, gazetecilerin teröristlikle bağdaştırıldığı bir ülkede yaşıyor olmanın rahatsızlığı içindeyiz. Sedef Kabaş’ın beraat etmesi bu anlamda çok anlamlı. Halkın haber alma hakkı açısından anlamlı bir karar. İktidarın da eleştiriye tahammül etmesi gerektiğinin de simgesi olacak kararlardan biri. Hem iktidarın, hem iktidarın bürokratlar için de örnek bir karar olduğunu düşünüyoruz. Geriye dönüp baktığımızda bu dönemi de basın tarihi açısından bir utanç dönemi olarak hatırlayacağız. Gazeteciler görevlerini bağımsız ve bağlantısız yapmaya devam edecekler. Seçimden sonra Türkiye'ye tahammül becerisi gelişmiş bir iktidar diliyoruz."

6 EKİM
HDP heyetinden TGC’ye ziyaret
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, Hakların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, İstanbul Milletvekili Garo Paylan, İstanbul Milletvekili Sezai Temelli, HDP İstanbul Eşbaşkanı Ayşe Erdem’i kabul etti. Ziyarette; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir hazır bulundu. Hakların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ise şöyle konuştu: “Baskı altında olan, zor koşullara rağmen müthiş bir emekle mücadele veren basın emekçilerine buradan teşekkür etmek istiyorum” dedi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, şunları söyledi:
“Basının üzerinde bulunduğu bu zor günlerde bu tür ziyaretlere ihtiyacımız var. Türkiye’de düşünceyi ifade özgürlüğü, insanların temel hak ve özgürlükleri kısıtlanıyor. Hukuk ne yazık ki tam anlamıyla işlemiyor. Demokrasinin bütün kurallarıyla işlediğini söyleyebilmek mümkün değil. Böyle bir ortamda elbette basın özgürlüğü de olmuyor. Hukukta bize öğretilen ilk şey, basın özgürlüğünün gazetecinin özgürlüğü olmadığı; basın özgürlüğünün halkın haber alma, doğru bilgilenme özgürlüğü olduğudur. Türkiye’de bu gerçekleşmiyor. Haber karartmalar var. Çok fazla yasaklamalar var. Ben gazeteci olduğum halde bugün Reyhanlı’da ne olduğunu bilemiyorum. Biz gazeteci olarak bilemiyorsak halk nereden bilecek? MİT tırları olayını, Roboski’de ne olduğunu kimin emir verdiğini, kimin o insanların ölümüne neden olduğunu hâlâ öğrenebilmiş değiliz. Umudumuzu hiç kaybetmiyoruz. Umuyoruz; 1 Kasım sonrası, Türkiye’de özgür basının, çağdaş demokrasinin yeşereceği yeni bir dönemin ilk adımı olur.”

6 EKİM
“Halkın haber alma hakkına silah dayandı”
Gazetecilik meslek örgütleri, tüm medya kuruluşlarının yöneticilerini bir araya getirmeye devam ediyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) ve DİSK Basın-İş, gazeteciliğin içinde bulunduğu baskı ve güç koşullarını ele alan "Özgür Basın Özgür Toplum İçin Dayanışma Toplantısı" nın ikincisi Basın Müzesi’nde gerçekleştirdi. Toplantıda; halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için görev yaparken gazetecilerin yaşadığı sorunlar ele alınarak, çözüm önerileri geliştirildi. Toplantıya; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı ve GÖP Dönem Sözcüsü Uğur Güç, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdülhamit Bilici, Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, DİSK Basın-İş Genel Sekreteri Özge Yurttaş, Today's Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, BirGün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Berkant Gültekin, Bianet Yayın Yönetmeni Haluk Kalafat’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci katıldı.

OLCAYTO: MESLEK ÖRGÜTLERİ ARASINDA BİR SORUN YOK
TGC Başkanı Turgay Olcayto, yaptığı açılış konuşmasında şunları dile getirdi:
“Gazetecilere Özgürlük Platformu, kurulduğu 2010 yılından bu yana üye olan tüm meslek kuruluşlarının verdiği kararlar doğrultusunda hareket ediyor. Bu dönem GÖP sözcülüğünü TGS yürütüyor. Ahmet Hakan’ın uğradığı saldırıyla ilgili GÖP, önce bir basın açıklaması yaptı. Sonra da İstanbul Valiliği önünde dayanışma amaçlı bir basın açıklaması daha gerçekleştirdi. Basın Konseyi bu süreçte ertesi gün bir yürüyüş yapılmasını önerdi. Ancak GÖP bileşenleri ön hazırlık yapılmadan yürüyüşe yeterli katılım sağlanamayacağını belirterek bu öneriyi kabul etmedi. Sonraki haftalarda geniş katılımlı bir yürüyüş yapılmasına karar verildi. Basın Konseyi, yürüyüş konusunda ısrarcı oldu ve kendi adına bu yürüyüşü organize etti. Olay bundan ibaret. Gazetecilik meslek örgütleri arasında bir sorun söz konusu değil.”

GÜNEŞ: GAZETECİLERİ DAYANIŞMAYA ÇAĞIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, şöyle konuştu:
“İktidar, medyayı bölmek, hedef göstermek için sistematik bir çalışma yürütüyor. Basın İş Kanunumuzu değiştirmek için çabaları var. Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu aracılığıyla kendi denetimlerinde geçmişin Türk Basın Birliği örgütlenmesini oluşturmayı planlıyorlar. Hazırladıkları gazeteciliğin standartlarını koyan yönetmelikle iktidara uygun tek tip gazeteci yetiştirmenin çalışmasını yürütüyorlar. Biz; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Çağdaş Gazeteciler Derneği ve DİSK Basın-İş olarak, ’Özgür Basın Özgür Toplum İçin Dayanışma’ toplantılarını düzenli olarak yapacağız. Gazetecileri dayanışmaya, halkın haber alma hakkı için mücadele edilmesine davet etmeye devam edeceğiz. 10 Ekim’de Ankara’da sendikaların barış ve demokrasi konulu yürüyüşüne de TGC olarak destek vereceğiz.”

7 EKİM
TGC: Digitürk’ün tutumu basın özgürlüğüne aykırıdır
Digitürk’ün bazı yayın organlarını platformundan çıkarması üzerine açıklama yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu “Seçim öncesi Tivibu’dan sonra Digitürk’ün de Kanaltürk, Samanyolu TV, Mehtap TV, Samanyolu Haber, Bugün TV, Yumurcak TV ve Irmak TV ‘yi platformundan çıkarması basın özgürlüğüne aykırıdır. Bu hukuksuz uygulamadan vazgeçilmelidir” dedi.
TGC Yönetim Kurulu’nun yaptığı açıklamada şu görüşler yer aldı:
“Seçim öncesi halkın gerçekleri öğrenme kanallarının açık tutulması büyük önem taşıyor. Ancak iktidar, halkın gerçekleri öğrenme kanallarını tıkayan uygulamalarına ısrarla devam ediyor.
Bu uygulamaları kamuoyuna kısaca hatırlatmayı yararlı görüyoruz:
1.İktidarın etkisiyle Digitürk Ulusal Kanal’ı mahkeme kararına rağmen digital yayın platformuna dahil etmemiştir.
2. Daha sonra Tivibu, Bugün TV, Samanyolu Haber ve Mehtap TV’yi digital platformundan çıkarmıştır.
3.Son olarak da Digitürk yürüyen bir soruşturmayı gerekçe göstererek Kanaltürk, Samanyolu TV, Mehtap TV, Samanyolu Haber, Bugün TV, Yumurcak TV ve Irmak TV ‘yi platformundan çıkarmıştır.
Medya kuruluşlarının basılması, gazetecilerin başına polislerin silah dayaması, gazetecilerin dövdürülmesinden sonra, iktidar eliyle digital yayın platformlarında sansür uygulamaları zirveye yerleşmiştir.
Digitürk bu kararıyla medyada eşitlik ilkesini bozmuş, basın özgürlüğüne aykırı davranmış, seçim öncesi halkın haber alma hakkını engellemiştir.
Tivubu gibi Digitürk de bir kamu dijital yayın platformu olarak medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara tarafsız, hakkâniyet ölçülerinde, makul ve ayrımcılık içermeyecek koşullarda hizmet vermek ile yükümlüdür. Digitürk bu hukuksuz uygulamadan vazgeçmelidir.”

8 EKİM
TGC Başkanı Olcayto: Sennur Sezer'in şiirleri hep yüreğimizde yaşayacak
İstanbul'da eşi Yazar Adnan Özyalçıner'le birlikte yaşadığı evde yaşamını yitiren şair, yazar Sennur Sezer, son yolculuğuna uğurlandı. Sennur Sezer için Evrensel Gazetesi, Hayat Televizyonu, Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) ve Evrensel Basım Yayın tarafından, Evrensel Gazetesi'nin Kocamustafapaşa'daki merkez binası önünde anma töreni düzenlendi. Törene; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, TYS Başkanı Mustafa Köz, PEN’den Halil İbrahim Özcan’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, üzüntüsünü şu sözlerle dile getirdi: “Sennur Sezer'le 55-60 yılı bulan dostluğumuz var. Onun emek toplumuna verdikleri, şiirleri hep yüreğimizde yaşayacak. Onu hiç unutmayacağız.”

8 EKİM
Bülent Keneş yeniden gözaltına alındı
Todays Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş'in, paylaştığı yazılarla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla tutuklama istemiyle sevk edildiği mahkemece serbest bırakılmasına yapılan itiraz kabul edildi. Keneş hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, attığı tweetler nedeniyle hakkında yakalama kararı çıkartılan Today's Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş'i gözaltına almak için Zaman gazetesi binasına gitti. Gazete çalışanları, yakalama kararını protesto etti. Keneş, gözaltına alındıktan sonra tutuklandı.

9 EKİM
Anadolu Ajansı muhabiri IŞİD saldırısında hayatını kaybetti
Anadolu Ajansı Halep muhabiri Salih Mahmud Leyla (27) bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda hayatını kaybetti. Leyla, Halep kırsalındaki Hıreytan ilçesinde bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda yaşamını yitirdi. Saldırının meydana geldiği bölgedeki yerel kaynaklar bombalı eylemin terör örgütü IŞİD tarafından gerçekleştirildiğini bildirdi. Temmuz ayında Halep'in Cemiyet ez-Zehra bölgesindeki çatışmaları izlerken yüzünden yaralanan Leyla, tedavi için Türkiye'ye getirilmişti. Leyla görevi boyunca Suriye'nin kuzeyindeki çatışmalara ilişkin çok sayıda fotoğraf ve görüntü kaydetmiş, çatışma altında yaşayan halkın sıkıntılarına ilişkin raporlar sunmuştu.

10 EKİM
TGC’den Ahmet Hakan'a ziyaret
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto ve Genel Sekreter Sibel Güneş, geçtiğimiz hafta saldırıya uğrayan gazeteci Ahmet Hakan’a geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.Ziyaret sonrası açıklama yapan Olcayto, şunları söyledi:
“Ahmet Hakan bizim Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi. Ayrıca medyada çok beğendiğimiz bir arkadaşımız. Onu ziyaret ettik. Alçakça diyeceğimiz saldırıyı zaten kınamıştık ama bu kez de kendisini ziyaret edip görmek istedik. Çok şükür sağlığı iyi, o bakımdan çok mutluyuz. Yakında yazılarına başlayacak. Bu Ahmet Hakan’a yapılmış bir saldırı değil, aslında basın özgürlüğüne, düşünceyi ifade özgürlüğüne yapılmış bir saldırıdır. O bakımdan çok üzücü... Türkiye’de şiddetin giderek tırmandığını görüyoruz. Üstelik kolluk güçlerinden de kaynaklanan bir tırmanma var. Mesela Silvan’daki arkadaşımızın kafasına tabanca dayanıyor, bir başka arkadaşımız dövülüp gözaltına alınıyor. Erişim engelleniyor. Özellikle Güneydoğu’da haber portallarına erişilemiyor. Böyle bir durumda Türkiye’nin demokratik bir rejiminden söz etmek çok da mümkün değil. Umuyoruz ki bunları 1 Kasım seçimlerinden sonra bir ölçü de olsa geride bırakan bir Türkiye’ye uyanırız. Bütün temennimiz bu. Ahmet Hakan’a ve tabii CNN, Hürriyet ailesine tekrar geçmiş olsun diyoruz.”

10 EKİM
TGC: Terörü lanetliyor sorumluların en kısa sürede bulunmasını diliyoruz
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu yayınladığı açıklamada Ankara'da yapılması planlanan Barış Emek ve Demokrasi Yürüyüşü öncesinde 86 kişinin ölmesine 186 kişinin yaralanmasına yol açan terör olayını lanetledi.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Seçim öncesi terörün acımasızlığı bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Barış emek ve demokrasi amacıyla yapılan bir miting öncesi masum insanları hedef alan bu insanlık dışı vahşeti lanetliyor ve kınıyoruz. Terör saldırısında hayatını kaybeden yurttaşlarımızın acısını tüm ulusumuzla birlikte yürekten paylaşıyoruz. Yaralanan vatandaşlarımıza 'geçmiş olsun' diyoruz. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu olarak inancımız odur ki, bu tür terör olaylarının ülkenin birliğini ve dayanışmasını bozmaya gücü yetmeyecektir. Demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile işletilmesini engellemeye dönük her türlü terörün karşısında ulusça durmanın zamanıdır. Bu kararlılıkla en kısa sürede olayın aydınlatılmasını, sorumlularının cezalandırılmasını bekliyoruz.”

11 EKİM
Davutoğlu: Star Medya Grubu Başkanı'na saldırının failleri 'yakalandı'
Çankaya Köşkü'ndeki görüşmeden sonra bir açıklama yapan Kemal Kılıçdaroğlu Ahmet Davutoğlu'na Sancak'a yapılan saldırıdan bahsettiğini belirterek şunları söyledi:"Murat Sancak'a yapılan saldırıdan bahsettim. Bir gazetenin CEO'su silahlı saldırıya uğruyor. Bunun faillerinin derhal yakalanması gerektiğini söyledim. Sayın Davutoğlu, faillerin yakalandığını söyledi.

12 EKİM
TGC Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri açıklandı
Türk Basınının önde gelen kalemlerinden ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti önceki başkanlarından Şeyhül Muharririn Burhan Felek adına verilen TGC Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri belirlendi. Ödüller, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto’nun başkan, Atilla Güner’in yazman olduğu; TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Genel Sekreter Yardımcısı Niyazi Dalyancı, TGC Denetim Kurulu Üyesi Engin Başçı, TGC Onur Kurulu Üyesi Şükran Soner, TGC önceki Başkanı Nail Güreli, Esat Yılmaer ve Rahmi Turan’dan oluşan seçici kurul tarafından belirlendi. Nail Güreli ve Şükran Soner oylarını yazılı olarak gönderdi. Niyazi Dalyancı oylamanın kendisiyle ilgili bölümüne katılmadı. Oylama sonunda yönetmeliğe göre; 70 yaşından gün alan, meslekte 50 yılını tamamlayan ve mesleğini sürdüren gazeteciler Ali Sirmen, Fatma Karaali İlem, Halit Deringör, Kenan Akın, Mehmet Türker, Nezih Danyal, Niyazi Dalyancı, Okşan Atasoy, Şevket Uygun ve Yalçın Bayer Burhan Felek Hizmet Ödülü’ne değer görüldüler.

12 EKİM
Kanallar digital platformlardan çıkarılmaya devam ediyor
Aralarında Samanyolu TV, Bugün TV, Kanal Türk ve Yumurcak TV’nin de bulunduğu bazı kanalların, Tivibu, Digiturk ve Turkcell TV’den sonra Kablo TV ve Teledünya platformlarından da çıkarıldığı belirtildi.. Konuyla ilgili kendilerinin de ayrıntılı bilgiye sahip olmadığını aktaran müşteri temsilcileri, “Bize sadece bilgilendirme maili gönderildi. Arayanlara da sadece yönetim kurulu kararı denmemiz istendi. Bizim de hangi kanalların kaldırıldığı ve hangi gerekçeyle kaldırıldığıyla ilgili bilgimiz yok” dedi.

13 EKİM
Reuters muhabiri Diyarbakır'da gözaltına alındı
İngiliz Haber Ajansı (Reuters) muhabiri Faruk Yüce'nin Diyarbakır'da gözaltına alındığı öğrenildi. Diyarbakır’da Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile bazı kitle örgütlerinin birlikte düzenlediği yürüyüşü takip eden Reuters’in muhabiri ve kameramanı Faruk Yüce, gözaltına alındı. Yüce’nin gözaltına alınmaması için gazeteci arkadaşları büyük uğraş verdi ancak polis Yüce’nin cep telefonuyla görüntü çektiğini belirterek, gazeteciyi bırakmadı.

14 EKİM
TGC İzmir'de Yeni Asır Gazetesi’ne yapılan saldırıyı kınadı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu yaptığı bir açıklamayla Yeni Asır Gazetesi’ne yapılan yumurtalı ve boyalı saldırıyı kınadı. Açıklamada “Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne yönelik saldırıların direkt halkın haber alma hakkına yönelik saldırı olduğunu düşünüyoruz ve bu saldırıyı kınıyoruz” denildi. TGC Yönetim Kurulu’nun açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“Yeni Asır Gazetesi'nin İzmir'in Çankaya Semti'ndeki merkez binasının bir grup tarafından basılması kırmızı boya ve yumurta fırlatılması, çalışanların tehdit edilmesi kabul edilemez. Gazeteleri ve gazetecileri hedef gösteren bu saldırıyı kınıyoruz. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne yönelik saldırılar direkt halkın haber alma hakkına dönük saldırılardır. Demokrasi farklı görüşlere tahammül etme rejimidir. Tek tip insan, tek tip gazeteci ve tek tip haber rejimi değildir. Saldırganların gerekli cezaya çarptırılmalarını bekliyoruz. Yeni Asır Gazetesi yöneticilerine ve çalışanlarına geçmiş olsun diyoruz.”

14 EKİM
Ankara katliamıyla ilgili her türlü habere yayın yasağı getirildi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca canlı bombaya ilişkin sürdürülen soruşturmaya “geçici“ olarak yayın yasağı koydu. Karar, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından 14 Ekim’de medya kuruluşlarına “ivedi” ibaresiyle bildirildi. Cumhuriyet Savcısı Tekin Küçük imzalı kararda, “soruşturma dosyası kapsamı hakkında yazılı, görsel, sosyal medya ile internet ortamında faaliyet gösteren her türlü medyada her türlü haber, röportaj, eleştiri ve benzeri yayınların yapılmasına yasaklanmasına karar verildiğinden, söz konusu kararın infaz edilmesi için gereği rica olunur” denildi.

14 EKİM
Nokta'nın 'AKP Günlükleri' haberine erişim engeli
Nokta Dergisi, haberi kullanan diğer haber sitelerinin linklerine engelleme girişimi başlattığını yazdı.Nokta dergisinin bu haftaki kapağında yer alan "AKP Günlükleri" başlıklı haberde, 7 Haziran seçim sonuçlarını değerlendiren parti kurmaylarına ait olduğu iddia edilen özeleştirilerin de yer aldığı ifadelere yer verilmişti. Haberin yayınlanmasının ardından, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Ömer Çelik, “hayal mahsulü ve kurgu” açıklaması yapmıştı.

14 EKİM
Bülent Keneş tahliye edildi
Today's Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, tweetlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanmıştı. Avukatları, Keneş'in tutuklanmasına itiraz etti. Avukat Hasan Günaydın, tutuklama kararını veren İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliğine dilekçe verdi. Kararını gözden geçirmesini istediği hakimden aksi durumda itiraz dilekçesini İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliğine göndermesi istendi. Avukat Hasan Günaydın'ın itirazını değerlendiren 8. Sulh Ceza Hakimi Atilla Öztürk, Bülent Keneş'in tahliyesine karar verdi.


15 EKİM
TGC ve TGS Basın Kartı Yönetmeliği’nin iptali için Danıştay’da dava açtı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın açtığı davanın dilekçesinde “Hiçbir hukuksal gerekçeye dayanmayan, Türkiye’nin en çok sarı basın kartı üyesine sahip davacılardan görüş dahi alınmadan çıkarılan yönetmelik tamamen siyasi gerekçeyle değiştirilmiştir” denildi.
Basın Kartı Komisyonu’na üye olan gazetecilik meslek örgütlerinin görüşü alınmadan 28.08.2015 tarihinde çıkarılan Basın Kartları Yönetmeliği’nin iptali için dava açıldı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın 14 Ekim 2015 tarihinde açtığı davada yönetmeliğin davacıların görüşüne dahi başvurulmadan idarenin keyfi tutumuyla hazırlandığı vurgulandı Danıştay’da açılan davada; yönetmeliğin kamu yararını gerçekleştirmekten uzak olduğu, Anayasa başta olmak üzere kanunlara aykırı olduğu hatırlatıldı. Aralık 2014 tarihindeki Basın Kartı Komisyonu Toplantısı’nda sürekli basın kartını hak ettiği belirlenen 94 gazeteciye kartlarının verilmediği, kartların Genel Müdür tarafından keyfi olarak imzalanmadığına dikkat çekildi. Dava dilekçesinde kamu yararı göz önüne alınarak idarenin savunması alınıncaya kadar yürütmenin durdurulması talep edildi.
DAVA DİLEKÇESİNDEKİ YER ALAN İTİRAZ NOKTALARI
1.KOMİSYONUN YAPISI DEĞİŞTİRİLDİ
1973 yılından beri Komisyon 13 kişiden oluşurken 2015 tarihli dava konusu yönetmelik ile üye sayısı 15 kişiye çıkarıldı. 50 yıldır süregelen komisyonun yapısı değiştirildi. Komisyondan Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti çıkarıldı. Davacılardan Türkiye Gazeteciler Sendikasının üç temsil hakkı bire indirildi. Gazetecilik meslek örgütlerinin temsil oranı üçte bire düşürüldü. Genel Müdürlüğün Komisyona seçtiği üye sayısı artırıldı.
2. BYEGM’NİN GÖREVİ KOMİSYONUN YAPISINI BELİRLEMEK DEĞİLDİR
231 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün görevlerinden biri “basın yayın kuruluşlarına ve gazetecilere basın kartı düzenlemek, komisyonun sekretaryasını yürütmek” olarak tarif edilmişti. Yeni yönetmelikle ise BYEGM’ne Basın Kartı Komisyonu’na üye belirleme yetkisi sağlandı.
3. AA VE TRT’DE ÇALIŞANLARLA ÖZEL SEKTÖRDE ÇALIŞANLAR ARASINDA EŞİTSİZLİK YARATILDI
Yeni yönetmelikle AA ve TRT’de Basın İş Kanunu dışında çalıştırılan kişilere Basın Kartı verilmesinin yolu açıldı. Anadolu Ajansı ve Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nda özellikle sözleşme ile çalıştırılanlar ile özel sektör Basın Yayın Kuruluşlarında çalışanlar arasında birden fazla eşitliksizlik yaratıldı. TRT ve Anadolu Ajansı’nda 5953 sayılı yasa kapsamı dışında da gazeteci çalıştırılmasının önü açıldı. Çalışanların hakları kısıtlandı.
4. GEÇİCİ İŞSİZ KALAN GAZETECİ 1 AY DEĞİL 3 AY SERBEST BASIN KARTI TAŞIMALI
Geçici olarak işsiz kalan basın kartı sahibinin eski yönetmeliğe göre üç ay taşıyabildiği serbest basın kartının süresi yeni yönetmelikle bir aya düşürüldü.

15 EKİM
Gazetecilere Özgürlük Platformu Ankara katliamını protesto etti
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), DİSK Basın-İş, Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS), Türkiye Foto Muhabirleri Derneği, Parlamento Muhabirleri Derneği, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Haber-Sen, Avrupa Gazeteciler Birliği Türkiye Temsilciliği, Basın Konseyi ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun da aralarında bulunduğu Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP), 10 Ekim Cumartesi katliamının gerçekleştiği Ankara Garı'nın önünde sessiz bir yürüyüşle ölenlerin anısına saygı duruşunda bulundu. GÖP temsilcileri olayın yaşandığı noktaya çiçekler bıraktı. Törene; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, TGC Ankara Temsilcisi Taylan Erten, GÖP Dönem Başkanı ve TGS Genel Başkanı Uğur Güç, Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay, G9 Platformu Sözcüsü ve Avrupa Gazeteciler Birliği Onursal Genel Başkan Yardımcısı Doğan Tılıç, Parlamento Muhabirleri Derneği Başkanı Köksel Bozkurt, Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Yılmaz Karaca ve Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyesi Başar Yaltı katıldı.
Ankara Garı önünde yapılan törende GÖP Dönem Başkanı ve TGS Genel Başkanı Uğur Güç bir açıklama yaptı. Güç, “Biz gazeteci meslek örgütlerinin oluşturduğu Gazetecilere Özgürlük Platformu olarak getirilen yasakları tanımıyoruz. Bu yasaklar bizim için yok hükmündedir. 10 Ekim 2015 günü tam bu noktada Başkentimiz Ankara'nın ve tüm halklarımızın kalbinde, kalbimizde bombalar patlatıldı. Artık kaybettiklerimiz adına yaşamaktan utanır hale geldik. Teker teker ölüyorduk zaten. Şimdi yüzer yüzer ölüyoruz. Barış için ölenlerimizin hatırasını, yayınlanan görüntüleri, fotoğrafları bu toplum unutmayacak. Ne kadar yasak getirirseniz getirin vicdanlarımız haykıracak. Burası 10 Ekim 2015 günü Ankara'da, Ankara Garı'nın önünde, barış diye haykırarak ölen 100 insanımızın katledildiği yer, sözün bittiği yer... Burası kanlı meydan.”

15 EKİM
TGC Ankara katliamına getirilen yayın yasağına karşı dava açıyor
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), 19 Ekim Pazartesi günü 10 Ekim Ankara katliamı ile ilgili yayın yasağının kaldırılması için dava açacak.
TGC Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada “Yayın yasağı basın özgürlüğüne müdahale ve sansür niteliği taşıdığı için kaldırılması yönünde dava açıyoruz. Asıl olan yayın yasağı değil, halkın haber alma hakkıdır” denildi.
Açıklamada şu görüşler yer aldı:
“Basının toplumsal barışı sağlamada denetim görevi görmesi ve dördüncü kuvvet olarak adlandırılması elbette boşuna değildir. Suruç’taki vahşet gibi Ankara katliamının da sorumlularının bulunması ve gelişmelerin aktarılmasında kamu yararı vardır. Bu haberlerin yapılması kamu adına denetlemedir. Çoğulcu, özgürlükçü, demokratik toplumlarda, düşünceyi açıklama özgürlüğü, sadece genel kabul gören ve zararsız ya da önemsiz addedilen düşünceler yönünden değil, aynı zamanda halkın bir kısmı tarafından benimsenmeyen kural dışı, hatta endişe verici düşünceler için de geçerli olmalıdır.
Kamuoyuna yansıyan olay ne kadar vahim olursa olsun halkın haber alma hakkı zedelenmemelidir. Aksi halde basın, kamuoyunun gözü kulağı olma şeklindeki hayati rolünü oynayamaz. Gerçekleri öğrenmek, bilmek herkesin hakkıdır. Bu hak zedelendiğinde gerek yargı hakkında gerek olay hakkında gerçek olmayan, spekülasyona dayanan bilgiler ortalıkta dolaşmaya büyümeye başlayacaktır ki asıl tehlike de bu olacaktır. Dolayısıyla asıl olan yasak değil, halkın haber alma hakkının sağlanmasıdır. 10 Ekim Ankara Katliamı ile ilgili getirilen yayın yasağı kararı bu nedenlerle hukuka ve yasaya aykırıdır. Yayın yasağı basın özgürlüğüne müdahale ve sansür niteliği taşıdığı için kaldırılması yönünde dava açıyoruz.”

17 EKİM
Hürriyet'e yeni soruşturma
Hürriyet'e ve gazeteye bilgi veren kamu görevlileri hakkında soruşturma başlatıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 10 Ekim tarihinde Ankara Garı önünde gerçekleştirilen saldırıya ilişkin yayını dolayısıyla Hürriyet gazetesi ile soruşturma bilgilerini basına veren kamu görevlileri hakkında soruşturma başlattı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı kaynaklarından alınan bilgiye göre, soruşturma, Türk Ceza Kanunu'ndaki "Soruşturmanın gizliliğini ihlal" suçu kapsamında yürütülecek.

18 EKİM
Gazetecilik meslek örgütlerinden Türkiye Barolar Birliği’ne ziyaret
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, Ankara Temsilcisi Taylan Erten, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı ve GÖP Dönem Başkanı Uğur Güç, Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay; Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Metin Feyzioğlu’nu makamında ziyaret etti. Ziyarette basın ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskılar ve özellikle yayın yasakları konusu konuşuldu. Basın, düşünce ve ifade özgürlüğünün nasıl korunabileceği üzerinde fikir alış verişinde bulunuldu.

18 EKİM
Yayın yasağı kaldırıldı
Ankara 6'ncı Sulh Ceza Hakimliği, Ankara Tren Garı önünde meydana gelen ve 102 kişinin hayatını kaybettiği canlı bomba saldırısına ilişkin soruşturmada yayın yasağını kaldırdı.

18 EKİM
Röportaj yapmaya giden gazeteci gözaltına alındı
Fotomuhabir Güliz Vural, insan kaçakçılığını belgeleyen foto-röportaj için gittiği Yunanistan Midilli'de gözaltına alındı. Güliz Vural'ın eşi Fatih Vural, konuyla ilgili olarak sosyal medya hesabına dün gece "Mültecilerle 'ölüm' botuna binip Behramkale'den Midilli'ye geçen, halen gözaltında olan gerçek bir gazeteci eşim var. Üzüntü ve gurur...Bu zor günde yanımızda olan herkese teşekkür ederim; ama özellikle Yasemin Çongar ve Türk Dışişleri'nin verdiği muazzam desteğe minnettarım" mesajını yazdı. Vural, gözaltı kararıyla ilgili gelişmeleri "Midilli Adliyesi'ndeyiz. Birazdan karar çıkacak. Dünden daha umutluyuz. Eşimi özlemiştim :)" mesajıyla aktardı.

19 EKİM
Aydınlık yazarı, sabah 05.00'te gözaltına alındı
Aydınlık yazarı Mehmet Faraç bu sabah Adana'da kaldığı otel odasında polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Bir konferansa katılmak için Adana'ya giden Mehmet Faraç, hakkında yakalama kararı bulunduğu gerekçesiyle, savcılığa ifade vermek için saat 05.00 sularında gözaltına alındı.Faraç, daha sonra serbest bırakıldı.

20 EKİM
Nokta Dergisi’nin haberlerin yayınlanmadan sansür
Nokta Dergisi’nin gelecek sayısında yer vereceği "AKP toplantı tutanakları" haber dosyası yayınlanmadan sansürlendi. Derginin sahibi Cevheri Güven'in Twitter üzerinden paylaştığı mesajda, "Nokta bir ilkle karşılaştı. Önleyici sansür dönemi" diye yazdı.

21 EKİM
Uluslararası basın kuruluşları Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne ziyaret etti
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Uluslararası Gazeteciler Federasyonu/Avrupa Gazeteciler Federasyonu (IFJ/EFJ), Article 19, Index on Censorship (Sansür Endeksi) veEthicalJournalism Network’un (Etik Gazetecilik Ağı) de aralarında bulunduğu uluslararası meslek örgütü temsilcilerinden oluşan heyet, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etti. Toplantıda; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Başkan Vekili Vahap Munyar, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sekreter Yardımcısı Niyazi Dalyancı, Yönetim Kurulu Üyesi ve Kadın Komisyonu Koordinatörü Göksel Göksu hazır bulundu. Heyet ziyaretin ardından editörlerle Nezih Demirkent Toplantı Salonu’nda bir araya geldi toplantıda Türkiye’deki basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engeller konusunda bilgi alışverişinde bulunuldu. Ardından TGC Burhan Felek Konferans Salonu’nda basın toplantısı düzenlendi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, şöyle konuştu: “Türkiye’de tek tip gazeteci yetiştirilmek isteniyor. Çünkü çok sesli değil tek sesli bir yönetim istiyorlar. İktidarın istediği şeyler yazılsın, iktidara övgü yapılsın istiyorlar. Oysa gazetecilik eleştiri mesleğidir. Demokrasi ise tahammül rejimidir. Ama Türkiye’de demokrasiye tahammül yok. Tahammül olmadığı için zannediyorum biz 92 yıllık Cumhuriyet döneminde bir türlü gerçek demokrasiye ulaşamadık. Türkiye gazetecileri olarak; çok fazla bir şey istemiyoruz. Biz diyoruz ki; çağdaş demokrasilerde gazeteciler nasıl yaşıyorsa Türkiye’de de öyle yaşasın. Dışarıda nasıl haber yapıyorlarsa bizde öyle haber yapalım. Dışarıda güvenlikleri nasıl korunuyorsa Türkiye’de de öyle korunsun. Bugün hele Güneydoğu’da gazetecilik yapmak olanaksız. Orada ancak haber portallarıyla haber yapan, haberleri duyurmaya çalışan meslektaşlarımız var. Bu portalların 106’sı bugün engelli. Ulaşılamıyor. Muhalif yayın yapan televizyon dijital platformlardan, uydudan çıkarılıyor. Devletin bankaları denetime tabi tuttuğu bir kuruluş TMSF, bugün yayıncılık yapıyor. Bu çok ilginç. Oradaki arkadaşları tasfiye ediyor, iktidara yakın arkadaşları getiriyor. Yayıncılığa başlıyor. Yayıncılık onların işi olmaması gerekiyor. 1 Kasım’da iyi bir sonuç alınsa da medya için çok umutlu olmak mümkün değil. Ama bu zorlukların bir kısmını aşmış oluruz. Bütünlüğümüzü ben de vurguluyorum. Hangi gazeteden olursa olsun gazeteci mesleğini yapmak zorundadır. Elbette iktidar gelecek gidecek ama gazetecilik hep kalacak.”

21 EKİM
Vice News, Türkiye'deki tutuklu muhabiri için ekran kararttı
Diyarbakır'da 27 Ağustos'ta 2015 tarihinde gözaltına alınan Amerikan Vice News kanalı çalışanı iki İngiliz gazeteci, Jake Hanrahan ve Philip John Pendlebury ile tercümanları Muhammed İsmail Resul Nöbetçi Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmıştı. Daha sonra sonra iki ingiliz gazeteci serbest bırakılırken mahkeme, Muhammed İsmail Resul'un tutukluğuna devam kararı aldı. Bunun üzerine Amerikan Vice News kanalı bugün ekran karattı. İnternet siteleri ve tüm sosyal medya hesaplarını karartan kanal #FREERASOOL etiketiyle paylaştığı video'da çalışanlarının serbest bırakılması için tüm gazetecilik örgütlerini desteğe çağırdı. Muhammed İsmail Resul 56 gündür tutuklu bulunuyor.

23 EKİM
TGC Fenerbahçe Başkanı Yıldırım’ın gazetecilere yönelik akreditasyonunu eleştirdi
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Fenerbahçe Kulubü Başkanı Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe Ajax maçına akredite olduğu halde keyfi olarak 5 gazeteciyi almamasını eleştirdi. TGC Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada şu görüşler yer aldı:
“Türkiye’de siyasetçiler tarafından gazetecilere yoğun bir şekilde uygulanan akreditasyonun spor basınına da yansıması üzücüdür. 22 Ekim Perşembe günü yapılan Fenerbahçe Ajax maçında Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım tarafından beş meslektaşımıza yönelik keyfi bir akreditasyon uygulaması yapılmıştır.Fenerbahçe Ajax maçına akredite olduğu halde Hürriyet muhabiri Ahmet Ercanlar, Star Gazetesi’nden Aygün Özipek, Sabah Gazetesi’nden Volkan Demir, Habertürk’ten Ahmet Selim Kul ve Fotomaç’tan Emre Bol maça alınmamıştır.Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için çalışan meslektaşlarımızın görevlerini yapmaları engellenmiştir. Bu uygulamanın ardından Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Türkiye Spor Yazarları Derneği’ne üye olmayan gazetecilere Fenerbahçe maçları için akreditasyon kartı verilmeyeceğini açıklamıştır. Bu olayın Türkiye’de özgürce çalışan meslek örgütlerine konulmuş bir sınırlama olduğunu düşünüyor, ayrıca iktidarın gazetecileri tek çatı altında toplama, tek tip gazeteci yetiştirme çabalarının vahim bir yansıması olarak görüyoruz.”

23 EKİM
Alman-Türk gazeteciler yerel gazetecilik seminerinde buluştu
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) Konrad Adenauer Stiftung (KAS) Türkiye Temsilciliği ile birlikte düzenlediği “Gazetecilikte Özeleştiri ve Yerel Gazetelerin karşılaştığı Zorluklar” başlıklı 11. Alman –Türk yerel gazetecilik semineri tamamlandı. Seminerde; Türkiye ve Almanya’da gazetecilerin karşılaştığı zorluklardan yasal haklarına, basın özgürlüğünden mesleğin geleceğine kadar birbirinden önemli konular ele alındı. Cağaloğlu’nda bulunan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Burhan Felek Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen seminer kapsamında 5 panel düzenlendi. 2 gün süren seminere; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sekreter Yardımcısı Niyazi Dalyancı, Konrad Adenauer Stiftung (KAS) Türkiye Temsilcisi Dr. Colin Dürkop, Konrad Adenauer Stiftung Gazetecileri Destekleme Birimi Başkanı Dr. Marcus Nicolini’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci katıldı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı (TGC) Turgay Olcayto, kapanış değerlendirmesinde şunları söyledi:
"11. Alman –Türk Semineri’nde meslektaşlarımızın bilgilerinin paylaşıldığı güzel bir platform oluştu. Gazetecilerin halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için çalışırken yaşadıkları sorunlar ele alındı. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması için neler yapılması gerektiği konuşuldu. Adaletin olmadığı, hukukun yerleşmediği, hukukun ortadan kalktığı günlerde basın özgürlüğünden söz etmenin imkanı yok. 1 Kasım seçimleri ne getirir bilemiyoruz. Ama ne getirirse getirsin Türkiye’de halkın haber alma kanallarını, doğruları öğrenme kanalarını açık tutma yolunda mücadelemizi sürdüreceğiz.”
TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş ise şunları belirtti: “"Yerel medyada meslektaşlarımızın, baskı, dağıtım, yeterli personel eksikliği var, mali sorunları var. Yaptıkları haberler nedeniyle yerel otoritenin baskısına maruz kalıyorlar. Yerel otoriteler artık basın toplantısı yapmıyor. Basın bülteni gönderiyor. Kimse gazetecilerin soru soracağı ortamı yaratmak istemiyor. İletişim fakültesi mezunları yaygında da yerelde de yeterince istihdam edilemiyor. Nitelikli haberciler, gazetecilik yapma şansına da sahip değiller. Yılda bin gazeteci işsiz kalıyor. TUİK verilerine göre 7 bin konusunda uzman gazeteci işsiz. Son 7 yıl içinde iktidarın baskısıyla gazetecilik ajans haberciliğine mahkum edilmiş durumda. Eğer seçimde koalisyon kurulamaz ise gazetecilik açısından da bizi pozitif günler beklemiyor.”

23 EKİM
Yunanistan’da Basın Yayın Çalışanları Grevde
Yunanistan'da basın yayın çalışanlarının grevinde televizyon kanalları ve radyo istasyonları haber yayınlarını durdurdu. Gazeteciler işbaşı yapmadı. Yunanistan'da, basın yayın çalışanları Yunanistan Gazeteciler Sendikası'nın (ESHEA) çağrısı üzerine yeni basın kanununu protesto etmek için 24 saatlik grev yaptı.
Saat 06.00'da başlatılan grev kapsamında, ülkede devlet ve özel televizyon kanallarıyla, radyo istasyonları ve haber ajansları haber yayınlarını ve servislerini durdurdu. Greve yazılı basın çalışanları da katıldı.

24 EKİM
4 günde 12 siteye erişim engeli
Yayın platformlarının bazı TV kanallarını savcılık talebiyle sistem dışına çıkarmasına ilişkin tartışmalar sürerken, internet üzerindeki çok sayıda haber portalı da TİB'in kararlarıyla erişime kapatılıyor. Sendika.org kısa sürede 8 kez engellenirken, dün gece Siyasi Haber portalının da engellenmesiyle birlikte son 4 günde erişime kapatılan portal sayısı 12'ye ulaştı. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından birçoğu haber içeriği üreten internet sitelerine yönelik erişim engellemeleri artarak sürüyor. 20 Ekim’den bugüne kadar geçen 4 günlük süre içinde, 12 haber sitesi ve bloğu engellendi.

26 EKİM
AGİT'ten Seçim Öncesi İfade Özgürlüğü Eleştirisi
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu Sınırlı Seçim Gözlem Heyeti başlıklı 1 Kasım tekrar seçimleri için hazırladıkları ara raporu yayınladı. Raporda, bu seçim döneminde, gazeteciler, sosyal medya kullanıcıları ve medya kuruluşları hakkında, hakaret etmek ve “teröre destek vermek” sebebiyle çok sayıda cezai soruşturma başlatıldığı, hükümeti eleştiren televizyon kanallarının dijital platformlardan çıkarıldığını hatırlattı. Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK)i muhalefet partileri tarafından, çoğunlukla medyada dengesiz ve doğru olmayan bir şekilde yayın yapılmasının yanı sıra, seçim idaresi kararları ve kampanya ihlalleri ile de ilgili 15’den fazla şikâyette bulunulduğuna dikkat çekti.

27 EKİM
Başkan Olcayto: Medyanın dayanışma içinde olması şart
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto ve Genel Sekreteri Sibel Güneş, İpek Medya Grubu’na kayyum atanması üzerine Bugün TV ve Bugün Gazetesi yöneticilerine ve çalışanlarına destek ziyaretinde bulundu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Medya kuruluşuna kayyum atanmasını ilk kez görüyoruz. İpek Medya Grubu ailesine, çalışanlarına geçmiş olsun diyorum. Bunlar iktidarın seçime çok az kala yıldırma, korkutma çabaları. Ama bundan medyanın ayakta duran kesimi yılmayacak. Basın özgürlüğünü, halkın doğruları öğrenme, haber alma özgürlüğünü sonuna kadar savunacak. İktidarın ne yapmak istediğini doğrusu anlamak zor. Ben bu baskıları, iktidarın, iktidardan gitme korkusuna bağlıyorum. Her gün halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme özgürlüğünün önüne yeni engeller getiriyorlar. Düşünceyi ifade özgürlüğüne tahammülleri yok. Demokrasiyi sevmiyorlar. Türkiye’de demokrasinin yeşermesini istemiyorlar. Seçimden sonra da medyanın üzerindeki baskının kolay yatışacağını, düşünmüyoruz. Olsa olsa koalisyon olacak. Koalisyondan nasıl bir rejim çıkar onu da tartışacağız. Biz meslektaşlarımızın yanında olacağız. Bundan da hiç kuşkunuz olmasın. Medyanın dayanışma içinde olması şart. Eski hesaplaşmaları unutup, dayanışmanın sürdürülmesi lazım. Bugün size, yarın onlara, sonra bir başkasına baskı yapılacak. Bu iktidar da medyaya ne kadar zarar verirse versin zamanla gidecek. Ama gazetecilik hep kalacak. Özgür, dürüst, bağımsız, bağlantısız gazeteciler yaşayacak.”

27 EKİM
İki gazete siyah kapakla çıktı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi ve Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin kayyum atanması kararı üzerine Bugün ve Millet gazeteleri siyah kapak ve aynı açıklamayla çıktı. Gazetelerin ilk sayfasında “Demokrasimiz, özgürlüğümüz ve Türkiye için kara bir gün” manşeti attı. Koza İpek Grubu'nun Ankara'da ve İstanbul'daki holding ve yayın grubu binalarına kayyum kararına ilişkin tebligatları vermek isteyenlerle holding ve yayın grubu çalışanları arasında arbede çıktı; polis biber gazı kullandı.

28 EKİM
Polis Kapıyı Sökerek İpek Medya'ya Girdi
Bünyesinde Kanaltürk televizyonu ve Bugün gazetesini de bulunduran Koza İpek Holding’e ait 22 şirkete kayyum atanmasını protesto edenler gece boyunca Mecidiyeköy’deki İpek Medya binası önünde bekledi. Saat 04.45 sıralarında iki TOMA ile otobüslerle çevik kuvvet polisleri geldi. Bina önündeki 50 kişilik grup ellerindeki döviz ve pankartla bina kapısı önünden geçen TOMA ve Çevik Kuvvet otobüslerini alkış ve ıslıklarla protesto etti. Saat 07.00 civarında polis protestoculara biber gazıyla saldırdı. Protestocular biber gazı sıkılarak uzaklaştırıldıktan sonra binanın kapısındaki zincirler kesildi. Polis bahçeye girerek yayın yapan kameramanlardan yayını sonlandırmasını istedi. Canlı yayının kesilmemesi üzerine TOMA bina önünde yeniden toplanan protestoculara tazyikli suyla saldırdı, set oluşturarak protestocuları 100 metre öteye uzaklaştırdı.08.00 civarında polis ve polis eşliğinde mahkeme tarafından atanan kayyum da binaya girdi. Bu sırada Kanaltürk'ün canlı yayınları kesildi. Bugün TV'nin canlı yayınının kesilmesi için de ana kumanda girişine polis geldi. Binaya giren polis medya çalışanlarını tartakladı. Bugün Gazetesi muhabiri Kamil Maman, gözaltına alındı.

30 EKİM
Urfa'da İki Suriyeli Gazeteci Öldürüldü
Urfa’da Suriyeli İbrahim Abdulkadir ile Firaz Hamadi bıçakla boğazları kesilerek öldürüldü. Urfa'da Arapça yayın yapan Ayn Vatan gazetesinde Abdulkadir yazı işleri müdürü; Hamadi ise muhabirdi. Polis, Suriyeli 2 gazetecinin cesetlerini bulan ve olay yerinde bekleyen 7 Suriyeliyi gözaltına alınarak ifadelerini almak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürdü.

30 EKİM
Kayyuma Karşı "Özgür Bugün"
Kayyuma devredilen Bugün gazetesinden bir ekip “Özgür Bugün” adıyla yeni bir gazete çıkardı. “Kayyum Kıyımı” manşetiyle çıkan ve sekiz sayfa olan gazete bayilerde satılmazken, Bugün gazetesi abonelerine ulaştırıldı. Gazetenin yayın yönetmenliği görevini, kayyum atanması üzerine Bugün gazetesi yayın koordinatörlüğü görevinden istifa eden Mehmet Yılmaz yürütüyor.”

30 EKİM
Cumhuriyet gazetesine saldırı ihbarı
Cumhuriyet gazetesi binasına yönelik saldırı ihbarı polisi harekete geçirdi. Polis, gazete binası önünde güvenlik tedbiri aldı. Saldırı ihbarına ilişkin gönderilen çevik ve asayiş ekipleri, gazete binasının bulunduğu sokağı trafiğe kapattı. Gazetenin Ankara bürosuna da bir polis ekibi gitti. Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün Hürriyet'e verdiği bilgiye göre, polis ekipleri 1 Kasım akşamına kadar seçim güvenliği çerçevesinde gazete binası önünde kalacaklarını bildirdi.

31 EKİM
El bombasına yayın yasağı
Gaziantep'te gerçekleşen el bombalı terör saldırısı girişimine Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Talebiyle ve Gaziantep 1. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararıyla yayın yasağı getirdi. Yasak, yazılı, görsel ve sosyal medya ile internet ortamında yayınların yapılan yayınları kapsıyor.Yasak, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından "Gaziantep Gazi Muhtar Paşa Bulvarı Çetinkaya Kavşağı üzerinde meydana gelen bombalı terör saldırısı nedeniyle, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının Talebiyle, Gaziantep 1. Sulh Ceza Hakimliği, 30.10.2015 tarih ve 2015/5562 D.İş sayılı kararıyla soruşturma tamamlanıncaya kadar söz konusu dosya kapsamında yazılı, görsel ve sosyal medya ile internet ortamında yayınların yapılmasına yayın yasağı getirmiştir. Medya hizmet sağlayıcıların dikkatine sunulur" açıklamasıyla duyuruldu.

31 EKİM
Türkiye İnternet Özgürlüğünde üç puan geriledi
Freedom House İnternet Özgürlüğü 2015 Raporu’nu açıkladı. Raporda Türkiye kısmen-özgür ülkelerin en sonunda yer aldı.36 sayfalık raporda internet özgürlüğünün dünya genelinde gerilediğini, daha fazla hükümetin kamuoyunu ilgilendiren haberleri sansürlediği, içerik çıkarmak için daha fazla talepte bulunulduğu tespiti yer aldı. Raporda,
“Dünya çapında internet kullanıcılarının yüzde 31'i özgür, yüzde 22.7’si kısmen özgür, yüzde 34.3’ü özgür olmayan ülkelerde yaşıyor” denildi. Rapora göre, Türkiye 2014’e kıyasla üç puan geriledi. İçerik kaldırma taleplerindeki konu çeşitliliğinde Etiyopya ve İran’ın ardında, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Çin ve Sudan ile aynı sırada yer aldı.Türkiye’de 5651 numaralı internetin düzenlendiği yasayla mahkeme kararı olmaksızın içeriklerin engellendiği, servis sağlayıcılar üzerindeki yükün arttırılı ve kullanıcıların kişisel verileri toplandı. Mayıs 2015 itibariyle 80 bin sitenin erişime engellendi. Raporda “Onlarca kullanıcı sosyal medyadaki faaliyetleri sebebiyle soruşturmaya uğradı” ifadesi yer aldı. Rapor, soruşturmaların çoğunun başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere “devlet yetkililerine hakaret” gerekçesiyle açıldığını ekledi.

31 EKİM
Oktay Vural ve Devlet Bahçeli’den TRT tepkisi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Osmaniye’deki gezisi sırasında TRT’ye ait mikrofonu masasında istememesinin ardından, TRT’de yayınlanan ‘Fetret’ adlı belgesele tepki göstermek için TRT’nin İzmir’deki binasına giden Grup Başkanvekili Oktay Vural da, görüntü alan TRT ekibine tepki gösterdi. Oktay Vural, “Buraya ne geliyorsunuz? Ne diye geliyorsunuz? Böyle bir rezalet olmaz. İstemiyorum TRT’yi. Genel başkanımızın istemediğini ben ne yapayım? Yeter artık be. Yeter artık. Bu talimatları veren, bunların yayınlanmamasını söyleyenler, er yada geç hesabını vereceklerdir. Onlar hakkında da bizi belgesel hazırlayacağız” dedi.