Kasım 2012 Raporu
Erinç: Basın özgür değil
TGC Başkanı Erinç, “Türkiye’de basın özgürlüğü konusunda büyük sıkıntılar olduğunu görüyoruz” dedi.
Şeyhül Muharririn Burhan Felek, İstanbul, Karacaahmet’teki mezarı başında anıldı.
Anma törenine, Burhan Felek’in yeğeni Okşan Atasoy eşi Orhan Atasoy, Heves Atasoy, TGC Başkanı Orhan Erinç, TGC Genel Sekteri Sibel Güneş, TGC Basın Senatosu 2. Başkanı Seraceddin Zıddıoğlu, TGC İdare Müdürü Cem Çapanoğlu, Şükrü Disanlı, Şekip Gümüşkanat, Metin Özyıldırım’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda TGC üyesi katıldı.
Törende konuşan TGC Başkanı Orhan Erinç, Burhan Felek’i özlem ve saygıyla andıklarını söyledi. TGC denilince ilk akla gelen ismin Burhan Felek olduğunu ve cemiyetin kurumsallaşmasındaki rolünün büyük olduğunu anlattı.
Burhan Felek’in ifade özgürlüğü tanımını aktaran Erinç, şunları ifade etti: “Türkiye’de basın özgürlüğü konusunda büyük sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Bunlara son dönemlerde hapisteki gazeteci sayısının da artması da eklendi. Biz meslektaşlarımızın mesleki faaliyetleri nedeniyle ‘terörist’ konumuna getirildiği inancındayız.” (5 Kasım 2012)
***
“Basın özgürlüğü kısıtlanıyor”
"Uluslararası barış, özgürlük ve adalet Konferansı"nda, konuşmacılar, çok sanıklı ve yıllardır devam eden hukuksuz yargılamalara dikkat çekti.
İstanbul Barosu ve Gazetecilere Özgürlük Platformu, "Evrensel Hukuk Kuralları ve Hukuk Felsefesi Perspektifinden Türkiye Uygulamaları" konulu bir konferans gerçekleştirdi. İstanbul Barosu Orhan Adli Apaydın Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansa aralarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden Nicolas Bratza, Avrupa Yargıçlar Birliği’nden Vito Monetti, PEN Yazarlar Kulübü’nden William Nygaard, Avrupa Gazeteciler Federasyonu’ndan Arne Konig’in de bulunduğunu yerli ve yabancı çok sayıda kişi katıldı.
Yuvarlak masa oturumunda konuşan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, gazetecilerin basın özgürlüğünün kısıtlanmasını dağdaki oksijenin azalmasına benzetti. Güneş, Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun (GÖP) 2010 yılında kurulduğunu ve o dönem gazetelerde platformunun haberlerinin girmediğini ve gazetecilerin kendi gazetelerine bile maalesef çok uzaktan bakmak zorunda bırakıldıklarını anlattı.
Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü: “93 meslek örgütünün bir araya gelmesiyle kurulan GÖP ve TGC, 100’e aşkın gazetecinin davasının izledik. Silivri başta olmak üzere cezaevlerine gittik. İstanbul ve Ankara’daki cezaevlerine izin veriliyor ama Diyarbakır’daki cezaevindeki meslektaşlarımızı ziyaret etmek için Adalet Bakanlığı’ndan izin alamadık. Gazetecik mesleğine giydirilmiş bir deli gömleği var. Tutuklu gazeteciler, suçlarının ne olduğunu soruyor. “Silahsız terör örgütü” gibi deyimler yerleştirilmeye çalışılıyor. Bir zamanlar cezaevlerinde 8 gazeteci olduğunu söyleyen Amerika’daki bir gazeteci örgütü de sonunda Türkiye’de basın krizinin olduğunu kabul etti. Gazetecilik meslek örgütlerinin attıkları adımlar ses getiriyor. Gazeteciler Cemiyeti olarak, çalışmalarımıza devam edeceğiz.” (5 Kasım 2012)
***
Basın Hizmet Ödülleri sahiplerini buldu
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) önceki başkanlarından Şeyhül Muharririn Burhan Felek adına konulan “Basın Hizmet Ödülleri”, düzenlenen törenle sahiplerini buldu.
“Basın Hizmet Ödülleri”, TGC Başkanı Orhan Erinç’in başkan, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş’in yazman olduğu, Ara Güler, Nail Güreli, Nurhan Aydın, Şükran Soner, Vahap Munyar, Sevim Ertemur ve İhsan Yılmaz’dan oluşan seçici kurul kararıyla belirlendi.
Oylama sonunda özel yönetmeliğe göre 70 yaşından gün alan, meslekte 50 yılını tamamlayan ve gazeteciliğini sürdüren gazetecilerden; Tümer Argın, Gürbüz Azak, Ahmet Oktay Börtecene, Nadir Güneri Civaoğlu, Ayhan Dinç, Üstün İnanç, Alaattin Koçak, Turgay Olcayto, Gürol Sözen, Ulvi Yanardağ, Vedat Zeydanlı, Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü’ne değer görüldü.
TGC Başkanı Orhan Erinç’in Burhan Felek’i anlatan konuşmasından sonra ödül dağıtımına geçildi. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Ahmet Oktay Börtecene’ye ödülünü takdim etti. TGC Başkanı Orhan Erinç, Tümer Argın’a ödülünü takdim etti. Ödülünü TGC Genel Sekreter Yardımcısı Zafer Atay’ın elinden alan Üstün İnanç, ödülün çok anlamlı olduğunu belirtti.
TGC Başkan Vekili Turgay Olcayto’ya ödülünü önceki dönem başkanlarından Nail Güreli takdim etti. Gürbüz Azak’a ödülünü TGC Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir verdi. Ayhan Dinç, ödülünü TGC Yönetim Kurulu Üyesi Recep Yaşar’ın elinden aldı. Nadir Güneri Civaoğlu’na ödülünü TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş takdim etti. Ulvi Yanardağ’a ödülünü TGC Yönetim Kurulu Üyesi Celal Toprak verdi. Vedat Zeydanlı’ya Mücahit Adnanoğlu ödülü verdi. Gürol Sözen’e ödülünü Gazeteciler Sosyal Dayanışma Vakfı Başkanı Selami Turgut Genç takdim etti. Törene katılamayan Alaattin Koçak yerine ödülü ise oğlu Batuhan Koçak, Burhan Felek’in yeğeni Okşan Atasoy’ın elinden aldı. (5 Kasım 2012)
***
‘Gazeteciler özgür olmalı’
9 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Vatan Gazetesi muhabiri Çağdaş Ulus, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nu (TGC) ziyaret etti.
Ziyarette TGC Başkanı Orhan Erinç, Başkan Vekili Turgay Olcayto, Genel Sayman Gülseren Ergezer Güver bulundu. TGC’ye desteği için teşekkür eden Ulus, “TGC Başkan Vekili Turgay Olcayto hapishanede ziyaretime gelerek beni içeride yalnız bırakmadı. İçeride kaldığım sürece onur kırıcı davranışlara bizzat şahit oldum.” dedi. Meslektaşlarının her zamankinden daha sıkı bir şekilde birbirlerine kenetlenmesi gerektiği inancında olduğunu söyleyen Ulus, tutuklu kaldığı süreci ve bundan sonraki yaşamlarında neler yapacağını anlattı. (7 Kasım 2012)
***
Evrensel Gazetesi çalışanları beraat etti
Evrensel gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat ile gazetenin yazarı Ender İmrek ve muhabiri Özer Akdemir’in yargılandığı davanın ikinci duruşması, İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkan Vekili Turgay Olcayto'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci katıldı. Gazeteci Ender İmrek ve Fatih Polat duruşmada hazır bulundu. Kararını açıklayan duruşma heyeti “sanıklar Ender İmrek, Fatih Polat ve Özer Akdemir’in yüklenen terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu işledikleri sabit olmadığından CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince açılan kamu davasının ayrı ayrı beraatlarına, kamuca yargılanan sanık Ender İmrek, Fatih Polat ve Özer Akdemir’in kendilerini müdafii ile temsil ettirdiklerinden ayrı ayrı 2400’er TL vekalet ücretinin maliye hazinesinden alınarak sanıklara verilmesine” karar verdi. (9 Kasım 2012)
***
GÖP: Gazeteciler özgür olmalı
Gazetecilerin serbest bırakılmasını ve tutuksuz yargılanmalarını istediklerini dile getiren Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) Dönem Başkanı Ahmet Abakay, “Gazeteci arkadaşlarımızın özgürlüğünü istiyoruz'' dedi.
TGC’nin de içinde olduğu GÖP dün Odatv duruşmasını izledi. Duruşmayı TGC adına Başkanvekili Turgay Olcayto ile Genel Sayman Gülseren Ergezer Güver izledi.
Gazeteciler Soner Yalçın, Nedim Şener, Ahmet Şık, Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın aralarında bulunduğu 13 kişinin yargılandığı Odatv davasının 14. duruşması İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuksuz yargılanan Nedim Şener, Ahmet Şık, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Muhammet Sait Çakır, İklim Ayfer Kaleli, Ahmet Mümtaz İdil, Şükrü Doğan Yurdakul, Müyesser Yıldız ile Coşkun Musluk da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmaya, Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) Dönem Başkanı Ahmet Abakay, Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ümit Gürtuna, Basın Enstitüsü Derneği (IPI) Başkanı Yurdanur Atadan, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Uğur Dündar, Ayşe Arman, Gülgün Feyman, Yalçın Doğan, Ataol Behramoğlu, Leman Sam, CHP Milletvekili İlhan Cihaner’in de aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci, aydın ve sanatçı izleyici olarak katıldı. (16 Kasım 2012)
***
Gazeteci Ünal, Türkiye’de
Suriye’de 3 aydır esir tutulan gazeteci Cüneyt Ünal, TGC’nin de aralarında bulunduğu basın meslek örgütleri temsilcileri ve CHP milletvekillerinden oluşan heyetin girişimiyle özgürlüğüne kavuştu.
Heyette, TGC adına Yönetim Kurulu Üyesi Recep Yaşar da yer aldı. Heyet ile birlikte Yayladığı Gümrük Kapısı'ndan dün Türkiye'ye giriş yapan Ünal, “Ülkeme gelmenin mutluluğunu yaşıyorum” derken duygulu anlar yaşandı.
Ünal, vücudundaki yaralanmaların da o sırada rejim yanlıları tarafından kendisine yapılan darptan kaynaklandığını, daha sonra yaralanmalarıyla ilgili herhangi bir tedavi görmediğini anlattı. Halep'teki hapishanede tek başına kaldığını, üç gün önce Şam'a getirildiğini belirten Ünal, kendisi için gelen heyeti karşısında görünce ağladığını ifade ederek "Üç ay boyunca patates ve ekmek yedim. Herhangi bir şekilde şiddete uğramadım" dedi. (18 Kasım 2012)
***
TGC cezaevindeki gazetecilerin yanında
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu Üyesi Recep Yaşar ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi, 12 Eylül’de açlık grevine başlayan ve hastaneye kaldırılan DİHA Editörü Tayip Temel'i ziyaret etti.
Görüşmenin ardından Yaşar ve İpekçi, TGC Diyarbakır Temsilcisi Faruk Balıkçı'nın da katılımıyla Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenledi.
TGC Yönetim Kurulu Üyesi Recep Yaşar konuşmasında, basın özgürlüğünün demokrasinin olmazsa olmazı olduğuna dikkat çekti.
Gazetecilere yönelik yapılan her türlü baskının basın özgürlüğünü zedeleyen en önemli faktörlerden birisi olduğuna dikkat çeken Yaşar, Temel'in genel sağlık durumuna ilişkin bilgilendirmede bulundu. Adalet Bakanlığı'ndan aldıkları izinle tutuklu Temel ile görüştüklerini dile getiren Yaşar, "Bildiğiniz gibi Temel açlık grevinde olduğu ve cezaevindeki açlık grevi de sona erdiği için hastaneye kaldırılmıştı. Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kendisini ziyaret ettik. Öncelikli kendisinin sağlık durumunun iyi olduğunu belirtmek istiyorum. Doktorların bize verdiği bilgiye göre bir süre daha serumla beslenecek. Vücudun normal besini almasını sağlayacak bir süreç gerekiyor" şeklinde konuştu.
Temel'in kendileri aracılığıyla ilettiği mesajı da paylaşmak istediklerini ifade eden Yaşar, "Meslektaşımız Türkiye’de bir çatışma ortamı olduğunu, insanların öldüğünü ve bu çatışma ortamının sona ermesi ve diyalog yolunun açılması için toplumsal bir duyarlılık yaratmak ve aynı zamanda anadilde savunma yapmak amacıyla bu greve başladıklarını söyledi. Bugün bu duyarlılık oluştuğu için de açlık grevine son verdiklerini bizlere iletti. Aynı zamanda açlık grevinin sona ermesinde emeği ve katkısı olan herkese teşekkürlerini ilettiğini de belirtelim" ifadelerini kullandı. Yaşar, gazetecilerin 'terörist" faaliyeti içerisinde olmadığını, dünyanın her yerinde gazetecilerin gözaltına alınıp tutuklanmasının ya da herhangi bir baskıya uğramasının basının özgürlüğünü kısıtladığını söyledi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu’nun bugün Bakırköy Kadın Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve açlık grevi eyleminde bulunan DİHA Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fatma Koçak ve Özgür Gündem Gazetesi Editörü Ayşe Oyman'a yapacağı ziyaret Adalet Bakanlığı’nca tutuklu gazetecilerin hastanede olmaları nedeniyle iptal edildi. (19 Kasım 2012)
***
Gazeteci Cüneyt Ünal meslektaşlarıyla birlikte
Suriye’de 3 ay rehin tutulduktan sonra serbest bırakılan Cüneyt Ünal, düzenlenen basın toplantısında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne (TGC) teşekkür etti.
TGC’nin de içinde bulunduğu heyetle Suriye’den getirilen Ünal, heyette yer alan TGC Yönetim Kurulu Üyesi Recep Yaşar ve TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi ile birlikte TGC Lokali’nde basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Recep Yaşar, “Bu olay gazeteciler arasındaki dayanışma ve örgütlülüğün önemini bir kez daha ortaya koydu” dedi. Yaşar, Cüneyt’in rehin tutulduğu süreç içinde başta kameramanlar olmak üzere her hafta gösterdiğiniz ve oluşturduğunuz ulusal duyarlılık, Cüneyt’in bugün burada olmasında çok önemli bir faktördür” dedi. (20 Kasım 2012)
***
TGC: Adliye muhabirlerinin çalışması engelleniyor
İstanbul Adalet Sarayı’nda görev yapan adliye muhabirlerinin terörle mücadelede görevli savcılarla görüşmelerinin takibe alınması, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu tarafından “basın özgürlüğüne aykırı bir uygulama olarak” değerlendirildi.
Halkın gerçeklerini öğrenme hakkına hizmet eden gazetecilerin haberlerini hiçbir baskı altında kalmadan yapmalarının önemine işaret eden Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nun yaptığı açıklama şöyle: “Türkiye basın özgürlüğü açısından sorunlu ülkeler arasında yer alıyor. Bu alandaki sorunlar nedeniyle Türkiye’deki basın özgürlüğünün durumu ‘kriz’ olarak tanımlanıyor. 80’i aşkın gazeteci cezaevinde tutuluyor. Çok sayıda gazeteci de yazdıkları nedeniyle yargılanıyor. Bu olumsuz tablo bir demokrasi ayıbı olarak dururken gazetecilerin çalışmalarını engelleyen uygulamalara bir yenisinin daha eklendiğini üzülerek görüyoruz.
İstanbul Adalet Sarayı’nda görev yapan adliye muhabirlerini baskı altına almaya yönelik uygulamalar halkın haber alma hakkına da zarar vermektedir. Başsavcılık talimatıyla gazetecilerin adliyede savcılarla yaptığı görüşmelerin kayıt altına alınması bunun bir örneğidir. Savcılardan randevu alan gazetecinin ‘adı-soyadı’, ‘hangi kurumda çalıştığı’, ‘kimden randevu aldığı’, ‘randevu aldığı tarih ve saat’, ‘İçeride ne kadar süre kaldığı’ ve ‘o gazetecinin telefon numarası’ ile ‘T.C. kimlik numarasının kayıt altına alınması birer baskı unsurudur. Bu uygulama gazetecilerin haber almasını engellemeye yöneliktir. Gazetelerde çıkan haberlerin kaynağını tespit etmek için de kullanılabilecek bu uygulamadan acil olarak vazgeçilmesini istiyoruz.” (25 Kasım 2012)