Şubat 2015 Raporu
2 ŞUBAT
Sözcü Gazetesi’nin Twitter hesabı hacklendi
Sözcü gazetesinin Twitter hesabı, hackerlar tarafından ele geçirildi. Hackerlar, hesabı hacklemediklerini, 'özgürleştirdiklerini' ileri sürdü. Bunun üzerine Sözcü Gazetesi, facebook hesabından okuyucularını uyardı. Açıklamada; hesabın geri alınana kadar yapılan paylaşımların dikkate alınmaması istendi. Sözcü Gazetesi bir süre sonra twitter hesabını geri aldıklarını duyurdu.
3 ŞUBAT
Kamil Masaracı ve Göksel Göksu’ya ödül
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyeleri Kamil Masaracı ve Göksel Göksu, 2014 yılındaki mesleki çalışmalarından dolayı alanlarında önemli görülen ödüllere layık görüldüler. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Merkezi’nin geleneksel düzenlediği Yılın Başarılı Gazetecileri yarışmasının sonuçları açıklandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi ve CNN Türk Muhabiri Göksel Göksu ve Caner Emre Kınacı; Mahmut Tali Öngören Televizyon Program Ödülü’ne değer görüldü. Çağdaş Gazeteciler Derneği Eskişehir Şubesi tarafından düzenlenen 2015 Uğur Mumcu Anma ve Ödül Töreni'nde ise 'Aydınlanma Savaşçısı' ödülünü araştırmacı Doğan Kuban ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi çizer Kamil Masaracı’ya verildi.
3 ŞUBAT
Hollandalı gazeteciye 5 yıl hapis istemi!
Geçen ay gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink hakkında 'terör örgütü propagandası' suçlamasıyla dava açıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Geerdink hakkında hazırlanan iddianame 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede Geerdink'in 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istendi. Geerdink'in yargılamasına önümüzdeki günlerde Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacağı öğrenildi.
3 ŞUBAT
Gazeteci Emre Uslu'ya yakalama kararı!
Taraf gazetesi yazarı Emre Uslu'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a "basın yoluyla hakaret ve iftara ettiği" gerekçesiyle 10 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada, hakkında yakalama kararı çıkarıldı. . Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanık Emre Uslu'nun Taraf gazetesinin 30 Ocak tarihli nüshasında yer alan "Çakma Suikast Hazırlığı" başlıklı yazısıyla Erdoğan ve Fidan'a karşı "basın ve yayın yoluyla hakaret" ile "iftira" suçunu işlediği gerekçesiyle 3 yıl 4 aydan 10 yıl 8 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
3 ŞUBAT
Spiker isyan etti, haberleri lüks lambasıyla sundu!
Son günlerde Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yaşanan elektrik kesintisi, medya çalışanlarını da etkiledi. Bursa'da yerel bir televizyon kanalı spikeri yayına lüks lambasıyla çıktı. Süper Kanal Haber Spikeri Seyfettin Aras, lüks aydınlatma aracıyla günün haberlerini sundu. Spiker Aras, sunumunda elektrik kesintilerine dikkat çekerek, elektrik dağıtım şirketini göreve çağırdı. Yayına bu şekilde çıktığı için İnegöllülerden özür dileyen Aras, "Bizleri sizlerin karşısına böyle çıkaranlar utansın. Şiddetli lodos İnegöl'de etkili oldu. Bu nedenle de İnegöl'ün çeşitli bölgelerinde uzun süren elektrik kesintileri yaşandı. Haberimizi sunduğumuz noktada elektrik kesintisi var. Bizler mecburen bu şekilde haber sunmak zorunda kaldık" dedi.
4 ŞUBAT
Yurt Gazetesi’nde işten çıkartma
Yurt gazetesi Tüzel Kişi Temsilcisi Taylan Kesanbilici, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İşyeri Temsilcisi Çiğdem Korkmaz, gazete çalışanları Betül Korkmaz ve Ahmet Akdere'nin işine son verildiği öğrenildi. Yurt gazetesinde üye yeter sayısını bulan TGS, yetki almış ve gazete yönetimiyle masaya oturma konusunda tarih belirlemişti. Tam da bu görüşmelerin sürdüğü sırada yaşanan kıyım sendikayı harekete geçirdi. Sendika yetkilileri gazete yönetimiyle görüşmek için gazete binasına gitti, ancak yönetim görüşmeyi kabul etmedi.
4 ŞUBAT
Gazeteciye sopalı saldırı
Bursa'da, yerel gazete yazarı Mehmet Ali Yılmaz, gazete binası girişinde sopa ile dövülerek yaralandı. Gazete Bursa köşe yazarı Mehmet Ali Yılmaz’ın saat 14.00 sıralarında çalıştığı gazetenin asansörüne binerken arkadan yaklaşan 2 kişinin saldırısına uğradı. Saldırganlar kaçarken çalışma arkadaşları tarafından Çekirge Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Mehmet Ali Yılmaz’ın başındaki yaralara 4 dikiş atıldığı belirtildi.
4 ŞUBAT
MİT tırları haberlerine bir yasak daha!
Türkiye gündemine uzun süre meşgul eden MİT tırlarının durdurulması ve aranmasına ilişkin olayda yeni bir gelişme yaşandı. Daha önce Adana 5. Sulh Ceza Hakimliği'nin üzerine vermiş olduğu yayın yasağına ek olarak davanın görüldüğü Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nden de yayın yasağı kararı çıktı. Mahkemenin aldığı yasak kararını polis,
basın yayın kuruluşlarına ulaştırdı.
5 ŞUBAT
Fransa Cumhurbaşkanı’ndan TGC’ye teşekkür
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto’nun 7 Ocak’ta Paris’te Charlie Hebdo Dergisi’ne yapılan silahlı saldırıyla ilgili gönderdiği başsağlığı ve dayanışma mesajına Fransa Cumhurbaşkanlığı’ndan yanıt geldi. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi adına TGC Başkanı Turgay Olcayto’ya gönderilen İsabelle Sima imzalı yanıtta, dayanışma mektubu nedeniyle TGC’ye teşekkür edildi.Cumhurbaşkanı François Hollande’ın 26 Ocak tarihli mektubunda “Sayın Başkan; Geçtiğimiz 7-8 ve 9 Ocak günlerinde Fransa’yı derin acılara boğan trajik olayların akabinde Fransa Cumhurbaşkanlığı gösterdiğiniz desteğe teşekkür ederiz” denildi. Başkan Olcayto’nun Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’a 9 Ocak tarihinde gönderdiği mesajda, “TGC olarak biz Charlie Hebdo saldırısında yitirilen ve yerleri doldurulamayacak gazeteci meslektaşlarımız için yüreklerimizde derin bir acı ve elem duyuyoruz. Fransa’daki tüm meslektaşlarımız, muhabirler, yazı işleri elemanları, karikatüristler, foto muhabirleri ile tam bir dayanışma içinde olduğumuzu iletmek istiyoruz. Duyulan acı hepimize aittir” ifadeleri yer aldı.
5 ŞUBAT
Gazeteci Barkın Şık ölü bulundu
Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Barkın Bilal Şık, evinde ölü bulundu. Dikmen Sokullu Caddesi’nde oturan Şık, çocuğunu bakması için üst katında oturan kayınvalidesine bıraktı. Bir süre sonra eve gelen yakınları, Şık’ı evde asılı halde buldu. Yakınlarının ilk müdahalesinin ardından, eve gelen sağlık ekipleri, Şık’ın öldüğünü tespit etti. Daha sonra olay yeri ekipleri ve savcı tarafından inceleme yapıldı.
5 ŞUBAT
Medya patronuna tutuklama
Romanya'nın en büyük medya grubunun kurucusu tutuklandı. Romanya'nın medya devi Mediafax Grubu'nun kurucusu ve ana hissedarı Adrian Sarbu, gözaltına alınmıştı. Sarbu, 24 saatlik gözaltı süresinin ardından tutuklandı. Bükreş Temyiz Mahkemesi'nin tutuklanmasına hükmettiği Sarbu, kara para aklama, zimmetine para geçirme ve vergi kaçakçılığıyla suçlanıyor. Kararın henüz kesinleşmiş olmadığı ve mahkemede temyiz edilebileceği belirtildi. Sarbu iddiaları kabul etmezken, suçlamaların amacının 25 yılda inşa ettiği medya kuruluşlarının yok edilmesi olduğunu ileri sürdü.
5 ŞUBAT
İçerik mahkeme kararı olmadan engellenebilecek
TİB tarafından içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararı verebilmesine yönelik düzenleme, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi.Buna göre, Başbakanlık veya ilgili Bakanlıkların talebi üzerine Başkanlık tarafından verilen içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararı, Başkanlık tarafından, 24 saat içinde sulh ceza hakiminin onayına sunulacak. Hakim, kararını 48 saat içinde açıklayacak; aksi halde, karar kendiliğinden kalkacak. Bu madde kapsamında verilen erişimin engellenmesi kararları, ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verilecek. Ancak, teknik olarak ihlale ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilecek.
6 ŞUBAT
Halk TV'ye siber saldırı
Halk TV'nin ve gazeteci Cüneyt Akman'ın Twitter adresleri "Börteçine Tim" isimli hacker grubu tarafından hacklendi. Grup, Cüneyt Akman'ın yazışmalarını yayınladı.
6 ŞUBAT
Kerry'ye Türkiye mektubu
ABD Kongresi'nin 88 üyesi, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'ye Türkiye'de basın özgürlüğünün durumunu eleştiren bir mektup gönderdi. Mektupta Kongre üyeleri, "Türkiye'de son dönemde Türk medyası mensuplarına yönelik gözaltılardan derin kaygı duymaktayız. Güçlü bir demokrasi, gelişmek için hem hoşgörü hem şeffaflık gerektirir, ancak Türk hükümetinin, hükümete karşı sesleri korkutma, gözaltına alma ve baskı altına alma kararı, Türkiye'nin önem verdiğini iddia ettiği demokratik ilkelere bir tehdittir" ifadesine yer verdi.
7 ŞUBAT
Basın mensupları toplantılara neden çağrılmıyor?
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, ABD'nin başkenti Washington'da düşünce kuruluşu German Marshall Fund'da düzenlenen konferansta konuştu. Bozkır, Türkiye'deki basın özgürlüğü konusuna da değindi. Türkiye'deki tutuklu gazetecilerle ilgili 100, 150 gibi rakamların ifade edildiğini bildiren Bozkır, ancak Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ile Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu'nun (TGDP), Türkiye'de yaptıkları temaslar sonrasında sadece 11 kişilik liste sunabildiğini söyledi. Bozkır, bu kişilerin gazetecilik mesleğinden dolayı değil, terörle bağlantı, bombalama olayları gibi suçlar nedeniyle yargılandığını kaydetti.Bir gazetecinin Washington Büyükelçiliği'nde düzenlenen basın toplantısına bazı basın kuruluşlarının neden çağırılmadığını sorduğu Bozkır, Türkiye'de 7 bin gazete, 258 televizyon bulunduğunu, her türlü fikrin gazetelerde yazılabildiğini, karikatürler çıktığını, televizyonlarda tartışma olduğunu belirterek, "Böyle bir ortam varken 'Türkiye'de basın özgürlüğü yoktur' denmesi doğrusu benim içime sinmiyor" dedi.
7 ŞUBAT
Kadın gazeteciler üç kat fazla tehdit ve saldırıya uğruyor
Kadın gazetecilerin sosyal medya üzerinde giderek daha fazla tehdit ve saldırıya maruz kaldığına dikkat çeken Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), hükümetleri önlem almaya çağırdı. AGİT’in raporuna göre; kadın gazeteciler, erkek meslektaşlarına göre Twitter üzerinde üç kat daha fazla hedef alınıyor. Kadın gazeteci ölüm, cinsel şiddet ve tecavüz tehdidiyle de karşılaşıyor. AGİT raporunu kaleme alan Dunya Mijatovic, “Günümüzün dijital ortamı gazetecileri çok daha fazla görünür ve savunmasız hale getirdi” dedi.
9 ŞUBAT
El Cezire muhabiri yeniden yargılanacak
Mısır yetkilileri El Cezire'nin hapiste tutulan iki gazetecisi Baher Muhammed ve Muhammed Fehmi hakkında yeniden yargılamanın başlayacağı tarihi açıkladı. Mısır'da Temyiz Mahkemesi, 1 Ocak'taki duruşmada bir yıldan uzun süredir hapiste tutulan üç El Cezire çalışanının yeniden yargılanmasına karar vermişti. Temyiz Mahkemesi dosyayı yeniden Ceza Mahkemesi'ne sevk etti. Hapisteki üçüncü gazeteci Avustralyalı Peter Greste, geçtiğimiz hafta Sisi'nin af yetkisiyle serbest kalmış ve sınır dışı edilmişti. Diğer iki gazeteci Baher Muhammed ve Muhammed Fehmi hakkında ise herhangi bir karar açıklanmadı.
9 ŞUBAT
Partilere gazeteci yasağı
Anayasa Mahkemesi, 'gazetecilik faaliyetlerinin gideri partilerce karşılanamaz' dedi, masrafları basın kuruluşlarının ödemesine karar verdi. AYM kararında, “Haber, yorum ve gözlem amacıyla yapılan gazetecilik faaliyetinin gideri parti bütçesinden karşılanamaz” denildi. Mahkeme bu çerçevede Ak Parti’nin, 2010 yılında çalıştay ve toplantılarını izleyen gazeteciler için yapılan giderlere ait toplam 16 bin 662 lira 70 TL’nin Hazine’ye irat kaydedilmesine karar verdi. Kararda, parti faaliyetlerini izlemenin gazetecilerin görevi olduğu, masraflarının da kendi kuruluşlarınca karşılanması gerektiği belirtildi. Karar, Resmi Gazete’de yayımlandı.
9 ŞUBAT
Can Dündar Cumhuriyet Gazetesi'nin yayın yönetmeni oldu
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği’ne gazetenin köşe yazarlarından Can Dündar getirildi.30 Ocak'ta Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Utku Çakırözer'i görevden almıştı.
10 ŞUBAT
Nezih Demirkent anıldı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, önceki başkanlarından Nezih Demirkent’i ölümünün 14. yılında bir basın açıklamasıyla andı. TGC Yönetim Kurulu’nun açıklamasında şu görüşler yer aldı:
“Yaygın ve yerel diye ayırmaksızın gazetecilerin birlikteliği için uğraş veren TGC’nin önceki başkanlarından Nezih Demirkent, basın sektörümüzün sağduyuyu temsil eden öncü isimlerindendi. Yaşamı boyunca gazetecilerin örgütlülüğünü savundu.Meslek yaşamını örgütlenmeyi güçlendirmek, Anadolu basınıyla yaygın basın arasındaki ilişkileri sıklaştırmak ve kendi meslek örgütü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ni daha çağdaş bir yapıya ulaştırmak için çalıştı. Gazetecilik mesleğinin belleği olan TGC Basın Müzesi’nin kurulması, Darıca’daki Huzurevi’nin gazetecilere kazandırılması, işsiz gazetecilere kendi olanaklarıyla yayın organlarında yer açması unutulmayacak çalışmalarından birkaçıdır. Günümüzde yaşadığımız baskı, sansür, oto sansür ve haber saklama, yayın yasakları gibi halkın bilgi edinme, haber alma kanallarını tıkayan girişimlere gazeteciler olarak direnebiliyorsak; bunu Nezih Demirkent gibi, Abdi İpekçi gibi, Uğur Mumcu gibi ustalarımıza borçluyuz. Ve bu direniş haber özgür kalana kadar, gazetecilik mesleği evrensel ölçülerde yapılabilir hale gelene kadar sürecektir. Bu düşüncelerle Nezih Demirkent’i bir kez daha sevgi ve özlemle anıyoruz.”
10 ŞUBAT
En çok Türkiye sansür talep etti
Twitter, geri çektiği Şeffaflık Raporu’nu yayınladı. Rapora göre; Türkiye hala dünyada en çok tweete sansür uygulanmasını talep eden ülke. Raporda son altı aylık dönemde talepler de buzlanan içerikler de arttığı ortaya çıktı. 2014’ün ilk altı ayında mahkeme ve idari olarak toplam 186 taleple 304 hesaba dair içerik kaldırılmasını istemişti. Twitter bunların yüzde 30’unu gerçekleştirmiş, 17 hesapla 183 tweet buzlanmıştı.
10 ŞUBAT
Gazetecileri Koruma Komitesi'nden, Türkiye'ye mektup
Dünya çapında bazın özgürlüğünü teşvik eden bağımsız ve kar amacı gütmeyen Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Başbakan Ahmet Davutoğlu’na Türkiye’de yaşanan basın özgürlüğü ihlalleri ile ilgili bir mektup yazdı. 9 Şubat’ta kurumun idari müdürü Joel Simon tarafından kaleme alınan söz konusu mektupta, “Basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğüne karşı bu yakın tarihli ihlaller, mesleki faaliyetten dolayı hapiste olan gazetecilerin sayısındaki sert düşüş gibi hükümetiniz tarafından atılan olumlu adımlara gölge düşürüyor” denildi.
10 ŞUBAT
Polise direnen eski gazeteci hayatını kaybetti
Eski haber kameramanı Yılmaz Koçyılmaz polis ile girdiği tartışma sonucu hayatını kaybetti. Ankara Ayaş'ta dün akşam saatlerinde iş yerinden evine dönmek için aracıyla yola çıkan Koçyılmaz’ın aracını durduran polis, havanın kötü olduğunu bu şekilde yola devam edemeyeceği uyarısında bulundu. Görgü tanıklarının ifadesine göre aracında kış lastiği ve zincir bulunduğunu, yola gidebileceğini söyleyen Koçyılmaz polislerle tartıştı. Tartışma üzerine güvenlik güçleri Koçyılmaz’a kelepçe takmak istedi. Polislere itiraz eden Koçyılmaz, tansiyon hastası olduğunu söyledi. Ancak polisler dinlemedi ve Koçyılmaz’ı kelepçe takmak için yere yatırdı. Bu sırada kalp krizi geçiren eski kameraman Koçyılmaz, orada hayatını kaybetti. UBA Ajansı ve CNN Türk ve TV8’de haber kameramanı olarak çalışan Yılmaz Koçyılmaz, medya sektöründen ayrıldıktan sonra Ankara’nın Ayaş ilçesinde meyve kurutma işi yapıyordu.
11 ŞUBAT
Kanada Başbakanı tutuklu gazeteci için devrede
Kanada Başbakanı Stephen Joseph Harper, yaklaşık 14 aydır Tora Hapishanesi'nde tutulan Mısır asıllı Kanadalı gazeteci Muhammed Fehmi'nin serbest bırakılması için Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi'ye mektup gönderdi. Mısır'da cumhurbaşkanının "yargılanan yabancıların, nihai karar öncesinde ülkelerine teslim edilmesi" yetkisi bulunuyor.
11 ŞUBAT
Gazeteci Yıldırım’ın davası 8 Haziran’a kaldı
Ankara Kızılay’daki Berkin Elvan eylemleri sırasında TOMA’ya yaklaşarak yersiz güç kullanmaması uyarısında yaptığı için 13 Mart 2014’te gözaltına alınan gazeteci Rahmi Yıldırım, Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacaktı. Ancak hâkim bulunmadığından gazetecinin üç yıla kadar hapisle yargılandığı dava 8 Haziran’a kaldı.
12 ŞUBAT
“Yılmaz Koçyılmaz'ın ölümüne yol açanlar cezalandırılmalıdır”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu eski kameraman Yılmaz Koçyılmaz’ın polislerle yaşadığı tartışmanın ardından zorla kelepçelenmesi ve geçirdiği kalp krizi nedeniyle ölümünün ardından bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Meslektaşımız makul şüphe gözaltısının kurbanı olmuştur. Meslektaşımızın ailesine ve basın topluluğuna baş sağlığı diliyoruz. İçişleri Bakanlığı’nı olayı araştırıp sorumlulularının cezalandırılması için göreve çağırıyoruz” denildi. Açıklamada ayrıca, “Daha önce bir rapor hazırlayarak karşı çıktığımız Meclis’te görüşülen İç Güvenlik Paketi’nin ruhunu oluşturan ‘makul şüphe’ kavramının sonuçlarının ne olacağının çok acı bir örneği yaşanmıştır.Yılmaz Koçyılmaz'ı sevgi ve saygıyla anarken bir kez daha hukuk devleti ilkesini açıkça ihlal eden, özgürlükleri tırpanlayan, polisin yetkilerini artıran İç Güvenlik Paketi’nin yasalaşmaması için iktidarı ve muhalefeti göreve çağırıyoruz” ifadeleri yer aldı.
12 ŞUBAT
Ulusal Kanal’dan TGC’ye ziyaret
Ulusal Kanal yöneticileri, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto ve Genel Sekreter Sibel Güneş’i ziyaret etti. Ziyarete; Ulusal Kanal’dan Genel Müdür Turhan Özlü, Genel Yayın Yönetmeni Yener Güneş, programcılar Halil Nebiler ve Esin Ergenç Turhan katıldı. Toplantıda kanal yönetimi, Ulusal Kanal’ın Digitürk’e başvurusunun reddedilmesi konusu hakkında TGC Başkanı Turgay Olcayto ve Genel Sekreter Güneş’e bilgi verdi. Başkan Olcayto, Digitürk’ün RTÜK kararına rağmen Ulusal Kanal'ı platformuna dahil etmemesinin eşitlik ilkesini bozduğuna dikkat çekti.
12 ŞUBAT
Nuh Albayrak’ın yazısı yayımlandı
Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak'ın köşe yazısı “yer yok” gerekçesiyle gazeteye konmadı. Gazeteci İsmail Saymaz'ın twitter üzerinden "Genel yayın yönetmenine yer mi bulunamadı Nuh bey" diye sorması üzerine Albayrak "Aynen öyle İsmail Bey. "Sayfada yer yok bugün yazma" dediler, ben de internet okuyucularım için yazdım" diye cevap verdi. Yazı, internet üzerinden yayınlandı.
12 ŞUBAT
Türkiye Basın Özgürlüğü sıralamasında 149. sırada
Türkiye, Paris merkezli Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün her yıl yayınladığı Dünya Basın Özgürlüğü Sıralaması’nda 180 ülke içerisinde beş sıra ilerleyerek 154. sıradan 149. sıraya çıktı. Türkiye 2012'de 179 ülke arasında 148., 2013'te 179 ülke arasında 154.sırada, 2014'te 180 ülke arasında 154. sırada yer almıştı. 180 ülkenin çoğulculuk, medyanın bağımsızlığı, gazetecilerin güvenlik ve özgürlüğüne saygı açısından değerlendirmeye alındığı Sıralamada Türkiye, iyileşmesini 2014 yılında tutuklu 40 kadar medya temsilcisini tahliye etmesine borçluydu. Ancak RSF, “ihlal” kategorisi dışında dikkate aldığı “genel şartlar” itibariyle Türkiye’nin haberleşme özgürlüğünde gerilemeye devam ettiğine dikkat çekti. Uluslararası düzeyde medya özgürlüğünü savunan RSF, Türkiye’deki gerilemeye örnek olarak, İnternet sansürünün ağırlık kazanması, davalar, eleştiri getiren gazetecilerin işlerine son verilmesi, bazı konulara yayın yasağı getirilmesini gösterdi.
12 ŞUBAT
Şanlıurfa'da gazeteciye gözaltı
Şanlıurfa’da bu sabah polislere yönelik gerçekleşen operasyonla çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Cihan Medya Dağıtım Temsilcisi Murat Şimşek'in de olduğu öğrenildi.Şimşek, gözaltına alındığını sosyal medyadan duyurdu.
13 ŞUBAT
Mine Kırıkkanat'ın davası sonuçlandı
Adnan Oktar'a 'basın yayın yoluyla hakaret' ettiği iddiasıyla 3 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Cumhuriyet yazarı İclal Mine Kırıkkanat, 2 bin 180 lira adli para cezasına çarptırıldı.Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede,Kırıkkanat'ın, Oktar'ın dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı hakaret ettiği savunularak, 1 yıl 8 aydan 3 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
13 ŞUBAT
ABD’li yazar ölü bulundu
New York Times köşe yazarlarından David Carr, gazetenin haber merkezinde yere yığılmış halde bulunduktan sonra Manhattan'daki St. Luke’s-Roosevelt Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastaneden gelen haber ise ünlü gazetecinin yakınlarını ve hayranlarını üzdü. Hayatını kaybettiği açıklanan Carr'ın ölüm nedeni belirtilmedi.
13 ŞUBAT
Gazetecinin evine polis baskını
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi Kaynartepe Mahallesi'nde bulunan evine polis ve özel harekatçılar tarafından baskın yapılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) çalışanı Vedat Dağ, gözaltına alındı. Polis baskınında, Dağ'ın evi didik didik arandıktan sonra gözaltına alınan Dağ, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne götürüldü. Dağ'ın gözaltına alınma gerekçesi öğrenilemedi.
14 ŞUBAT
Şiir ve Musiki Günleri yapıldı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği Basın Müzesi Şiir Ve Musiki Günleri etkinliği sanatçılar ve sanatseverlerin katılımlarıyla TGC Basın Müzesi’nde yapıldı. TGC Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir ve Mualla Tetik’in yönettiği etkinliğe; TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Balotaj Kurulu Başkanı Muammer Tuncer’inde aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı. 14 Şubat Sevgililer Günü’nde düzenlenen etkinlikte, sevgili ve aşk konusu işlendi.
15 ŞUBAT
'Charlie Hebdo' toplantısı basıldı
Danimarka'nın başkenti Kopenhag'ın Österbro semtinde İsveç'li karikatürist Lars Viks'in de katıldığı konferansın yapıldığı Krudttönnan isimli mekana maskeli 2 saldırgan tarafından dışarıdan ateş edildi. Saldırıda 3 polis yaralandı, salonda bulunan bir kişi hayatını kaybetti. Polis, gerek büyükelçinin gerekse İsveçli Karikatürist Lars Viks'in saldırıdan yara almadan kurtulduklarını bildirdi. Saldırganların peşine düşün polis, Lars Vilks'i zırhlı araçlarla kaçırırken, ülke çapında saldırganları bulmak için takip başlattı. Olay yerinde inceleme ve saldırganları bulmak için ordunun özel birimleri de devreye sokuldu.
15 ŞUBAT
Molotofla gazeteci yaralandı
Şırnak’ın Silopi ilçelerinde TOMA'ya atılan molotof kokteyli ile bir gazeteci yaralandı. Silopi ilçesinde akşam saatlerinde 3’üncü cadde üzerinde toplanan yüzleri kapalı bir grup İpek Yolu üzerinde eylem yapmak istedi. Polisin izin vermediği grup, polis araçlarına taş ve molotof kokteyli attı. Olaylar sırasında Atılan molotof kokteylerinden birisi TOMA'dan sekerek gazetecilerin görüntü aldığı yere düştü. Dicle Haber Ajanası muhabiri Nedim Oruç ayağına molotof isabet etmesi sonucu yaralandı. Oruç, götürüldüğü hastanede yapılan tedavisinin ardından taburcu oldu.
16 ŞUBAT
ÖYM’ler geri geliyor
Yaklaşık bir sene önce kaldırılan Özel Yetkili Mahkemeler HSYK’nın yetki kararnamesiyle tekrar yürürlüğe giriyor. HSYK, Ankara, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır’da Birinci ve İkinci Ağır Ceza Mahkemeleri’ni 'özel yetkili' hale getirecek. Kapanmadan önce ÖYM'lerin baktığı 'terör ve örgütlü suçlar'a bu ihtisas mahkemeleri bakacak. Mahkemeler, Anayasal Düzene ve Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar Bürosu’nda görevli savcılarca açılan ‘terör’ ve ‘örgüt’ davalarına bakacak.
17 ŞUBAT
TGC’den kadın cinayetleri haberiyle ilgili uyarı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Özgecan Aslan’ın Mersin’in Tarsus İlçesi’nde vahşice öldürülmesinin ardından yayınlanan haberlerle ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada “Taciz ve tecavüz gibi cinsel suçların haberleştirilmesinde kullanılan dile özen gösterilmeli, bu haberlerde kullanılan görsel malzeme ile anlatım biçiminin pornografik ve özendirici çağrışımlar yaratmamasına dikkat edilmelidir”denildi. TGC’nin açıklamasında, “TGC’ninTürkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi ile Medyada Çeşitlilik Kılavuzu ışığında meslektaşlarımızı başta şiddet, taciz ve tecavüz haberleri olmak üzere tüm haberleri yaparken şu noktalarda özenli davranmaya davet ediyoruz:
-Medya sahip olduğu güç ile toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yeniden üreten bir araç olmak yerine, toplumsal cinsiyet eşitliğini gerçekleştirme hedefine katkıda bulunmak için bir mücadele alanı ve aracına dönüştürülmelidir.
-Gazeteciler haber yaparken cinsiyet ayrımcılığına dayalı şiddeti hiçbir biçimde meşru göstermemeli, şiddetin toplumsal düzlemdeki önemini azaltacak sansasyonel kullanımlardan ve mizah malzemesine dönüştürme eğilimlerinden uzak durmalıdır.
- Mağduru küçük düşürücü durumlarda gösteren fotoğrafların kullanılmasından kaçınılmalıdır.
- Taciz ve tecavüz gibi cinsel suçların haberleştirilmesinde kullanılan dile özen gösterilmelidir.
- Saldırganın ifadesinden yararlanılarak hazırlanan metinlerin mağdur ve yakınları açısından yaralayıcı olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
- Failin değil mağdurun teşhir edilmesinden vazgeçilmelidir.
- İnternet haber sitelerinde mağduru savunmaya, vahşi cinayeti lanetlemeye dönük yorumlar da bile yine kadını hedef alan hakaretlerin yer alması engellenmelidir.
- Bu haberlerde kullanılan görsel malzeme ile anlatım biçiminin pornografik ve özendirici çağrışımlar yaratmamasına dikkat edilmelidir.
- Sorumlu bir anlayış benimsenerek şiddete uğrayan ya da risk altında olanlar, çözüm yolları ve yöntemleri konusunda bilgilendirilmeli, var olan kuruluş ve yardım hatlarının erişim bilgileri haberde yer almalıdır.”
17 ŞUBAT
soL Gazetesi Müdürü'ne hapis cezası
soL gazetesi Sorumlu Müdürü Hafize Kazcı'ya 'Erdoğan'a hakaret ettiği' iddiasıyla 11 ay 20 gün hapis cezası verildi. 1 Mart 2014 tarihinde soL gazetesinin 1. ve 5. sayfasında yer alan "Biz solcuyuz, sen hırsız" başlıklı haberde dönemin Başbakan'ı Erdoğan'a hakaret edildiği iddia edilmişti. Davanın karar duruşmasında, soL gazetesi Sorumlu Müdürü Hafize Kazcı'ya "Erdoğan'a hakaret ettiği" iddiasıyla 11 ay 20 gün hapis cezası verildi.Mahkeme cezanın ertelenmesine hükmederken 1 yıllık denetim süresi kararı verdiğini açıkladı. Karar temyiz edilecek.
17 ŞUBAT
Silahlı saldırıya uğrayan gazeteci hayatını kaybetti
Kolombiyalı gazeteci Luis Peralta Cuellar, el Doncello kentinde bulunan evinin yakınlarında uğradığı saldırıda hayatını kaybetti. Cuellar’ın eşinin de saldırıda yaralandığı bildirildi.Cuellar, 2010 yılında da saldırıya uğramış, evinin önüne konulan bombanın etkisiz hale getirilmesi ile saldırıdan canlı kurtulmuştu. Basın Özgürlüğü Vakfı tarafından yayımlanan açıklamada 63 yaşında olan Gazeteci Cuellar’ın, Linda Stereo ve Caracol Radyoları için çalıştığı, 5 kentte dinlenen bir gazeteci olduğu belirtilirken, öldürülme nedenine ilişkin bir açıklama yapılmadı.
17 ŞUBAT
170 sunucu Özgecan için siyah giydi
Mersin’in Tarsus ilçesinde bindiği minibüsün şoförünce öldürülen Özgecan Aslan için gerçekleşen siyah giyme eylemine 32 televizyon kanalında 170 sunucu katıldı. Sosyal medyada yapılan çağrıyla düzenlenen Özgecan Aslan için düzenlenen siyah giyme eylemine bütün TV kanallarından katılım gerçekleştiği belirtildi.Ana haber bültenlerini sunan anchorlar, haber kanallarındaki ekran yüzleri siyah rengi tercih etti.
17 ŞUBAT
Gazeteci Nuh Köklü öldürüldü
Kadıköy'de, arkadaşlarıyla kartopu oynarken camına kartopu isabet eden bir esnaf tarafından bıçaklanarak ağır yaralanan gazeteci Nuh Köklü, yaşamını yitirdi.İddiaya göre, Yeldeğirmeni Mahallesi Karakolhane Sokak'ta 10 kadar arkadaşıyla kartopu oynayan Nuh Köklü, camına kartopu isabet eden aktar dükkanısahibi Serkan A. tarafından bıçaklandı. Göğsünden bıçaklanan Köklü'nün ambulansla Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılırken kalbi durdu ve tekrar çalıştırıldı. Köklü, hastanede müdahaleye rağmen kurtarılamadı.Olayın ardından Köklü'nün arkadaşları ve vatandaşlar, tehditler savurmayı sürdüren şüpheli esnaf Serkan A'yı darbetti. Polis ekipleri, Serkan A'yı gözaltına aldı.
18 ŞUBAT
TGC: Gazeteci Nuh Köklü’nün öldürülmesi bir nefret cinayetidir
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, gazeteci Nuh Köklü’nün öldürülmesinin ardından yaptığı açıklamada “Nuh Köklü’nün öldürülmesi, halkı birbirine düşman etmeye yönelik ‘benim esnafım aynı zamanda polistir’ söyleminin yarattığı en kötü sonuçlardan biridir. Nefret cinayetidir” denildi.
TGC Yönetim Kurulu’nun açıklamasında şu görüşler yer aldı:
“İstanbul Kadıköy’de arkadaşlarıyla kartopu oynarken camına kartopu isabet eden esnaf tarafından bıçaklanan meslektaşımız Nuh Köklü ne yazık ki hayatını kaybetti.Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre Yeldeğirmeni Mahallesi Karakolhane Sokak'ta arkadaşlarıyla kartopu oynayan gazeteci Nuh Köklü, camına kartopu isabet eden aktar dükkânı sahibi Serkan A. tarafından bıçaklandı.Göğsünden bıçaklanan Köklü'nün, ambulansla Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılırken kalbi durdu ve tekrar çalıştırıldı. Meslektaşımız Nuh Köklü hastanedeki müdahaleye rağmen kurtarılamadı.
Nuh Köklü, Bianet, Hürriyet, Radikal, Sabah gazeteleriyle NTV’de görev yapmış, Türkiye Gazeteciler Sendikası İş Yeri Temsilcisi olarak çalışmış çok değerli bir basın emekçidir. Meslektaşımızı kaybetmenin üzüntüsü içinde, ailesine, yakınlarına ve basın topluluğumuza baş sağlığı diliyoruz.
Bu vahim olay siyasetçilerin ‘benim esnafım aynı zamanda polistir’ açıklamalarının varacağı sonuçların en kötü örneğidir. Nuh Köklü cinayeti, bir nefret cinayetidir. Siyasetçileri halkı birbirine düşman etmeye yönelik açıklamalardan vazgeçmeye, sorumlu davranmaya, demokrasiyi geliştirmeye, barışı ve kardeşliği sağlayacak adımlar atmaya davet ediyoruz.”
18 ŞUBAT
Ulusal Kanal’ın Digitürk platformuna dahil edilmemesi basın özgürlüğüne aykırıdır
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu yaptığı açıklamada, “TMSF tarafından yönetilen Digitürk’ün RTÜK kararına rağmen Ulusal Kanal'ı platformuna dahil etmemesinin medyada eşitlik ilkesini bozduğuna ve basın özgürlüğüne aykırı olduğuna” dikkat çekti. TMSF’nin bu kararla halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını ihlal ettiği belirtilen açıklamada,“Düzenlemelere ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun 8 Temmuz 2014 tarih ve 2014/38 sayılı kararına rağmen, Digitürk ‘Ulusal Kanal’ logolu medya hizmet sağlayıcısının platform üzerinde taşınma isteğini gerekçesiz olarak reddetmiştir.RTÜK’ün söz konusu kararının iptali için Ankara 13. İdare Mahkemesi'nin 2014/1623 E. sayılı dosyası üzerinden açılan davada Digitürk’ün ‘yürütmeyi durdurma talebi’ reddedilmiştir.
Bu durumda halen Ulusal Kanal’ın Digitürk platformuna taşımasının yapılmaması; 6112 Sayılı Kanun’a, Anayasa’da belirtilen basın özgürlüğüne, eşitlik prensibine ve hatta Rekabet Kanunu’a aykırı bir tutum olarak değerlendirilmektedir.”
18 ŞUBAT
RSF: Gazeteciyi sindirmek için polisin eli daha da güçlenecek
Küresel ölçekte medya özgürlüğünü savunmak için çalışmalar yapan Paris merkezli RSF, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 17 Şubat’ta görüşülmeye başlayan “İç Güvenlik” paketinin, “güvenlik kuvvetlerinin yetkilerini ürkütücü ölçüde artırılmasını” öngördüğünü bildirdi.
18 ŞUBAT
Gazeteci Nuh Köklü son yolculuğuna uğurlandı
Kadıköy'de arkadaşlarıyla kar oynarken camına kartopu isabet eden esnaf tarafından bıçaklanarak öldürülen gazeteci Nuh Köklü'nün (47) cenazesi, toprağa verilmek üzere Ankara'ya gönderildi.Köklü'nün Adli Tıp Kurumu'ndan alınan cenazesi, Yeldeğirmeni Mahallesi Karakolhane Caddesi'nde bıçaklandığı dükkanın önüne getirildi. Dükkanın önünde toplanan ve Köklü'nün bıçaklandıktan sonra söylediği "Ne olur bu bir rüya olsun" sözüne atıfla hazırlanan "Bu bir rüya değil, kabus" yazılı pankartı taşıyan katılımcılar, ellerinde mumlar ve Nuh Köklü'nün fotoğrafları ile çeşitli sloganlar atarak, cadde boyunca yürüdü.Tekrar dükkanın önüne gelen grup, güvenlik şeridiyle çevrilen ve Köklü'nün fotoğraflarının da bulunduğu yere karanfiller bırakarak, mum yaktı.
20 ŞUBAT
Gazeteci bedenini kadavra olarak bağışladı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Üyesi, Sürekli Basın Kartı sahibi, Cenk Kargı adıyla tanınan Erol Özkan, vefat etti. Özkan, bedenini öldükten sonra kadavra olarak kullanılmak üzere bilim dünyasına bağışladı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, Cenk Kargı adıyla tanınan Erol Özkan’ın ölümüyle ilgili yayınladığı mesajda, “Değerli üyemiz, Erol Özkan’ı kaybettik. Meslektaşımız Erol Özkan; 2012’de kaybettiğimiz üyemiz Yaşar Sezginer gibi bedenini öldükten sonra kadavra olarak kullanılmak üzere bilim dünyasına bağışlayarak örnek bir davranış sergilemiştir. Gazetecilik mesleğine uzun yıllar hizmet veren Özkan’ı sevgi ve saygıyla anıyoruz. Ailesine ve basın topluluğumuza başsağlığı diliyoruz” dedi.Gazeteci Özkan’ın cenazesi vasiyeti üzerine resmi işlemlerin tamamlanmasından sonra bedenini bağışladığı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne götürüldü.
20 ŞUBAT
TGC’nin açıklaması New York Times’ta yankı buldu
İstanbul Kadıköy’de gazeteci Nuh Köklü’nün arkadaşlarıyla kartopu oynarken camına kartopu isabet eden esnaf tarafından bıçaklanarak öldürülmesi dış basında da yer aldı. Merkezi ABD’de olan New York Times Gazetesi, bugünkü sayısında yayımlanan bir makalede gazeteci Nuh Köklü’nün ölümüyle ilgili Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin açıklamasına da yer verdi. Ceylan Yeğinsu imzalı “Türkiye’de kar bile politik renk taşıyor” başlıklı makalede, Nuh Köklü’nün kar topu oynarken öldürülmesinin Türkiye’de politik renkler taşıyan bir dizi şok dalgasına yol açtığı belirtildi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin olayla ilgili yaptığı açıklamada yer alan, “Nuh Köklü’nün öldürülmesi bir nefret cinayetidir. Bu vahim olay siyasetçilerin ‘benim esnafım aynı zamanda polistir’ açıklamalarının varacağı sonuçların en kötü örneğidir” ifadelerine dikkat çekilerek bu durumun olayların tohumlarını ektiği belirtildi.
20 ŞUBAT
Gazeteci Yalçın Kılan son yolculuğuna uğurlandı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Üyesi, Sürekli Basın Kartı sahibi, Yalçın Kılan, Ayvalık Alibey (Cunda) Adası Camisi’nde kılınan öğle namazının ardından Alibey (Cunda) Adası Mezarlığı’nda toprağa verildi. TGC yayınladığı başsağlığı mesajında; gazetecilik mesleğine uzun yıllar hizmet veren Yalçın Kılan’ın ailesine ve basın topluluğuna başsağlığı dilekleri iletildi.
20 ŞUBAT
Sakarya'da yerel gazete sahibine saldırı
Sakarya’da yerel gazete sahibi Cihan Emre, haber yapmak için gittiği Karasu Belediyesi'ne ait şantiyede saldırıya uğradı. Karasu'da yayınlanan Öz Karasu Gazetesi Sahibi Cihan Emre, Karasu Belediyesi bünyesinde taşeron firmada çalışan işçilerin maaş alamadıklarını ifade eden telefonu üzerine görüşme yapmak üzere belediyeye ait garaja gitti. Burada şantiye önünde işçilerle buluşan ve bilgi alan Cihan Emre'ye baş şoför olduğu öğrenilen K. A. 'Neden çekim yapıyorsun?’diye tepki gösterdikten sonra iddiaya göre Emre'yi yumrukladı. Yere düşen Cihan Emre, yanında bulunanlar tarafından Karasu Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada geçici rapor verilen Emre, Karasu İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne giderek şikayetçi oldu.
20 ŞUBAT
Gazeteci Göktaş: Ceza verecekseniz erteleme istemiyorum
Bir kadının İzmir Karabağlar Polis Merkezi’nde şiddet görmesiyle ilgili savcılığın düzenlediği iddianameyi haberinde “skandal” olarak yansıtan Milliyet Gazetesi muhabiri Kemal Göktaş yargılanmaya başladı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi görülen duruşmada gazeteci Göktaş, hakkında derhal beraat kararı verilmesini isterken, ceza verilmesi halinde hükmün ertelenmesini reddettiğini bildirdi.Gazetecinin savunmasını kayda geçiren Mahkeme Hâkimi Gönül Doğan, suçtan zarar görme ihtimali karşısında müşteki Er’in dava ve duruşmalarına kabulüne karar verdi. Hâkim değişikliği nedeniyle de dosyanın incelemeye alınmasına karar verdi. Dava, 14 Nisan’a ertelendi.
22 ŞUBAT
TGC –KAS 75. Yerel Gazetecilik Semineri Çanakkale’de tamamlandı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) Konrad AdenauerStiftung (KAS) ile birlikte düzenlediği 75. Yerel Gazetecilik Semineri Çanakkale’de tamamlandı. ParionHotel’de düzenlenen seminere; Tekirdağ, Balıkesir, Edirne, Çanakkale ve ilçelerinden çok sayıda gazeteci katıldı. Seminer; akademisyenleri, usta gazetecileri, yerelde çalışan meslektaşlarıyla buluşturarak, mesleki bilgilerin paylaşılabileceği platformun oluşmasını sağladı. 2 gün süren seminerde; haber yazım tekniklerinden gazetecilikte etik ilkelere kadar birbirinden önemli konular düzenlenen 4 oturumda ele alındı. Seminere; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, Başkan Vekili Vahap Munyar, Başkan Yardımcısı Recep Yaşar, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sayman Gülseren Ergezer Güver, Genel Sekreter Yardımcıları Ahmet Özdemir ve Niyazi Dalyancı, Yönetim Kurulu Üyesi Kamil Masaracı, Hukuk Danışmanı avukat Gökhan Küçük’ün de aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci katıldı.
BAĞIMSIZ, BAĞLANTISIZ GAZETECİLİK…
Seminer, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto’nun kapanış değerlendirmesi ve sertifika töreniyle sona erdi. Başkan Olcayto, ““Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, 3760 üyesi olan bağımsız, bağlantısız gazetecilik yapmaya çalışan bir meslek örgütüdür. Bugün Türkiye’de hemen her ilde 3-4 gazetecilik meslek kuruluşu var. Çanakkale’de 12 günlük gazete olmasına rağmen burada 3 tane dernek var. Yine bu duruma katlanılabilir ama yaptıkları icraatlara baktığınızda sürekli siyasetle ilgili olduğunu görüyorsunuz. Pek çok gazeteci özellikle Anadolu’dan siyasete soyunuyor, partilerden aday adayı oluyorlar. Elbette siyasete soyunmak bir hak, kınanacak bir tarafı yok. Ancak siyasete aday olan gazetecilerin sıklıkla kazansalar da kazanamasalar da mesleğe yüz çevirdiklerini görüyoruz. Bu da gazeteciliğin siyaset için kullanılması anlamına geliyor. İngiltere’de siyasete soyunan gazeteci, bir daha gazeteciliğe dönemez. Biz de öyle değil. Mesleğimizdeki bölünmüşlüğü nasıl ortadan kaldırabileceğimizi düşünmeliyiz. Bölünmek yerine mesleğimiz için birleşmeliyiz.”
GENEL SEKRETER GÜNEŞ: BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ EKSENİNDE BİRLEŞMELİYİZ
Seminerin birinci oturumun moderatörlüğünü Çağdaş Gazeteciler Derneği Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Aynur Ganiler üstlendi. Oturumda; TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş “Gazetecilikte Örgütlenme” başlıklı yaptığı konuşmada şunları dile getirdi:“TGC, 1946 yılında ‘kalemini kır; ama satma’ diyen Sedat Simavi öncülüğünde kurulmuştur. Kurulduğu günden bugüne dek göreve gelen yönetim kurulları aynı çizgide çalışmalarını sürdürmüştür. TGC’nin en sağdan sola kadar 4 bine yakın üyesi bulunmaktadır. Gazeteciler; hangi siyasi düşüncede olursa olsun basın özgürlüğü ile düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda birlikte mücadele vermeli. Türkiye’de gazetecilik zor günlerden geçiyor. 7 yılda 200 meslektaşımız cezaevine girdi, çıktı. 2010 yılı gazetecilerin örgütlenmesi konusunda çok önemli bir yıl oldu…2010 yılında 94 meslek örgütü Gazeteciler Özgürlük Platformu çatısı altında bir araya gelerek tutuklanan, yargılanan meslektaşlarımızın yanında oldu. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü açısından Rusya ve Çin’den daha ağır bir sürece tanıklık etti. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi, gazetecilerin yol haritasıdır. 3 bine yakın gazetecinin imzasıyla yol almış bir bildirgedir. Bildirgenin 3. maddesinde gazeteciliğin tanımını yapar ve şöyle denir: 'Gazeteci; başta barış, demokrasi ve insan hakları olmak üzere, insanlığın evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara saygıyı savunur. Milliyet, ırk, etnisite, cinsiyet, dil, din, sınıf ve felsefi inanç ayrımcılığı yapmadan tüm ulusların, tüm halkların ve tüm bireylerin haklarını ve saygınlığını tanır. İnsanlar, topluluklar ve uluslararasında nefreti, düşmanlığı körükleyici yayından kaçınır.' Bu bildirge ve gerçeğin ışığında basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünü savunmalıyız. Bunun için de örgütlenmeliyiz. Dernek ve sendika çatısı altında mücadele etmeliyiz.'
ORHAN ERİNÇ: HABER BİLGİLENDİRMEK İÇİN DEĞİL YÖNLENDİRMEK İÇİN KULLANILIYOR
Cumhuriyet Gazetesi Vakfı Başkanı ve yazar Orhan Erinç, “Medya-Siyaset İlişkisi” başlıklı konuşmasında şu konulara dikkat çekti:
“Gazeteciliğe başladığımda, yaygın basın dediğimiz gazete sayısı 10 idi. Bunların beş tanesinin sahibi iş adamıydı ama o dönemde yazı işleri müdürleri ya da genel yayın yönetmenleri, patronların gazeteyi kullanmak istediğinde ‘Bu bizim mesleğimizle bağdaşmaz’ derlerdi. Uğur Mumcu’nun da belirttiği gibi ilişkiler; medya, siyaset, ticaret ilişkisine dönüştü. Gazetecilerden tarafsız davranmaları isteniyor. Bu baştan yanlış bir davranış. Her yayın organı yayınlanırken okurlarına niye yayınlanmakta olduğunu belirtir. Önemli olan yayın organının bağımsızlığıdır. Siyasi partiler ya da iktidarlar medyayı kendi çıkarları ya da gelecekleri için kullanma konusunda dünyada en uzmanlaşmış ülke olarak Türkiye’yi dikkate alıyorlar.
Medyanın görevi halkın bilgilenme hakkını kullanmasına aracılık etmektir. Bizim meslekte, haber kutsal; yorum hürdür. Herkes yorumunu istediği gibi yapabilir. Ona diyeceğimiz olamaz. Herkesin kendince haklı eğitimi, görgüsü, bilgisi vardır. Ama haber nesneldir. Nesnel olduğunu Gelir Vergisi Yasası da kabul etmiştir. Gelir Vergisi’nin 18. maddesi telif hakkını düzenler. Orada röportaj, köşe yazısı gibi fikri içeriği olan üretimler vardır ama haber yoktur. Çünkü haber, bir yerden alınıp bir yere aktarılan bir nesne olarak kabul edilmiştir. Ama ne yazık ki haber, Türkiye’de bilgilendirmek için değil yönlendirmek için kullanılan bir alet haline dönüşmüştür.”
NİYAZİ DALYANCI: KLİŞE SÖZLERDEN KAÇININ
Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Niyazi Dalyancı ise “Haber Yazım Kuralları” konusunu örneklerle anlattı. Niyazi Dalyancı konuşmasında şunları söyledi ve ekledi:
”Medya, gerçeklerle halkın arasında köprüdür. Haber yazarken de bazı altın kuralları unutmamak gerekiyor. Örneğin, habere alıntıyla başlamayın. Haberin özüne giriş paragrafında yer verin. Yorum katmayın. Cümlelerin edilgen değil etken çatılı olmasına dikkat edin. Haberi de soruyu da sözcüklere boğmayın. Klişe sözlerden kaçının. İlgilisi dışında kimsenin anlamayacağı sözcükler kullanmayın. Bir cümledeki bilgiler, başka cümlelerdekilerle çelişmemeli. Amaç okuru bilgilendirmek, kafasını karıştırmak değildir.”
GAZETECİLİKTE OBJEKTİF OLMAK MÜMKÜN MÜ?
Seminerin ikinci oturumunda, TGC Bizim Gazete yazarı Kerim Evren, “Haberde dil yanlışları”; gazeteci, yazar Ragıp Duran , “Gazetecilikte Objektif Olmak Mümkün mü?”; Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Uğur Güç, “Basın Sektöründe Sendikacılık”; başlıklı konuşma yaptılar. Oturumun moderatörlüğünü Çanakkale Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Burak Gezen üstlendi.
KERİM EVREN: ÖFKE DİLİNDEN UZAK DURUN
TGC Bizim Gazete yazarı Kerim Evren, “Haberde dil yanlışları” başlıklı sunumunda yerel medyada yapılan dil yanlışlarına değindi. Evren, şunları söyledi:
“Ekmeğini diliyle ya da kalemiyle kazanan, bu uğurda hâlen Cumhuriyet tarihinin en ağır baskılarıyla karşı karşıya bulunan biz gazetecilerin “donanımlı” olmamız, belli ölçülerde de olsa “iş güvencesi” anlamına gelir. Kültürel donanımlılığın ilk koşulu ise -bu alanda ‘seçici’ davranmak koşuluyla- çok iyi bir okur olmaktan geçer. Türkiye’de en çileli mesleklerden gazeteciliğin gündelik koşuşturmacasından kurtulabildiğimiz ölçüde bol bol okumalı; kültür – sanat etkinliklerini izlemeli; işimizi yaparken de elimizin altında sözlük ve yazım kılavuzu bulundurmalıyız. Doğru ve güzel Türkçe kullanmak medya çalışanları için toplumsal ve mesleki sorumluluğun bir gereğidir. Öfke dilinden hep uzak durulmalıdır."
RAGIP DURAN: MUHABİR ALANININ UZMANI OLMALI
Gazeteci, yazar Ragıp Duran, “Gazetecilikte Objektif Olmak Mümkün mü?” başlıklı konuşmasında şu bilgileri verdi:
“Gazetecilik, temas ve mesafe mesleğidir. Bir muhabir hem fiziki olarak hem de manevi olarak bir haberi izlerken nerede durması gerektiğini bilmelidir. Haberle ilgili tüm taraflara kuyumcu terazisi hassaslığında eşit davranmalıyız. Bizim işimiz gerçek, gerçeklerin peşinden koşmaktır. Mümkün olduğu kadar gerçeklere yaklaşmak için uğraşırız. Gazeteci; gerçeğe, mesleğine, okuruna ve medyasına karşı sorumlu olduğunu unutmamalıdır. Muhabiri yönlendirirken dikkat etmemiz gereken kurallar vardır. Herhangi bir muhabiri gönderirken o haberle muhabir arasında organik bir bağ olup olmadığına bakmak lazım. Objektiflik için bu şarttır. 4. kuvvet dediğimiz gazeteciler, yasama, yargı ve yürütme kuvvetlerin mensupları olursa olmaz. Basın, denetleme görevini yerine getiremez. Muhabirin ayrıca konusunun uzmanı olması gerekir. Örneğin bir adliye muhabiriyseniz, bir hakim kadar konuyu bilmeniz gerekir. Haber toplarken amaç gerçeği aktarmak olmalıdır.”
GÜÇ: BİZ GAZETECİLERİN HAKLARINI GARANTİ ALTINA ALMAYA ÇALIŞIYORUZ
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Uğur Güç, “Basın Sektöründe Sendikacılık” konusunda şöyle dedi:
“Medyanın bugünkü hale gelmesi iki aşamada gerçekleşti. Birinci aşama sendikasızlaşma, ikincisi de bu medya kuruluşları devşirildi. Son yıllarda ise medyaya TMSF el koydu. El koyulan medya direkt Başbakanlığa bağlandı. Havuz medyası oluşturuldu. Gazeteciler olarak örgütlenmeye devam ediyoruz. İstanbul dışında Kocaeli, Çanakkale, Eskişehir, Bursa gibi illerde de örgütlenmeyi hedefliyoruz. Biz toplu sözleşmelerle, gazetecilerin haklarını garanti altına almaya çalışıyoruz.”
GÜVER: YEREL MEDYA KADIN HABERLERİNE DAHA FAZLA YER VERMELİ
Seminerin 3. oturumunun moderatörlüğünü TGC Genel Saymanı Gülseren Ergezer Güver üstlendi. Oturumda Recep Yaşar, “Nefret söylemi ve medya”; gazeteci-sanat tarihçisi-ressam Gürol Sözen, “Kent, sanat ve medya” konuları hakkında bilgi verdi.
Genel Sayman Güver, “Medyada Kadın ve Şiddet” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Güver, sunumunda şunları dile getirdi:
“Buffalo Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre, 1960 yılında kadınlar yüzde 44 oranında cinsel obje olarak temsil ediliyorken, 2009 yılında bu oran yüzde 83 oldu. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre; kadın cinayetlerindeki artış oranı yüzde 1400. Medya, hayatların değişim ve dönüşümünde bir araçtır. Birbirimizden haberdar olmamızı sağlar. Haber sokaktan kopartılıp, masa başında kesilip biçildiğinde felaket, şiddet ya da skandallar evcilleştirilebiliyor. Peki, medyada kadın ne istiyor? Alternatif bir dil geliştirmek istiyoruz. Haber yazarken 'eril' dil kullanılmasından vazgeçilmesini istiyoruz. Haber okur-yazarı kadınlar yetiştirmeye çalışıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı haberciliğin yaygınlaşmasını istiyoruz. Kadınların sorunlarını, taleplerini, başarılarını vb. görünür kılmak istiyoruz. Yerel medyanın kadın haberlerine daha çok yer vermesini bekliyoruz. Gazetelerde üçüncü sayfa haberlerinde ve televizyonda, kadın bedenini kullanmanın, yüzünü gizlemeye çalışan korku içindeki kadınların fotoğraf ve görüntülerini polis kameralarından alınarak kullanılmanın o kişinin fahişe olduğundan mazur gösterilememesini istiyoruz. “
Güver, TGC çatısı altında kurulan Kadın Komisyonu hakkında da bilgi verdi. Güver, komisyonun eril dilin değiştirilmesi için bir kılavuz hazırlığı yürüttüğünü, aynı zamanda raporlar hazırlayacağını anlattı.
YAŞAR: NEFRET SÖYLEMİNİN ARACI OLMAMALIYIZ
TGC Başkan Yardımcısı Recep Yaşar, “Nefret söylemi ve medya” başlıklı sunumunda şunları dile getirdi:
“Nefret söylemi; yayınlarda, taraflı, önyargılı ve ayrımcı bir dil kullanmaktır. Özellikle manşetler ve haber başlıklarında provokatif, ırkçı ve ayrımcı dil kullanılmasıdır. Bu dil gazetecilik etik ilkeleri ile de bağdaşmıyor. Bu noktada gazetecilere önemli görevler düşüyor. Gazeteciler haber yaparken cinsiyet ayrımcılığına dayalı şiddeti hiçbir biçimde meşru göstermemeli, şiddetin toplumsal düzlemdeki önemini azaltacak sansasyonel kullanımlardan ve mizah malzemesine dönüştürme eğilimlerinden uzak durmalıdır. Mağduru küçük düşürücü durumlarda gösteren fotoğrafların kullanılmasından kaçınılmalıdır. Taciz ve tecavüz gibi cinsel suçların haberleştirilmesinde kullanılan dile özen gösterilmelidir. Saldırganın ifadesinden yararlanılarak hazırlanan metinlerin mağdur ve yakınları açısından yaralayıcı olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Failin değil mağdurun teşhir edilmesinden vazgeçilmelidir. İnternet haber sitelerinde mağduru savunmaya, vahşi cinayeti lanetlemeye dönük yorumlar da bile yine kadını hedef alan hakaretlerin yer alması engellenmelidir. Bu haberlerde kullanılan görsel malzeme ile anlatım biçiminin pornografik ve özendirici çağrışımlar yaratmamasına dikkat edilmelidir. Sorumlu bir anlayış benimsenerek şiddete uğrayan ya da risk altında olanlar, çözüm yolları ve yöntemleri konusunda bilgilendirilmelidir. Var olan kuruluş ve yardım hatlarının erişim bilgileri haberde yer almalıdır.”
SÖZEN: KENTİN KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİNİSAYFALARA TAŞIYIN
Gazeteci-sanat tarihçisi-ressam Gürol Sözen, “Kent, sanat ve medya” konuları hakkında bilgi verdi. Sözen, “Anadolu coğrafyası 12 bin yıllık bir uygarlığa sahip. Bu coğrafya içinde Troya Savaşları ve Troya halkının sanatı olağanüstü bir birikime sahip. Kent yapısı, günlük hayat ve ürettikleri eserlerle günümüze bile hükmediyorlar” dedi. Bu kadar değerli topraklarda yaşamanın önemine vurgu yapan Sözen, gazetecilere büyük görevler düştüğünü aktardı. Çanakkale’nin tarihi hakkında bilgi veren Sözen, bölgede görev yapan gazetecilere kentin kültürel değerlerini yansıtıcı haberler yapmalarını tavsiye etti.
EKONOMİ GAZETECİLİĞİNİN ÖNÜNDEKİ BÜYÜK ENGEL
Seminerin 4. Oturumunun moderatörlüğünü TGC Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir üstlendi. Oturumda, Hürriyet Gazetesi Yazarı Vahap Munyar, “Ekonomi Haberciliğinde Değişen Dinamikler”; Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mine Gencel Bek, “Eleştirel Medya Okuryazarlığı”, TGC Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük, “Haber ve Hukuk” konuları hakkında sunum yaptı.
Hürriyet Gazetesi Yazarı Vahap Munyar, “Ekonomi Haberciliğinde Değişen Dinamikler” başlıklı konuşmasında; 28 Mayıs 2014’te yürürlüğe giren Tüketici Yasası’nın 61. Maddesi’nin 4. Fıkrası’ndaki şu ifadeleri paylaştı:
“Reklam olduğu açıkça belirtilmeksizin yazı, haber, yayın ve programlarda, mal veya hizmetlere ilişkin isim, marka, logo veya diğer ayırt edici şekil veya ifadelerle ticari unvan veya işletme adlarının yer alması ve tanıtıcı mahiyette sunulması örtülü reklam kabul edilir. Her türlü iletişim aracında sesli, yazılı ve görsel olarak örtülü yapılması yasaktır.” Maddenin RTÜK Yasası’ndan aynen alınıp Tüketici Kanunu’na eklendiğini belirten Munyar, bu madde gazetelerin özellikle ekonomi sayfalarında, ekonomi gazetelerinde, dergilerde yayın organlarında şirket ve marka adları almasının yol açtığı sorunlara dikkat çekti. Hükümetin 2023 için 2 trilyon dolarlık milli gelir, 500 milyar dolarlık ihracat hedefi belirlediğini, bunların yanında Türkiye’den 10 dünya markası çıkarma hedefi de koyduğunu hatırlatan Munyar, bu maddenin hükümetin dünya markası hedefine ters düştüğüne de vurgu yaptı.
Munyar, konuşmasında ayrıca muhabirlere şu tavsiyelerde bulundu:
“Kentinizde, bölgenizde faaliyet gösteren şirketlere, mümkün olduğunca yayın organlarınızda yer verin, destekleyin. Yaptığınız haberlerle kentin ekonomisine katkınız olabilir. Bölgenizdeki şirketlerin başarısını alkışlamaktan çekinmeyin. Sadece makro haberleri koymayın. Çünkü ulusal basın makro haberlere zaten çok yer veriyor.”
BEK: ÇEVREMİZDE OLUP BİTENLERİ MERAK EDİYORUZ
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mine Gencel Bek, “Eleştirel Medya Okuryazarlığı” konusu hakkında katılımcılara bilgi verdi. Bek, “İnsanlar en çok çevrelerinde olup bitenleri merak eder. O yüzden önce çevremizde olup bitenleri haberleştirmeliyiz. Haberle ilgili görüşlere eşit yer vermeliyiz. Sözlü tarih çok önemli. Hiçbir yerde kayda düşmemiş kişilerin hikayelerini okuyucularınızla paylaşabilirsiniz. Bölgenizi ilgilendiren haberlerle ilgili bölge halkının ne düşündüğünü sorabilirsiniz. Onlarla yuvarlak masa toplantıları yapabilirsiniz. Çevresel haberlerle ulusal gündemi belirleyebilirsiniz. Bu noktada yerel medyanın çok önemli bir rolü olduğunu unutmamak gerekiyor.”
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ANAYASAL GÜVENCE ALTINDADIR
TGC Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük “Haber ve Hukuk” konuları hakkında sunum yaptı:
“İfade özgürlüğü, demokratik toplumun esaslı temellerinden birini oluşturur. Sadece lehte olduğu kabul edilen, zararsız ya da ilgilenmeye değmez görülen haber ve düşünceleri için değil ama ayrıca devlet ya da nüfusun bir bölümünün aleyhinde olan çarpıcı gelen/şok eden ya da rahatsız eden haber ve düşünceler içinde uygulanır. Basın söz konusu olduğunda bu ilkeler özel bir önem kazanır. Bu tür haber ve düşünceleri vermek basın yayın kuruluşları için sadece bir görev değildir. Halkın bu haber ve düşünceleri edinme hakkı vardır. Basın özgürlüğü, anayasal güvence altına alınmıştır. Peki, gazeteci haberlerini yaparken nelere dikkat etmeli? Haberin gerçeğe uygun olması, güncel olması, haber niteliği taşıması, gerçeğe uygun haberlerin verilmesinde nesnel (objektif ) ölçütlere uyulması, haberin veriliş biçimi yönünden, özle biçim arasında ölçülülük bulunması gerekir. Bu temel ilkelerden herhangi birine ters düşüyorsa, hukuka aykırılık unsuru gerçekleşmiş olacaktır. Bir gazeteci haberini verirken; bir kimseyi katillikle, hırsızlıkla, zimmetine para geçirmekle, rüşvet almakla rüşvet vermekle, bir şirketin ticari işlerinde kirli paralar kullanmakla itham ederse bu hukuksal onur ve saygınlığa saldırı olarak değerlendirilebilir.”
23 ŞUBAT
Gazeteciler ‘Ayın Son Yemeği’nde buluştu
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) üyeleri, “Geleneksel Ayın Son Pazartesi Yemeği”nde bir araya geldi. TGC Lokali’nde düzenlenen yemeğe; TGC Başkanı Turgay Olcayto, Başkan Yardımcısı Recep Yaşar, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sayman Gülseren Ergezer Güver, Yönetim Kurulu Üyesi Celal Toprak’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci katıldı. Açılış konuşmasını yapan TGC Genel Sekteri Sibel Güneş, bir önceki ayın son yemeğinden bugüne kadar yaptıkları çalışmalar ve TGC’nin etkinlikleri hakkında bilgi verdi. Açılış konuşmasının ardından rozet törenine geçildi. Akdağ Saydut’a rozetini TGC Başkanı Turgay Olcayto takdim etti. Saydut, “Çocukluğumdan beri gazete okuruyum. Gazeteciliği ve gazetecileri çok seviyorum. Gazetecilikle yollarım çok geç kesişti. Çok onurlandım çok teşekkür ederim.”Kadri Gürsel’e rozetini TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş takdim etti. Gürsel, rozetini alırken şunları dile getirdi: “Bugün benim için çok özel bir gün. Gazeteci olarak yılların ihmali, bu rozeti takmamış olmam aslında ve TGC’ye çok teşekkür ederim. Bana bu ihmali sona erdirmekte yardımcı olduğu için. Ben aslında TGC’ye hiçbir zaman yabancı değildim. Beraber uzun yıllardır çok yakın bir dayanışma içinde birlikte çalışıyoruz. Bundan sonra TGC’nin bir üyesi olarak bu çalışmalar daha kuvvetle, işbirliği ruhu içinde devam edecek.Uğur Vardan’a rozetini TGC Başkanı Turgay Olcayto taktı. Vardan, “Beni bu milli formaya layık gördükleri için teşekkür ederim. Bundan sonra verilecek her türlü görevde formayı giymeye, terimi dökmeye hazırım”dedi.Seda Kaya Güler’e rozetini TGC Yönetim Kurulu Üyesi Celal Toprak verdi. Güler, “81 yılından beri gazetecilik yapıyorum. Nihayet gecikmiş olan bu üyeliği gerçekleştirdik.” Bundan sonra gazetecilik mesleğine neler yaparız, nasıl katkılarımız olacağını düşüneceğiz. Özellikle kadın komisyonunda güzel şeyler yapacağız.”
24 ŞUBAT
“Tan Olayı’ndan ders alsaydık bugünleri yaşamazdık”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Tarih Vakfı’nın Cağaloğlu’ndakiTan Evi’nde gerçekleştirildi. Doğan Hızlan’ın konuk olduğu Tan Evi’nde “Babıali’de Bir Baskın: Tan” konulu toplantıya; TGC Başkanı Turgay Olcayto, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sayman Gülseren Ergezer Güver, Genel Sekreter Yardımcısı Niyazi Dalyancı’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.Başkan Olcayto, “Tan Sergisi’ni gezenler görmüşlerdir ki geçmişten ders çıkarmanın sayılamayacak kadar faydası var. Ancak günümüze baktığımızda, ders almadığımızı görüyoruz. Ders almış olsaydık bugünkü sorunları da yaşamazdık diye düşünüyorum. O yüzden Tan Olayı’nı iyi anlamak gerekiyor. Bu söyleşiler dizisi, 4 Aralık Tan Matbaası’nın yıktırılışının yıl dönümünde başlayan bir projeydi. Etkinliklerimiz devam edecek” diye konuştu. Hızlan, Tan olayının basın için bir dönemeç olduğuna işaret ederek “Tan Gazetesi bir efsanedir. Tan olayının perde arkasını görmeklazım.Bana göre bütün olay, gazetecilerin ve yazarların ileriyi bugünden görmeleri, politikacıların da sadece bugünü görmelerinden kaynaklanıyor” dedi.
24 ŞUBAT
Gazeteci Nuh Köklü cinayetinde yeni gelişme
Gazeteci Nuh Köklü'nün öldürülmesine ilişkin soruşturmada, bir bıçaklı esnafın daha olay yerinde olduğu ve cinayete yardım ettiği ileri sürüldü. Saldırgan Serkan Azizoğlu'nun yere düştüğü sırada aynı sokakta kuaför olduğu öğrenilen ve elinde bıçak olduğu görülen N.C.'ninKöklü'nün bir arkadaşına müdahale ettiği ve Azizoğlu'nun bıçakla vurmasına fırsat yarattığı iddia edildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
24 ŞUBAT
Gazeteciler korunma talebinde bulundu
Uluslararası gazetecilik örgütleri, Paris’te 7 Ocak’ta Charlie Hebdo mizah dergisine yönelik 8 çalışanın öldüğü suikastlarda ve Kopenhag’da yaşanan saldırılardan sonra çizer ve gazetecilere yönelik tehditlerin yaygınlaşmasından endişe duyduğunu belirtti. Fransa Gazeteciler Sendikaları (SNJ ve SNJ-CGT), Fas Gazeteciler Sendikası (SNPM) ve Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Charlie Hebdo dergisine de çalışan Faslı gazeteci Zineb El Rhazoui ve kocası da olan yazar JaouadBenaissi’ninTwitter üzerinden ölümle tehdit edilmesini kınadı.
24 ŞUBAT
Can Dündar ifadeye çağrıldı
Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında ifadeye çağrıldı.Dündar'ın, İstanbul merkezli 17 Aralık soruşturmasını yürüten dönemin İstanbul Cumhuriyet Savcısı Celal Kara ile yaptığı röportajda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik "hakaret" içerdiği öne sürülen beyanları nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma sürüyor.
25 ŞUBAT
Yurt Gazetesi’ndeki iştençıkarmalar protesto edildi
Yurt Gazetesi’ndeki işten çıkartmalaragazeteciler tepkigösterdi. Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti Genel Sekreteri SibelGüneş, TGS Başkanı Uğur Güç,Haber-Sen İstanbul Şube BaşkanıEngin Başçı’nın da arlarındabulunduğu çok sayıda gazeteci,gazetenin bulunduğuProfilo Alışveriş Merkezi önündetoplandı. TGS Başkanı UğurGüç, hak arayanların işten atılmasınamüsaade etmeyeceklerinisöyledi.
TGC Genel Sekreteri SibelGüneş ise gazetecinin emeğindentasarruf edilemeyeceğini
Belirterek, “İktidarın hoyratlığı nedeniylegazeteciler çok zarar gördü. Yapılanbaskılar yüzünden 2014yılında 1000 dolayında gazeteciişsiz kaldı. Şimdi medyapatronlarının gazetecilere aynıhoyratlığı gösterme hakkının olmadığınıdüşünüyoruz. Gazetecileriişten çıkarırken hakaretedilmesi ise asla kabul edilemez.Gazetecilik onuruna hiçbiryöneticinin aykırı davranmamasıgerektiğini düşünüyoruz.Meslektaşlarımızla dayanışmaiçindeyiz. Haklarının verilmesinive gerekli özenin gösterilmesiniistiyoruz."
25 ŞUBAT
Alman medyasından Tutuklu yazara ödül
Suudi Arabistan'da tutuklu bulunan blog yazarı Raif Bedevi, bu yıl DeutscheWelle'nin İfade Özgürlüğü Ödülüne layık görüldü.DW Genel Müdürü Peter Limbourg ödülle ilgili olarak yaptığı açıklamada; "Bedevi, ifade özgürlüğü hakkını cesurca, korkusuzca desteklemektedir.Bedevi'nin serbest bırakılması konusunda Suudi Arabistan'daki sorumlular üzerindeki baskının da daha büyük olacağını umuyoruz" dedi.31 yaşındaki blog yazarı, 2014 Mayıs ayında bin kırbaç, 10 yıl hapis ve ağır para cezasına çarptırılmıştı. Bedevi, 9 Ocak'ta ilk kez halk önünde kırbaçlanmıştı.
25 ŞUBAT
Kadın gazeteciye 'kahveli şiddet' davasında karar
İş yerinde kahveli şiddet gören kadın gazeteci davası sonuçlandı. Habertürk gazetesi hafta sonu eklerinde özel röportajlar yapan Nazenin Tokuşoğlu, yaklaşık 4 yıl önce şefi Alp Ulagay arasında bir röportajın gazetede küçük kullanılması nedeniyle tartışma yaşadı. Tartışma esnasında Ulagay, Tokuşoğlu'nun başından aşağı sıcak kahve dökmüş ve bununla da kalmayıp bardağı kafasında ezmişti. Ardından Tokuşoğlu olayı yargıya taşımıştı.Şiddete tanık olan iki kadın çalışanın mahkemede şahitlikleriyle dava iki yıl önce sonuçlandı. Ancak, Ulagay'ın avukatının isteğiyle 2013'te temyize gitti. Son olarak dava temyizden döndü ve Tokuşoğlu işyerinde yaşadığı şiddet sonrası açtığı manevi tazminat davasını kazanmış oldu. Mahkemenin aldığı kararla; Alp Ulagay, şiddet uyguladığı Nazenin Tokuşoğlu'na 10 bin lira tazminat ödeyecek.
25 ŞUBAT
Gazeteci Mustafa Hoş'un kitabına toplatılma talebi
Gazeteci Mustafa Hoş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili yazdığı "BigBoss"kitabının dağıtımının durdurulması ve toplatılması için dava açıldığını duyurdu.
Hoş, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Basın-yayın yoluyla hakaret" iddiasıyla ayrıca 20 milyar lira tazminat davasının da açıldığını belirtti.
25 ŞUBAT
Gazeteci 3 kişiye hayat verecek
Karşıyaka'daki evinde fenalaşan gazeteci 54 yaşındaki Sedat Peker'in, metil alkol zehirlenmesi tanısıyla tedavi gördüğü Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Anestezi Yoğun bakım servisinde beyin ölümü gerçekleşti. Yaşlı babasıyla yaşayan, Sedat Peker'in sağlığında organlarını bağışladığı ortaya çıktı. Peker'in kızı Anıl Gizem Peker Togay da babasının organlarının bağışı için onay verdi. Peker'in, karaciğer ile iki böbreği nakil yapılmak üzere alındı. Peker’in göz kornealarının da birkaç gün içerisinde uygun bulunan hastalara takılacağı açıklandı.
26 ŞUBAT
“SPK denetimlerinde eşitliği gözetmeli”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti SPK çalışanlarının Taraf Gazetesi’nde yaptığı inceleme üzerine bir açıklama yaptı. TGC Yönetim Kurulu’nun açıklamasında şu görüşler yer aldı:“Sermaye Piyasası Kurulu’nun halka açık şirketlerde denetlemelerde bulunması yasayla belirlenmiş görevlerinden biridir. Ancak son zamanlarda iktidara muhalif gazetelerde bu tür denetimlerin çok sık ve yoğun olarak yapıldığı gözlenmektedir. Sermaye Piyasası Kurulu bu denetlemeleri içinde gazeteleri de barındıran tüm halka açık şirketlerde nesnel bir biçimde gerçekleştiriyorsa bunu kamuoyu ile de paylaşmalıdır. Kamuoyunda inandırıcılığı sağlamanın tek yolu budur diye düşünüyoruz. Aksi halde iktidara muhalefet eden basın kuruluşlarına yeni bir baskıdan söz etmek kaçınılmaz olacaktır. Taraf Gazetesi’ne başlatılan denetlemeyi de bu açıdan gördüğümüzü kamuoyunun bilgisine sunarız.”
26 ŞUBAT
Cemiyet’in kıdemli üyelerinden biriydi
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Üyesi, Sürekli Basın Kartı sahibi, Hikmet Andaç, son yolculuğuna uğurlandı. Andaç’ın cenazesi Basınköy Camisi’nde kılınan öğle namazının ardından Kozlu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Cenazetörenine; Türkiye Gazeteciler CemiyetiBaşkanı Turgay Olcayto, Önceki Başkan OrhanErinç, Genel Sekreter Yardımcısı AhmetÖzdemir, Balotaj Kurulu Başkanı MuammerTuncer, TGC İdare Müdürü Cem Çapanoğlu;Gazeteciler Sosyal Dayanışma VakfıBaşkanı Selami Turgut Genç, gazetecilerYalçın Toker, Mustafa Küçük, Ahmet Çitoğlu,Turgut Fethi Erden, Necati Bilgiç, MustafaEröz, Aydın Dörter, İhsan Onur, Kani Atmaca,Şükrü Disanlı aralarında bulunduğu çok sayıdagazeteci katıldı. Başkan Olcayto, “Hikmet Andaç, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ninkıdemli üyelerinden biriydi. Gazeteciydi,sanatçıydı. Mesleğe gazete ressamı olarakbaşlamıştı. Gazeteciliğin pek alanında görevyaptı. Son zamanlarına kadar çok sevdiğiressamlığı hiç bırakmadı. Bir kısmını BasınMüzesi’nde düzenlediği pek çok sergiye imzaattı. Basın topluluğumuzun başı sağ olsun.”
26 ŞUBAT
Paris'te üç Al Jazeera çalışanı gözaltına alındı
Paris'in merkezinde üst üste iki gece insansız hava araçları (İHA) görülmesi üzerine polis alarma geçmişti.Olayla ilgili soruşturmayı yürüten savcılar, El Cezire'de çalışan üç gazetecinin "hukuk dışı bir şekilde uçurulan İHA'larla ilgili olarak gözaltına alındığını" açıkladı.Gazetecilerin adları ve hangi ülkenin vatandaşı oldukları ise gizli tutuldu.
27 ŞUBAT
Hrant Dink Davası’nda yeni gelişme
Eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek Hrant Dink suikastı soruşturması kapsamında tutuklandı. 17 soru sorulan Akyürek 15 sayfalık yanıt verdi.
27 ŞUBAT
Çetin Emeç Ödülleri’ni kazananlar belli oldu
Çetin Emeç Gazetecilik Ödülleri sahipleri belli oldu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Hürriyet Gazetesi’nin işbirliğiyle düzenlenen “Çetin Emeç Gazetecilik Ödülleri” Seçici Kurulu Doğan Hızlan Başkanlığı’nda Özalp Birol, Uğur Dündar, Fikret Ercan, Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu, Öznur Kalender, Turgay Olcayto, Doç. Dr. Mehmet Sağanak, Prof. Dr. Haluk Şahin, Pınar Türenç ve Prof.Dr. Dilruba Çatalbaş Ürper’den oluştu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen toplantıda Seçici Kurul’un Sekreterliğini Namık Koçak üstlendi. Yarışmada; haber dalında Hürriyet Gazetesi’nden Arda Akın, Fotoğrafta AFP ’den Bülent Kılıç, Karikatürde Önce Vatan Gazetesi’nden Oğuz Gürel ödül kazandı.
27 ŞUBAT
IPI Türkiye'den gazetecilerle ilgili karar
Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü'nün (IPI) Türkiye Ulusal Komitesi'ni oluşturan Basın Enstitüsü Derneği'nin (BED) yıllık olağan genel kurulu derneğin Taksim'deki merkezinde yapıldı. Faaliyet raporunda son bir yıldır Türkiye'de basın özgürlüğünü kısıtlayan siyasi iktidar kaynaklı uygulamaların bir önceki döneme kıyasla daha da ağırlaşarak çeşitlilik kazandığına dikkat çeken BED, bu baskı yöntemlerine son dönemde gazetecilere karşı birbiri ardına açılan hakaret davalarının da eklendiğini kaydetti. Basın Enstitüsü Derneği'nin Genel Kurulu, iktidar sahiplerine hakaret suçlamasının gazetecilerin tutuklanma ve hapis cezalarına çarptırılma gerekçesi olmaktan çıkarılmasını öncelikli gündem maddesi olarak benimsemeye karar verdi. BED bu amaçla IPI merkezi, Türkiye'deki ilgili basın meslek örgütleri, hukukçular ve barolarla koordinasyon ve işbirliği içinde hareket ederek uluslararası boyutu da olan kampanyalar düzenlemeyi kararlaştırdı.
27 ŞUBAT
Sedat Ergin ifade verdi!
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın siyasetçi, gazeteci, emniyet ve yargı mensubu birçok kişinin usulsüz dinlendiği iddialarına ilişkin soruşturması kapsamında Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin "müşteki" olarak ifade verdi.
27 ŞUBAT
Soner Yalçın'dan 'kumpas' şikayeti
Gazeteci Soner Yalçın, Odatv Davası'nda 'kumpas' iddiaları üzerine yürütülen soruşturma kapsamında 'müşteki' sıfatıyla ifade verdi.Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Mesut Erdinç Bayhan'a ifade veren Soner Yalçın, "Mağduriyetime sebebiyet veren şüphelilerden şikayetçiyim" dedi. Yalçın, söz konusu dilekçesinin bir örneğinin de Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) gönderilmesini istedi. Soner Yalçın, Odatv Davası kapsamında 682 gün Silivri Cezaevi'nde tutuklu kaldıktan sonra 27 Aralık 2012'de tahliye edilmişti.
28 ŞUBAT
TGC: Yaşar Kemal’i kaybettik üzüntümüz sonsuz
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Üyesi, TGC Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü ve Basın Şeref Kartı sahibi yazar Yaşar Kemal, 28 Şubat Cumartesi günü tedavi gördüğü İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’nde vefat etti.Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, Yaşar Kemal’in ölümüyle ilgili yayınladığı mesajda, “Değerli büyüğümüz Yaşar Kemal’i kaybettik. Üzüntümüz sonsuz. Edebiyata ve gazetecilik mesleğine uzun yıllar hizmet veren Yaşar Kemal’i sevgi ve saygıyla anıyoruz. Yeri doldurulamayacak olan değerli üyemiz Yaşar Kemal’in ailesine, sevenlerine ve basın topluluğumuza başsağlığı diliyoruz” dedi.
28 ŞUBAT
Çiğdem Toker’e 1 milyon TL tazminat
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı ve iş insanı Ömer Faruk Kavurmacı, bir köşe yazısı nedeniyle Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker’den bir milyon TL tazminat istiyor. Söz konusu tazminat davası nedeniyle Toker, 16 Nisan’da İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yargılanmaya başlayacak.
Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinliği devam ediyor
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC), Beşiktaş Belediyesi ve Belgesel Sinemacılar Birliği ile düzenlediği, “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinliğinin 6. sezonunda
Şubat ayı içinde “Meslek Belgeselci”, “Ayçiçeği Çekirdekleri”, “Gündöndü” belgeseliyle devam etti.