Haziran 2012 Raporu
Haziran 2012 Raporu
“Tanıklık Günleri” Çağlayan’da başladı
Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun (GÖP), 100’ü aşkın tutuklu gazeteci için düzenlediği “Tanıklık Günleri” Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde başladı.
“Tanıklık Günleri”nin ilk gününde DİHA’dan Kenan Kırkaya, Atılım Gazetesi’nden Sedat Şenoğlu, Özgür Halk Dergisi’nden Sevcan Atak, Ulusal Kanal’dan Turhan Özlü ve Birgün Gazetesi’nden Zeynep Kuray’ın gazetecilik faaliyetlerinin iddianamelere nasıl “terör örgütü faaliyeti” olarak girdiği anlatıldı.
Birçok gazetecinin tutuklanma tehlikesi altında bulunduğunu ifade eden Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Ercan İpekçi, “Biz gazeteciler baskı ve tehditlerle mesleğimizin gereklerini yerine getirmekten alıkonulmaya karşıyız. Tasmalarınızı ve hakaretlerinizi size bırakıyoruz. Bizler bugün zincirlerimizi kırmak, etrafımızdaki demir parmaklıkları kaldırmak için yeniden meydanlara çıkıyoruz” diye konuştu. (6 Haziran 2012)
***
GÖP Dönem Başkanlığı görevini İpekçi devraldı
Her 2 ayda bir değişen Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) Dönem Başkanlığı görevini Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Ercan İpekçi devraldı.
Türkiye'de basın özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması ve gazetecilerin tutuksuz yargılanmasının sağlanması için kurulan Gazetecilere Özgürlük Platformu TGS İstanbul Şubesi'nde GÖP Dönem Başkanlığı'nın değişimi için bir toplantı yaptı.
Toplantıya TGC adına Başkan Vekili Turgay Olcayto, Genel Sekreter Sibel Güneş, TGS adına Genel Başkan Ercan İpekçi, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel ve Basın Enstitüsü Derneği adına da Genel Koordinatör Yurdanur Atadan katıldı.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, 4 Haziran itibariyle GÖP Dönem Başkanlığı görevini Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Ercan İpekçi’ye devretti.
GÖP Dönem Başkanlığı görevini devralan İpekçi ise şöyle konuştu: “Yeni döneme “tanıklık günleri”yle başlıyoruz. Her gün 6 gazetecinin, mesai arkadaşları, aileleri ve avukatları gazetecilik faaliyetlerinden cezaevinde olduğunu anlatacak. Tanıklık günleri Çağlayan'daki İstanbul Adalet
Sarayı'nın önünde saat 12.00'de yapılacak. Şu anda tespit ettiğimiz Türkiye çapında 102 gazetecinin tanıklığını yapacağız. 3. yargı paketi gündemimizde olacak. Cezaevindeki tutuklu meslektaşlarımızı ziyaret etmeye devam edeceğiz.” (5 Haziran 2012)
***
Erinç: Gazeteciler tutuksuz yargılansın
Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun (GÖP) tutuklu gazeteciler için başlattığı “Tanıklık Günleri”nin ikinci gününde, Mustafa Balbay, Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Çağdaş Kaplan, Yürüyüş dergisi muhabiri Naciye Yavuz, Özgür Halk Dergisi Yazıişleri Müdürü Ömer Faruk Çalışkan, Heviya Jine’nin editörü Sultan Şaman için bir araya gelindi.
Tutuklu gazetecilerin aileleri ve mesai arkadaşları, sindirilmiş bir medya olduğunu belirterek, Buraya gelen gazetecilerin bu sektörde iş bulmasının imkanı olmadığına dikkat çekti.
İlk konuşmayı yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç,
102 gazetecinin terörist suçlamasıyla tutuklu olduğunu belirterek, "Biz meslektaşlarımızın gazetecilik faaliyetleri, özel arşivleri, haber kaynaklar ile konuşmaları nedeniyle yargılandıklarına inanıyoruz" dedi.
Erinç 2005 yılında Türk Ceza Yasası ile Terörle Mücadele Yasası değiştirilirken yapılan yoruma açık suç tanımlarına ve ölçüsüz hapis cezalarına karşı çıktıklarını söyleyerek "Adliyelerdeki 10 bin dolayında soruşturma ve kovuşturma dosyasının varlığı bizleri haklı çıkardı" dedi.
3’üncü yargı paketi ile karara bağlanmış ya da sürmekte olan soruşturma ve kovuşturma dosyalarının yok sayılmasına yönelik hükümler getirileceğini anımsatan Erinç, "Ancak yok sayılacak dava ve soruşturmaların dayanağı olan yasa maddelerindeki suç tanımları değiştirilmeyeceği, aksine hapis cezalarının arttırılacağı için sanık gazeteci sayısı kısa bir süre sonra yine 10 binlere yaklaşacaktır" dedi.
Erinç, Terörle Mücadele Yasası’ndaki yoruma açık suç tanımlarının yozlaştırılarak başta gazeteciler olmak üzere her meslekten kişilerin terörist olarak suçlanmasının silahlı terörle mücadeleyi de olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını ya da yetkilerinin sınırlandırılmasını isteyen Erinç, “Terörle Mücadele Yasası’ndaki suç tanımlarının yoruma açık olmaktan çıkartılmasının” zorunluluğuna da dikkat çekti.
Erinç, “Biz gazeteciler yargılanmasın demiyoruz. Tutuksuz yargılanmalarını ve mesleklerini yapmaktan men edilmelerinin önlenmesini istiyoruz” dedi.
Uzun tutukluluk sürelerinin yasaları yapanlar ya da yönlendirenler tarafından da eleştirildiğine dikkat çeken Erinç, “Ancak bunun bir saptama mı, yoksa yargının bağımsız olmadığına ilişkin değerlendirmelere yönelik ve yargının bağımsız olduğunu anlatmaya yönelik bir yöntem mi olduğunu bilemiyoruz. Bekleyip göreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun, Türkiye’de ilk kez 93 meslek örgütünü bir araya getirdiğini belirten Erinç, “Bu birliktelik bile Türkiye’de gazetecilik yapma koşullarının ve ifade özgürlüğünün durumunu açıklamaya yeterli bir göstergedir. Dilerim ki hapisteki gazeteci arkadaşlarımızın da aramızda olduğu, ifade özgürlüğünün iyileştirilmesini isteyen daha başarılı toplantılar yapabilelim” dedi.
(7 Haziran 2012)
***
Balbay için bir araya geldiler
Tutuklu gazeteci Mustafa Balbay’ın milletvekili seçilmesinin yıldönümü yaklaşırken, Balbay’a Özgürlük Girişimi “Balbay, milletvekilliğini TBMM yerine Silivri zindanlarında yapıyor” başlığıyla İstanbul Maçka’da etkinlik düzenledi. Temsili oy sandığı içerisine küçük notlar yazıp atan katılımcılar, park içerisine kurulan hücrede de hatıra fotoğrafı çektirdi.
Etkinlik kapsamında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç ve Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Şükran Soner ise, Balbay’ın kitaplarını imzaladı. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül katılımıyla, Türk Halk Müziği Sanatçısı Ekrem Ataer de sesiyle etkinliğe destek verdi. (10 Haziran 2012)
***
Erinç: Demokrasi ileri mahkemeler olağanüstü
10 Haziran 1946 yılında kurulan ve 3 bin 500 üyesiyle en yaygın gazetecilik örgütü olarak kabul edilen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin(TGC) 66. TGC’nin günlük gazetesi olan Bizim Gazete’nin 18. ve Basın Müzesi’nin 24. kuruluş yılları Basın Müzesi’nde çok sayıda davetlinin katıldığı bir törenle kutlandı.
Törene TGC Başkanı Orhan Erinç, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sayman Gülseren Ergezer Güver, Genel Sekreter Yardımcısı Zafer Atay, Yönetim Kurulu Üyeleri Orhan Ayhan ve Recep Yaşar ile üyeler katıldı.
Törende 100’ü aşkın gazetecinin tutuklu olduğu bir ülkede Cemiyetin kuruluş yıldönümünü buruk bir şekilde kutladıklarını belirten TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, TGC’nin basın özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması ve gazetecilerin haklarının savunması için mücadele ettiğini söyledi.
“1946 yılında kurulan TGC en yaygın gazetecilik örgütlerinin başında geliyor. Cemiyetin kuruluşunu sağlayan gelişmeler 10 Ocak 1945 tarihinde atıldı. O gün Yedi Gün Dergisi’nin ve basımevinin sahibi Sedat Simavi Türk Basın Birliği’nin İstanbul Bölge Temsilciliği’ne seçildi. O döneme kadar iktidardaki siyasal otoritenin etkisi altında kalan Türk Basın Birliği’nin etkisi altındaki basın kadroları özgürlükçü bir çabaya yöneldiler. Batı ülkelerinde uygulanan demokratik basın standartlarına uygun, bağımsız bir meslek birliği oluşturdular. Bu amaçla yürütülen çalışmalar 6 ay sürdü.
Dönemin gazeteleri, kurucu başkanlığa Sedat Simavi’yi getirdi. Kurucularımızı sevgi ve saygıyla anıyoruz.”
TGC Başkanı Orhan Erinç ise Türkiye’de basın özgürlüğü konusunda yaşanan sorunlara dikkat çekti. Başkan Orhan Erinç, “Türkiye’de ileri demokrasiden söz ediyoruz. Fakat olağanüstü yetkili mahkemeler dönemindeyiz. Bu açıdan baktığımız zaman olağanüstü mahkemelerin demokratik bir ülkeye yakışıp yakışmadığını sanıyorum ki tartışmak durumunda bile değiliz. Türkiye bir demokrasi ülkesiyse yargısı da doğal bir yargı olmalıdır” dedi.
Başkan Erinç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz hem Türk Ceza Yasası’ndaki hem de Terörle Mücadele Yasası’ndaki çeşitli maddelere karşı çıkmış, bugünleri 2005 yılından bu yana anlatmıştık. Bugün bilindiği gibi 102 meslektaşımız gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklu olarak yargılanıyorlar.
Yargılanma süreleri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM) içtihatlarına aykırı olarak ceza infazına dönüşmüş durumda. AİHM’in en çok başvuru alan ülkesinin Türkiye olması da dünyadaki Türkiye imajına zarar vermekte, bunu anlatmaya çabalıyoruz. Gazetecilerin bir başka sorunu Basın İş Yasası dediğimiz 5953 Sayılı Yasa’nın uygulamadan büyük ölçüde kaldırılmış olması ve kaldırılmaya çalışılması. 1952 yılı 13 Haziran’da yani 60 yıl önce yürürlüğe girmiş olan yasada 32 madde var. Ve bu maddeler ne yazık ki uygulanamaz hale getirildi. Ama son dönemde bir maddenin uygulanmasına özen gösterildiğini görüyoruz. Bu da yasanın 11. maddesinde geçen gazetelerin yayın politikalarını işverenlerin belirleyeceği hükmü. Geri kalan 31 madde uygulanamazken bu madde son dönemde uygulanır hale geldi. Son örneği de değerli meslektaşımız Ayşenur Arslan’la yaşamış olduk. Çok sayıda meslektaşımızın işvereninin beğenmediği yayınları, yazıları, haberleri nedeniyle işlerine son verildiği ya da köşeleri, programları kaldırıldı. Bu, ifade özgürlüğü açısından gazetecileri etkileyenlerin sadece hukuki ceza maddeleri sınırlamaları olduğunu değil uygulamalardan kaynaklandığını gösteren bir durum.” (13 Haziran 2012)
***
TGC’den destek ziyareti
Türkiye’nin en yaygın gazetecilik meslek örgütü olan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, tutuklu gazetecilere destek ziyaretlerini sürdürüyor. TGC Yönetim Kurulu adına Gülseren Ergezer Güver, Odatv davası kapsamında tutuklu yargılanan gazeteci Müyesser Yıldız ve Barış Pehlivan’ı 18 Haziran’da devam edecek olan dava öncesinde ziyaret etti.
TGC Genel Saymanı Gülseren Ergezer Güver, Silivri 1 No’lu L Tipi Cezaevi’nde Odatv davası sanıklarından tutuklu gazeteci Barış Pehlivan’la açık görüş yaptı.
Genel Sayman Gülseren Ergezer Güver’i, Müyesser Yıldız tutuklu bulunduğu Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu 8 No’lu L tipi Cezaevi’nde kantinden aldığı kraker, meyve suyu, sodadan oluşan ikramlarla karşıladı.
Açık görüş sırasında tutukluluk sürecini değerlendiren Yıldız, allerjisi olduğu sivrisineği bile öldürmeyip, vücuduna sirke sürerek korunduğunu hatırlatarak “Sivrisineği bile öldüremem. Benden terörist olur mu?” diye sordu. (14 Haziran 2012)
***
Olcayto: Türkiye bu utançtan kurtulmalı
Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun (GÖP) her gün saat 12.00’da Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı önünde gerçekleştirdiği Tanıklık Günleri’nin 9’uncusu cezaevinde bulunan gazetecilerin aileleri ve meslektaşlarının katılımıyla yapıldı.
Tanıklık Günleri’nde Gün TV Genel Yayın Koordinatörü Ahmet Birsin, DİHA Batman muhabiri Gülsen Aslan, Aydınlık Dergisi’nin Ankara Temsilcisi Hikmet Çiçek, Ekmek ve Adalet dergisinin Ankara Temsilcisi Mustafa Gök, Demokratik Modernite dergisinin editörü Selahattin Aslan ve Vatan gazetesi muhabiri Çağdaş Ulus’a aileleri, avukatları, meslektaşları ve iş arkadaşları tanıklık etti.
Tanıklık Günleri’nin açış konuşmasını Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkan Vekili Turgay Olcayto yaptı. Olcayto şöyle konuştu: “Cezaevinde tutuklu olan meslektaşlarımızla dayanışmak için buradayız. Ceza yasalarında iyileştirmeler yapılmadan, özellikle Terörle Mücadele Yasası’nın (TMY) 6 ve 7’inci maddeleri değişmeden bu sorun sürüp gidecek. Çağdaş demokrasilerde bir gazetecinin bile içerde olması bir utançtır. Türkiye bu utançtan kurtulmalı. Ama görülüyor ki hem demokrasiyi ileri demokrasi olarak niteleyen siyasi zihniyet öte yandan gazetecileri, yazarları, çizerleri, bilim insanlarını, üniversite öğrencilerini potansiyel suçlu olarak görmekte ısrarlı. İçerde olan arkadaşlarımızla dayanışma içinde olacağımızı bir kez daha tekrar ediyoruz.” (16 Haziran 2012)
***
TGC, Recep Bilginer’i ölüm yıldönümünde andı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) önceki Genel Sekreter, Genel Sayman ve Başkan yardımcılarından gazeteci-yazar Recep Bilginer, ölümünün 7’nci yılında TGC Burhan Felek Konferans Salonu’nda düzenlenen bir panelle anıldı.
TGC Başkanı Orhan Erinç’in moderatörlüğünü yaptığı panele gazeteci-yazar Refik Erduran, gazeteci-yazar ve belgesel yönetmeni Tülay Bilginer Kopkiman ve yönetmen Hüsamettin Ünlüoğlu konuşmacı olarak katıldı. TGC Başkanı Orhan Erinç, “Ustalarımızdan Recep Bilginer’i aramızdan ayrılışının 7’nci yılında anmak üzere bir toplantı düzenledik. Öncelikle Recep ağabeyin TGC’yle ilişkilerine değinmek istiyorum” dedi.
Erinç konuşmasına şöyle devam etti: “Recep ağabey uzun süre cemiyete katkıda bulunmuştur ve cemiyetin kurumsallaşmasındaki çabaları da ayrıca belirtmeye değer bir özelliğidir. Recep ağabey TGC’de genel sekreter, genel sayman ve başkan yardımcısı olarak görev yapmıştır. Bu görevleri sırasında şu anda bulunduğumuz binanın ve Basın Dispanseri’nin bulunduğu binanın arsasının sağlanmasında çok önemli katkıları olmuştur. TGC’nin kıdemlileri hatırlayacaklardır, 1957 yılına kadar bugün Ziraat Bankası’nın şubesinin bulunduğu binada görev yapmıştır.
Kayıtlardan 1950’li yıllarda o binayı satın almak için başvurduğunu, 280 bin TL gibi bir rakam istendiği için başvurunun sonuçlanmadığını kısa bir süre önce öğrendim.
O nedenle binanın yapılmasında ve arsanın imar durumunun alınmasında Bilginer ustamıza ayrıca teşekkür etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Recep Bilginer’in en önemli özelliği ilkeli bir kişi olmasıydı. 1922 yılında Adana’da doğan Bilginer, 1945’de gazeteciliğe başladı. Türkiye’nin çok partili döneme geçişi sırasında hapis yatan ustalarımızdan biriydi. Eskişehir’de gazeteciliğe başlamıştı sonra İstanbul’a geldi. En son Vatan gazetesinde çalıştı. Recep ağabeyin son dönemde en büyük özelliklerinden biri tiyatro yazarlığıydı. Tiyatro Yazarları Derneği başkanlığı da yaptı. Kendisini saygı, sevgi ve rahmetle anıyoruz.”
(19 Haziran 2012)
***
Gazetecilerin tutuklu yargılanmasına tepki
İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) üyeleri ''Odatv'' davası çerçevesinde gazetecilerin tutuklu oluşunu protesto etti.
GÖP Dönem Başkanı Ercan İpekçi adliye önünde yaptığı basın açıklamasında, “Bu kadar çok sayıda gazetecinin cezaevinde olması, Türkiye’yi hapisteki gazeteciler listesinde en üst sıraya yerleştirmektedir. Türkiye Gazeteciler Sendikası Türk Ceza Kanunu’nda ifade özgürlüğünü kısıtlayan birçok antidemokratik madde bulunduğunu ve Terörle Mücadele Kanunu’nun ifade özgürlüğü önünde temel bir engel oluşturduğunu yıllardır vurgulamaktadır” dedi.
İpekci, Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EJF) Genel Kurulu’nun yaptığı yazılı açıklama da başbakanın gazetecilere yönelik kullandığı ‘Türkiye’deki tasmaları çıkardınız Uluslararası tasma taktınız’ sözlerini kınadığına dikkat çekti.
Gruba, Avrupa Gazeteciler Federasyonu ve Uluslararası Basın Enstitüsü temsilcileri ile TGC Başkan Vekili Turgay Olcayto, Genel Sayman Gülseren Ergezer Güver, Yönetim Kurulu Üyesi Recep Yaşar destek verdi. (19 Haziran 2012)
***
Gazeteci Yıldız TGC’yi ziyaret etti
Tahliye olan gazeteci Müyesser Yıldız, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ni (TGC) ziyaret etti. TGC’ye eşi Naci Uğur ile birlikte gelen Müyesser Yıldız, TGC Başkanı Orhan Erinç, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sayman Gülseren Ergezer Güver, Genel Sekreter Yardımcısı Zafer Atay ve Yönetim Kurulu Üyesi Recep Yaşar’la görüştü.
Görüşmede TGC Başkanı Orhan Erinç, meslektaşlarının gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılandıklarına inandıklarını ifade etti.
Erinç, "Türkiye’de terör tanımının yozlaştırıldığını ve onun silahlı terörle mücadeleyi de olumsuz etkilediğini düşünüyoruz. Gazetecilikte başarının denetlenmesinin iki yolu var. Birincisi özel arşivinizin zenginliği, ikincisi telefon rehberinizde çok kişinin olması. Bu iki özellik gazetecilik açısından suç delili olarak ortaya çıkmaya başladı" dedi.
"2005’de yasalar değiştirilirken artık sanıktan delile değil, delilden sanığa gidilecek denmişti" diyen Erinç, şöyle devam etti: "Şimdi bakıyoruz meslektaşlarımızın tutukluluğunun devamı için delilleri karartma ihtimalinden söz ediliyor. O zaman demek ki deliller toplanmamış. Deliller toplanmadan nasıl dava açılmış? Bu süreç hukuk açısından sıkıntılı bir süreç. Ben gazeteciliğe 1957’de başladım. Yassıada duruşmalarını izledim. Sıkıyönetim Mahkemeleri’nde yargılandım. Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde meslektaşlarımız yargılandı, onlarla ilgilendim. Şimdi de olağanüstü görevli mahkemelerde yine meslektaşlarımız yargılanıyor.
55 yıllık gazetecilik yaşamımda başladığımız yere dönmüş gibi hissediyorum kendimi.
O açıdan Müyesser Yıldız’ın tahliyesine seviniyoruz. Ama daha içeride muhtemelen
101 meslektaşımız daha var. Onların da dışarıda olmalarını ve meslekten men edilmelerinden vazgeçilmesini istiyoruz." (22 Haziran 2012)
***
“İfade ve basın özgürlüğüne saldırıyla karşı karşıyayız”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, Atılım gazetesi ve Etkin Haber Ajansı’nın (ETHA) İstanbul Aksaray’daki bürolarına yapılan polis baskınını, ifade ve basın özgürlüğüne yönelik yeni bir saldırı olarak niteledi.
Ceza yasalarında ve terörle mücadele yasasının 6 ve 7. maddelerinde verilen sözlere karşın bugüne dek hiçbir iyileştirme gerçekleştirilmediğini ifade eden Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, iktidarın özellikle muhalif gazetecilere baskı ve korkutma amacı güden bir tutum izlediğine dikkat çekti. TGC açıklamasında, “Atılım gazetesi ve Etkin Haber Ajansı bürolarının polis tarafından basılması, avukatları beklenmeksizin aranması, ülkede var olan sansür ve otosansürün yeni bir örneğidir. Halkın bilgi edinme hakkına indirilmiş yeni bir darbedir” denildi.
TGC’nin açıklamasında şöyle denildi: “100 dolayında meslektaşımızın cezaevlerinde tutulduğu bir dönemde ülke insanı üzerinde yaratılmak istenen korku ve tedirginlik ikliminden, hak haberciliği yapan, araştıran, irdeleyen, sorgulayan gazetecilerin asla etkilenmeyeceğini ve mücadelelerini sürdüreceği bilinmelidir. TGC olarak, iktidarı ve muhalefeti ile tüm siyasetçilerden dileğimiz cezaevlerine gazeteci tıkan, düşünceyi ifade özgürlüğünü engelleyen bir ülke imajından kurtarmak için ivedi olarak önlem almaları ve çağdaş bir demokrasinin gereklerini yerine getirmeleridir.” (27 Haziran 2012)
***
Seyahat kartları elektronik oluyor
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) seyahat kartlarının 1 Ağustos’tan itibaren elektronik karta geçirileceğini bildirdi.
Yapılan açıklamada, “TGC üyeleri Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen "sarı basın kartı, sürekli basın kartı ve basın şeref kartı" taşımaktadır. Bu üç tip kart gazetecilere mesleklerini yaparken kolaylık ve yerelde ücretsiz ulaşım sağlamaktadır.
Ancak İETT Genel Müdürlüğü yolcu sayısını belirlemek amacıyla tüm ücretsiz seyahat kartlarıyla ilgili elektronik karta geçiş konusunda bir çalışma yürütmektedir” denildi.
2011 yılından bu yana İETT Genel Müdürlüğü ile yazılı ve sözlü görüşmelerin yapıldığının belirtildiği açıklamada, “TGC, elektronik kart uygulamasından basın kartı sahiplerinin muaf tutulmasını ve basın kartlarının eskiden olduğu gibi geçerli olmasını istemiştir. Ancak İETT Genel Müdürlüğü, konuyla ilgili taleplerimize rağmen 1 Ağustos'tan itibaren elektronik karta geçiş yapılacağını belirten bir yazı göndermiştir” ifadeleri kullanıldı. (29 Haziran 2012)