Mart 2014 Raporu
Günümüz koşullarında gazetecilik masaya yatırıldı
Türkiye’nin en yaygın gazetecilik meslek örgütü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), düzenlediği “Günümüz Koşullarında Gazetecilik” başlıklı toplantıda gazetelerin genel yayın yönetmenleri ile ajans yöneticilerini bir araya getirdi. The Marmara Oteli’nde düzenlenen toplantıya; TGC Başkanı Turgay Olcayto, Başkan Vekili Vahap Munyar, Başkan Yardımcısı Recep Yaşar, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sayman Gülseren Güver, Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir, Yönetim Kurulu Üyesi Göksel Göksu katıldı.
Toplantıda gazetecilerin, halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için görev yaptıkları sırada yaşadıkları sorunlar ele alınırken 2013’te 106 gazeteci, yazar ve medya çalışanının işine son verildiğine dikkat çekildi.
Toplantı, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş’in “2013’te Türkiye’de Basın Özgürlüğü” başlıklı sunumuyla başladı.
TGC Genel Sekreter Güneş, “Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, düzenlediği “Günümüz Koşullarında Gazetecilik” başlıklı toplantıyla; karşılıklı görüş alışverişi yapmak, halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için görev yaparken yaşanan sorunları ele almak, çözüm önerileri geliştirmek için bir araya gelmek istedik” dedi.
2013 yılında gazetecilerin çeşitli hak ihlallerine uğradığını dile getiren Genel Sekreter Güneş, sunumda, şu önemli noktalara dikkat çekti:
“Gazetecilerin sadece yüzde 20’si Basın-İş Yasası’yla çalışabiliyor. Diğer meslektaşlarımız bu haklardan mahrum. 2013’te gazetecilerin sadece yüzde 1’i sendikalıydı. 2013’te toplam 186 gazeteci darp edildi. 2013’te 106 gazeteci, yazar ve medya çalışının işine son verildi. 37’si de istifaya zorlandı. Toplam 143 gazeteci işsiz kaldı. 2013’te 12 internet sitesi, 6 film, 5 Facebook sayfası, 3 gazete, 1 kartpostal, 1 konser, 1 klibin sansür edilmesi dahil toplam 31 sansür olayı oldu. 2013’te, ‘kişilik haklarına saldırı’ veya ‘hakaret’ iddiasıyla 8’i gazeteci toplam 11 kişiye 3 yıl 7 ay 7 gün hapis ve 59 bin 700 TL para cezası verildi. Şu anda Türkiye’de 59 gazeteci cezaevinde. 2013’te de Gazetecileri Koruma Komitesi, Freedom House, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü başta olmak üzere tüm gazetecilik meslek örgütleri Türkiye’de basın özgürlüğünün gerilediğini, gazeteciler üzerinde ağır bir baskı olduğunu, en ufak bir muhalefette bile gazetecilerin terör örgütü üyeliğiyle suçlandığını defalarca raporlarla ortaya koydu.”
Açılış konuşmasını yapan TGC Başkanı Turgay Olcayto, şöyle konuştu:
“Gazeteciler yıllardan beri en zor dönemlerinden birini yaşıyor. İşsiz kalan gazeteciler var. Cezaevinde yatan gazeteciler var. Onun dışında bir de çok zor koşullarda oto sansüre karşı gazetecilik yapmaya çalışan meslektaşlarımız var. Her üç şekilde de gazetecilerin içinde bulunduğu durum çok sıkıntılı. Ne yazık ki; uluslararası ilkeler çerçevesinde Türkiye’de gazetecilik yapılamıyor. Medyada bir kutuplaşma var. Bu kutuplaşma gazetecilik mesleğinin etik ilkelerle yapılmasını zorlaştırıyor. Biz TGC olarak bu kutuplaşmanın ortadan kalkması, evrensel değerlerde gazetecilik yapabilme noktasında bir araya gelebilmek için gazete ve ajansların yöneticilerini bir araya getirmeyi hedefledik. Bizim 4 bine yakın üyemiz var. Üyelerimizden de böyle bir toplantı yapılması konusunda talepler aldık.”
TGC Başkanvekili Vahap Munyar, gazetecilik mesleğinin ortak çıkarında buluşmak, etik ilkelerin uygulanmasını sağlamak, ortak sorunların çözümüne katkı sağlamak için toplantının düzenlendiğini vurguladı.
TGC’nin medyanın içinden geçtiği zor dönemde dayanışma konusunda önemli bir çaba gösterdiğine işaret eden Başkan Vekili Munyar, “Meslektaşlarımızın haklarının takipçisi olmayı sürdürüyoruz. Emniyet Müdürlükleri’ne meslektaşlarımızın girmesi engellendiğinde bir dava açarak yürütmeyi durdurduk. Bu gibi gazetecilik mesleğinin yapılmasını engelleyen uygulamalara karşı mücadelemiz sürecek” dedi. (3 Mart 2014)
***
Gazeteciler serbest bırakılsın
93 gazetecilik meslek örgütünün oluşturduğu, dönem başkanlığını Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) yürüttüğü Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP), İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen KCK Basın Davası’nı izledi.
Basın davasının 10. duruşmasında, yargılanan gazeteciler, Özel Yetkili Mahkemelerin kapatılmasına ilişkin yasa nedeniyle mahkemeyi boykot ederek duruşmaya katılmadı.
Duruşma sonrası basın açıklaması yapan TGC Başkan Yardımcısı Recep Yaşar, varlığı ortadan kaldırılan bir mahkemede meslektaşlarının yargılandığını söyleyerek şöyle devam etti:
“Bütün tutuklu meslektaşlarımızın serbest bırakılması gerektiğine inanıyoruz. Ancak mahkeme sadece 3 arkadaşımızı tahliye etti. Şu anda 15 meslektaşımızın tutukluluk hali devam ediyor. Duruşmanın başından beri söylediğimiz gibi buradaki arkadaşlarımız, gazetecilik faaliyetinden dolayı yargılanıyor. Bugün de bunun değişmediğini gördük. İçeridekiler bizim meslektaşlarımızdır, gazetecilerdir ve halkın haber alma hakkını kullanma adına mesleklerini yerine getirmişlerdir. Türkiye bu basın utancından kurtarılmalıdır. Üstelik adil yargılama konusunda sürekli yaptığımız itirazlar artık ayyuka çıkmış durumda. Adil yargılamanın bu kadar tartışıldığı bir ortamda gazetecilerin hâlâ içeride tutulması kabul edilebilir bir durum değildir. Demokratik bir ülke için, basın özgürlüğünün özgürce kullanılabildiği bir ülke için gazetecilerin serbest bırakılması gereklidir.” (4 Mart 2013)
***
TGC: İddialar doğruysa yargı bağımsızlığı büyük yara almıştır
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği öne sürülen yargıya ilişkin konuşma kaydı üzerine bir açıklama yaptı.
Cemiyet Yönetim Kurulu yaptığı açıklamada, “Başbakanın dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’den Aydın Doğan ile ilgili yasal bir sürece müdahale etmesini istediği ve bakanın da arzulanan sonucu almak üzere yargıyı baskı altına alma sözü verdiği iddiaları demokrasi ve basın özgürlüğü adına son derece vahimdir. Yargı bağımsızlığı büyük yara almıştır” denildi.
TGC Yönetim Kurulu’nun açıklamasında şu görüşlere yer verildi: “Her zaman yinelediğimiz gibi basın özgürlüğünün gerçekleşmediği, kamuoyunun haber alma kanallarının tıkandığı bir ülkede demokrasiden söz etme olanağı yoktur. Eğer iddialar doğruysa, yargıya, basına yapılan bu tür müdahaleler, Türkiye’nin uluslararası alandaki görünümüne de zarar verecektir. İktidarın bir an önce bu çıkmaz yoldan dönmesini diliyoruz. Söz konusu iddiaların da bir an önce açığa çıkmasını, demokratik rejimin işlerliği açısından zorunlu görüyoruz.” (6 Mart 2014)
***
“Cem TV’ye verilen ceza, ölçülülük ilkesine aykırı”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu bir açıklama yaparak Cem TV’ye verilen toplam 9 günlük yayın durdurma cezasının hukukun ölçülülük ilkesine uygun olmadığını belirtti.
TGC Yönetim Kurulu’nun açıklamasında şu görüşler yer aldı:
“Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Yüksek Seçim Kurulu’nun RTÜK aracılığıyla Cem TV’nin iki programına uygulattığı toplam 9 gün yayın durdurma cezasının demokratik toplum düzeninin gerekliliklerine ve hukukun ölçülülük ilkesine uygun düşmediği görüşündedir. Bir yandan seçim ortamının yaratılabilmesi için uğraş verilirken, bir yandan da bu tür ölçüsüz cezalar verilmesi kamuoyunun bilgilenme hakkına ters düşmektedir. Karar ayrıca, yayın durdurma cezasına dayanak gösterilen 2013/605 sayılı YSK kararının sonuç bölümündeki 4. maddesine de aykırıdır. Keza 4. maddenin 20-29 Mart tarihlerini kapsadığı dikkate alındığında, yayın durdurma cezasının gerek Anayasa’nın, gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kriterlerine uygun olmadığı ortadadır.” (6 Mart 2014)
***
Yurt muhabirine Twitter beraati
Twitter paylaşımları sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla İzmir 7'nci Sulh Ceza Mahkemesi'nde hakkında dava açılan Yurt Gazetesi İzmir Muhabiri Ahmet Çınar, ilk duruşmada beraat etti.
Çınar, 1 Ekim 2013 tarihinde Twitter hesabından "Diktatörler istifa etmez devrilirler diyor siyaset bilimciler. O halde devrilecek. Nokta", "11 Haziran gecesi itibariyle CNN International dünyaya ilan etti: Avrupa’nın yeni Hitler’i Tayyip", "Son on gündür İmamın Ordusu’nun saldırılarıyla yaralanan, ölen, darbe alan, travma yaşayan herkesin hesabı sorulmalıdır" tweetlerini paylaştı.
Bu 3 paylaşımı nedeniyle İzmir Cumhuriyet Savcılığı’nın başlattığı hazırlık soruşturması kapsamında Alsancak Karakolu’nda 1 saat süreyle sorgulanan gazeteci Çınar, 'Kamu görevlisine hakaret' ve 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik' iddialarıyla suçlandı. (6 Mart 2014)
***
TGC: Evrensel Gazetesi editörüne saldırıyı kınıyoruz
Evrensel Gazetesi yazarı ve internet sitesi editörü Mithat Fabian Sözmen’in, evinin önünde yüzü maskeli bir kişi tarafından darp edilmesi üzerine Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu bir açıklama yaptı.
TGC’nin açıklamasında son günlerde gazetecilere yönelik saldırıların arttığına dikkat çekilerek bu tür saldırıyı düzenleyenlerin bir an önce ortaya çıkarılması ve cezalandırılması istendi.
TGC Yönetim Kurulu’nun açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“Meslektaşımız Evrensel Gazetesi yazarı ve internet sitesi editörü Mithat Fabian Sözmen, evine girerken yüzü maskeli bir saldırganın demir çubukla saldırısına maruz kalmıştır. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi acil servisine kaldırılan arkadaşımızın başına 10, sol koluna da bir dikiş atılmıştır. Geceyi hastanede geçiren meslektaşımıza yönelik bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Geçen hafta TGS Genel Sekreteri ve İMC televizyonu sunucusu Mustafa Kuleli de evine giderken benzer bir saldırıya uğramış ve yaralanmıştı. Bu olaylarda gazetecileri hedef gösteren siyasetçilerin de bir sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz. Kamuoyunun gerçekleri öğrenme ve bilgilenme hakkı için uğraş veren gazetecilere yönelik bu tür saldırılar meslektaşlarımızı elbette yıldıramayacaktır. Ama kolluk güçlerinin de gazetecileri korumada ve saldırganları bulmakta daha titiz davranmasını beklemek hakkımızdır. Meslektaşımız Sözmen’e geçmiş olsun diyor, Emniyet Müdürlüğü’nden ve İçişleri Bakanlığı’ndan olayların sorumlularını en kısa sürede bulmalarını talep ediyoruz.” (7 Mart 2014)
***
Gazeteci Nedim Şener, Savcı Öz'den şikayetçi oldu
Odatv Davası'nda yargılanan gazeteci-yazar Nedim Şener, daha önce Savcı Zekeriya Öz hakkındaki şikayeti üzerine HSYK tarafından başlatılan inceleme kapsamında "müşteki" sıfatıyla ifade verdi. Odatv Davası'nın tutuksuz sanığı gazeteci Nedim Şener, suç unsuru içermediği tespit edilen ve kanun gereği imha edilmesi gereken telefon konuşmaları üzerinden kendisini sorgulayan, tutuklanması için mahkemeye sevk eden ve konuşmaları iddianameye koyan Savcı Zekeriya Öz'ü 15 Temmuz 2013 tarihinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) şikâyet etmişti. (7 Mart 2014)
***
Muhabire Twitter'dan beraat
YURT Gazetesi İzmir Muhabiri Ahmet Çınar, geçen yıl Gezi Parkı eylemleri sırasında, Twitter hesabından yazdığı üç yazı nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alarak 'kamu görevlisine hakaret' ve 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' ettiği iddiasıyla 7'nci Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davanın ilk duruşmasında beraat etti. (7 Mart 2014)
***
Dink Ailesi AYM’ye başvuru yaptı
Uğradığı suikast sonucu öldürülen Hrant Dink'in ailesi, cinayet dönemindeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlileri ve Vali Yardımcısı Ergun Güngör hakkında soruşturma izni verilmemesi üzerine Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
Dilekçede, "Cinayet öncesi ve sonrasında; kamu görevlilerinin Hrant Dink cinayetindeki sorumluluğunu ortaya çıkarmak amaçlanmamış, aksine inceleme ve soruşturmalarda cinayette sorumluluğu açıkça ortada olan kamu görevlilerinin korunması amaçlanmış ve bu nedenle de haklarında dava açılmamıştır” denildi. (8 Mart 2014)
***
“Çetin Emeç’i sevgi ve özlemle andık”
Hürriyet Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeniyken uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren gazeteci Çetin Emeç, aramızdan ayrılışının 24. yılında sevenleri ve meslektaşları tarafından mezarı başında anıldı.
Çetin Emeç'in Zincirlikuyu'daki kabri başında düzenlenen törene; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, Önceki Başkan Orhan Erinç, Çetin Emeç'in eşi Bilge Emeç, kızı Mehveş Emeç Birol, oğlu Mehmet Emeç, torunu Selin Birol, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. (8 Mart 2014)
***
Nehar Tüblek ödülleri sahiplerine verildi
19.’su gerçekleştirilen Nehar Tüblek Karikatür Ödülleri törenine Beşiktaş Belediyesi Başkanvekili Kemal Çiloğlu, Karikatürcüler Derneği üyeleri, Erdoğan Bozok, Akdağ Saydut, Raşit Yakalı dernek üyesi karikatüristler, Kabataşlıların da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.
Ortaköy Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenin sunuculuğunu Akdağ Saydut üstlendi. (8 Mart 2014)
***
Gazetecilere yapılan saldırılara büyük tepki
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Sekreteri ve İMC sunucusu Mustafa Kuleli ile Evrensel Gazetesi yazarı ve internet Sitesi Editörü Mithat Fabian Sözmen’in bir hafta arayla benzer ve planlı saldırılara uğramaları meslek örgütleri ve sendikaların tepkilerine yol açtı.
Maskeli kişilerin saldırısına uğrayan gazeteci Kuleli ve Sözmen için tepkilerini dile getiren Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Uğur Güç, Basın Konseyi Genel Sekreteri Namık Koçak, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, DİSK Basın İş adına Faruk Eren ve CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, “TGS Genel Sekreteri ve İMC televizyonu sunucusu Mustafa Kuleli ve Evrensel Gazetesi yazarı ve internet sitesi editörü Mithat Fabian Sözmen’e yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz.” dedi.
Çağlayan Adliyesi önünde konuşan gazeteci Mithat Fabian Sözmen, “Saldırganın bana saldırma sebebini yüzde yüz bilemem ya da son anda fark etmesem bu sinsi saldırının sonu nerelere varırdı bilemiyorum ancak bildiğim bir şey var ki, Türkiye’de gazeteciler her zaman için büyük tehdit altında olmuş; suikastlara, cinayetlere, işkencelere, tutuklamalara maruz kalmıştır” dedi.
Açıklamaların ardından gazetecilere saldırılar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. (8 Mart 2014)
***
Kamuoyu araştırmaları TV kanallarını yaktı
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), seçim takviminin başladığı 1 Ocak 2014'ten bugüne kadar, seçim döneminde uyulması gereken yayın ilkelerinin ihlal edildiği gerekçesiyle, 17 televizyon kanalı hakkında 33 müeyyide kararı verdi.
Kamuoyu araştırmalarının hangi kuruluş tarafından yapıldığına, denek sayısına, kim tarafından finanse edildiğine ilişkin künye bilgilerini yayınlamayan kanallara cezalar verilmesi üzerine Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), YSK'ya başvuruda bulunarak esneklik talep etti.
Üst Kurulun başvurusunu değerlendiren YSK ise, kamuoyu araştırmalarının açıklanmasında künye bilgilerine yer verilmesine ilişkin eski kararında ısrar etti ve RTÜK'ün esneklik talebini reddetti.
Yayınlarda siyasi partiler arasında fırsat eşitliğinin sağlanmadığı gerekçesiyle Cem TV, Beyaz TV, Kanal 24, Halk TV ve Samanyolu Haber hakkında toplam 6 müeyyide kararı verilirken, tarafsızlık ve gerçeklik ilkesinin ihlal edilmesi sebebiyle Beyaz TV, Halk TV ve Bugün TV hakkında 4, siyasi reklam yayın ilkelerinin ihlali nedeniyle Pamukkale TV hakkında 1 müeyyide kararı verildi.
YSK müeyyideleri uyarı ve program durdurma cezalarından oluşuyor.
YSK'nın seçim döneminin başında ilan ettiği yayın esaslarını bir kez ihlal eden kanallara uyarı cezası verilirken, birden fazla ihlal eden kanallara ise program durdurma cezası verildi. Bu kapsamda Beyaz TV'ye 14, Kanal 5'e 6, Cem TV'ye 7, Kanal D, Haber Türk, Samanyolu TV, Halk TV ve Bugün TV'ye ise birer kez program durdurma cezası verildi. (8 Mart 2014)
***
CPJ'den Başbakan Erdoğan’a 'sosyal medya' tepkisi
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, katıldığı televizyon programında Facebook ve Youtube sitelerine erişimi Türkiye'de yasaklamaya yönelik sözlerinden kaygı duyduğunu açıkladı.
CPJ'nin açıklamasında, "Başbakan Erdoğan ve hükümetine sansürü durdurma, bilginin akışını önlemek için sansürle tehdit etmeyi durdurma çağrısında bulunuyoruz" denildi. CPJ, sosyal medyanın Erdoğan'ın iddia ettiği gibi toplum üzerinde olumsuz etki yaratmadığını belirtti. (10 Mart 2014)
***
Tuncay Özkan tahliye edildi
Haziran 2007’de başlayan Ergenekon örgütüne yönelik operasyon çerçevesinde tutuklanan, çoğu beş yılı aşkın süredir tutuklu bulunan gazetecilerden Tuncay Özkan tahliye edildi. İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi, Özkan hakkında yurt dışına çıkış yasağı koydu. Özkan 23 Eylül 2008'den beri tutukluydu. (11 Mart 2014)
***
Dink ailesine ödenen tazminatı failler ödeyecek
Öldürülen gazeteci Hrant Dink'in ailesine verilen 1 milyon 659 bin liralık tazminatı, cinayetin failleri ödeyecek. İçişleri Bakanlığı, ölüme sebebiyet verdiği gerekçesiyle, faillerin tazminatı ödemeleri için dava açtı.
Suikastın ardından Dink'in eşi ve çocukları bir buçuk milyon liralık maddi ve manevi tazminat davası açtı. Mahkeme 2012'de Dink ailesine, 466 bin 781 lira maddi, 600 bin lira manevi tazminat ödemesine karar verdi. İçişleri Bakanlığı da, aileye 1 milyon 659 bin 765 lira 50 kuruş tazminat ödedi.
İşte bu tazminat miktarı, hazine zararına sebep oldukları gerekçesiyle faillerden alınacak. Bakanlık, Dink cinayeti faillerinin devlete karşı işlenmiş haksız fiil görünümünde olduğunu ileri sürdü ve İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne rücuen tazminat davası açtı. (11 Mart 2014)
***
Gazetecilere Rusya engeli
Anadolu Ajansı (AA) muhabirlerinin Kırım-Ukrayna sınırında bulunan Kerç şehrine girişine izin verilmedi.
Kerç-Akmescit yolunda ilerleyen yaklaşık 50 araçlık Rus askeri konvoyunu görüntülemek isteyen AA muhabirleri, Rus askerleri tarafından tartaklandı.
AA muhabirlerinin bulunduğu aracın önünü askeri kamyonla kesen silahlı ve kar maskeli Rus askerleri, muhabirlerin kamera ve fotoğraf makinesine el koymaya çalıştı, kayıtları zorla sildi.
Yaklaşık bir saat Kerç'in girişinde bekletilen AA muhabirlerinin daha sonra Akmescit'e dönüşüne izin verildi. (11 Mart 2014)
***
Beyaz TV muhabirine yumruklu saldırı
CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş'ı bir televizyon programında söylediği iddia edilen sözler nedeniyle protesto etmek isteyen Özel Halk Otobüsleri Esnaf Odası üyeleri olduğu öne sürülen grup ile partililer arasında arbede yaşandı.
Çıkan olayda Beyaz TV muhabiri Gencay Ünal'a CHP'li olduğu iddia edilen bir kişinin yumruk attığı attığı görüldü. (11 Mart 2014)
***
Başkan Olcayto: Berkin’ler ölmesin
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, Berkin Elvan'ın vefatıyla ilgili " Anne ve babasına, yakınlarına, okul arkadaşlarına başsağlığı diliyorum” dedi.
Olcayto şunları söyledi:
“Berkin Elvan, 269 gün hayatta kalmak için direndi. Türkiye’de çağdaş demokrasiye inanan yurttaşların tümü Berkin’in yaşama direnmesi için destek verirken, polisin hâlâ toplum olaylarında şiddetten vazgeçmemesi son derece düşündürücüdür. Çocukların, kadınların yaşam hakkını korumakla yükümlü olan devlet, tersine bireyin temel hak ve özgürlüklerini, insan hakları ve evrensel hukuku görmezden gelerek toplum üzerinde terör estirmekte kararlı görünmektedir. Kendileri gibi kamu görevi yapan gazetecileri döven, çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek demeden yurttaşları biber gazı ve plastik mermiyle terbiye etmeye kalkışan bir devlet yapısıyla demokrasi sözcüğünün yan yana gelemeyeceğini düşünüyoruz. İktidarın ve özelde Başbakan’ın bir an önce toplumu tehdit eden, toplumu bölünmeye iten söylemlerden kaçınması gerektiği kanısındayım. Daha nice Berkin’ler ölmesin, yurttaşlar kamplara bölünmesin, ülkemizin coğrafyasında demokrasi yeşerebilsin diye… Berkin’in ölümü tüm yurttaşlar gibi basın topluluğunu da üzüntüye boğmuştur. Anne ve babasına, yakınlarına, okul arkadaşlarına başsağlığı diliyorum.” (13 Mart 2014)
***
Vasfiye Özkoçak son yolculuğuna uğurlandı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti önceki Başkan Yardımcılarından, 2003 Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü ve Basın Şeref Kartı Sahibi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sosyal Dayanışma Vakfı Önceki Başkanı Vasfiye Özkoçak, 91 yaşında hayata veda etti.
Bab-ı Ali’nin ilk kadın adliye muhabirlerinden gazeteci Özkoçak, Türkiye’nin yakın tarihine ‘yakından’ tanıklık etmişti.
Özkoçak’ın cenaze törenine, TGC Başkanı Turgay Olcayto, Genel Sayman Gülseren Güver, Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir, TGC Onur Kurulu Başkanı Ergin Konuksever, Denetleme Kurulu üyeleri Nurcan Sabur, Balotaj Kurulu Başkanı Muammer Tuncer, Balotaj Kurulu Üyesi Şevket Uygun, TGC İdare Müdürü Cem Çapanoğlu ve TGC çalışanlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci katıldı. (14 Mart 2014)
***
Yılmaz Öztürk anıldı
2009 yılında vefat eden Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi gazeteci ve Ajans 70’in sahibi Yılmaz Öztürk, düzenlenen yemekli bir toplantıyla anıldı.
Toplantıya Türkiye Gazeteciler Cemiyet (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, TGC Genel Sekreter Yardımcısı ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Niyazi Dalyancı, Ergün Tander, Ruhi Duruktuna, Süleyman Saim Tekcan, Faik Cansız, Cevat Ongun, Remzi Kaçar, Fikret Karedeniz, Nazan Tacer, Edibe Buğra, Halil Azeri, Zafer Atay, Nihat Güney’in de aralarında bulunduğu Ajans 70’te çalışanlar ve Yılmaz Öztürk’ü sevenler katıldı. (18 Mart 2014)
***
TGC Şiir ve Musiki Günleri’nde “kadın emeği” dile geldi
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği Basın Müzesi Şiir ve Musiki Günleri etkinliği gazeteci, sanatçı ve sanatseverlerin yoğun katılımıyla gerçekleştirildi. TGC Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir’in yönettiği etkinliğe; ressam, şair ve yazar Mualla Tetik ile TGC üyelerinden Coşkun Yücedağ ve Erol Aktı katkı sağladı.
Etkinlikte Çanakkale şehitleri 99 uncu, Âşık Veysel 41’inci, Kemalettin Kamu 66’ncı ölüm yıldönümlerinde anıldı. Sanatçılarla ilgili belgeseller gösterildi. (18 Mart 2013)
***
Gazetecilerden suç duyurusu
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyesi gazeteciler son günlerde meydana gelen olaylarda basın mensuplarının polisler tarafından tartaklanmasına ve tazyikli suya maruz kalmalarına tepki gösterdi. TGS, yetkililer hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Adliye önünde toplanan gazeteciler adına açıklama yapan TGS Ankara Şube Başkanı Esra Koçak, basın mensuplarının tartaklanmasını veya tazyikli suya maruz kalmalarını "Olaylar esnasında denk gelmiştir" şeklinde açıklanamayacağını belirtti. (19 Mart 2014)
***
Yerel televizyon sahibi ifade verdi
Adana Valiliği bahçesine yeni yaptırılan Atatürk Anıtı'ndan görüntü çektirerek haber yaptıran yerel Akdeniz Televizyonu sahibi Yüksel Evsen, Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü'nde ifade verdi.
Evsen TEM Şube Müdürlüğü tarafından ifadeye çağrılmasını kabul edemediğini, meslek yaşamında ilk kez böyle bir olayla karşılaştığını söyledi. (19 Mart 2014)
***
Gazeteci Cevat Fehmi Başkut anıldı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) önceki başkanlarından, Cumhuriyet Gazetesi genel yayın yönetmenlerinden Cevat Fehmi Başkut, "Meslekte İz Bırakanlar" toplantılarının 9’uncusunda TGC Basın Müzesi’nde anıldı.
Anma toplantısına TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGC Önceki Başkanı ve Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Erinç, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sayman Gülseren Ergezer Güver, Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir, TGC Gazeteciler Sosyal Dayanışma Vakfı Sekreteri ve İstanbul Gazeteciler Derneği Başkanı Engin Köklüçınar, TGC Balotaj Kurulu Başkanı Muammer Tuncer ve Balotaj Kurulu Üyesi Şevket Uygun, TGC İdare Müdürü Cem Çapanoğlu, Cevat Fehmi Başkut’un torunları Ahu Başkut Alyanak ve Ayşe Başkut Garcin ile gelini Gül Başkut’un da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.
Sunuculuğunu TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş’in üstlendiği toplantının açılış konuşmasını TGC Başkanı Turgay Olcayto yaptı.
Başkan Olcayto, "Cevat Fehmi Başkut, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 3. başkanıdır. 7 yıl süreyle başkanlığı yürüttü” dedi.
Olcayto, şöyle konuştu:
“Cevat Fehmi Başkut’un, çalıştığı dönemin basın tarihimizde önemli bir yeri var. 5953 sayılı yasa onların girişimiyle, İstanbul Gazeteciler Cemiyeti ile İstanbul Gazeteciler Sendikası’nın uğraşlarıyla o zaman çıkmış oldu. Başkut’un “Buzlar Çözülmeden” ve “Paydos” oyunları en çok bilinen tiyatro eserlerinin başında geliyor. Cevat Fehmi Bey’in Türkiye’de oyunları pek çok ilde sahnelendi, ama ‘Buzlar Çözülmeden’ aynı zamanda Yunanistan’da da sahnelenen bir eseri. Türk oyun yazarları içinde eseri yurt dışında yayınlanan yazarlarımızdan biridir. Duruşuyla örnek başkanlarımızdan biridir. Eserlerinde, tiplemelerinde hep çelişkileri kovalamış, toplumsal olayları konu almış, büyük şehirle Anadolu insanının çelişkilerini ortaya koymaya çalışmış, büyükşehir burjuvazisinin Anadolu insanının nasıl yozlaştırdığına özellikle ‘Buzlar Çözülmeden’ oyununda yer vermiş. Çok duru, basit gibi görünen senaryoları, mizah da içerir.” (21 Mart 2014)
***
TGC: Sosyal medyaya müdahale edilemez
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, Twitter’ın kapatılmasını eleştirdi.
TGC Yönetim Kurulu açıklamasında “10 milyon insanın kullandığı bir sosyal medya alanına hangi gerekçeyle olursa olsun müdahale kabul edilemez. Özgür ve sınırlamalardan arınmış medya demokratik ve şeffaf toplumun temel unsurudur” denildi.
Açıklamada şu görüşler yer aldı: “İnternet toplumun habere ve bilgiye ulaşmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bu çerçevede internete erişim ve internet yoluyla bilgi yayma hakkı ifade özgürlüğü çerçevesinde korunmaktadır. Türkiye, dünyada en aktif Twitter kullanıcıları sayısı sıralamasında sekizinci sırada yer almaktadır. 10 milyon Twitter kullanıcısının yer aldığı Türkiye, Çin’den sonra şu anda dünyada Twitter’ın yasaklı olduğu ikinci ülke olmuştur.
Bağımsız "Özgürlük Evi" kuruluşunun 2013'te hazırladığı internet özgürlüğü raporuna göre Türkiye interneti "görece özgür" kullanan kategorisinde, 60 ülke arasında 38. sıradadır. Başbakan Erdoğan'ın, ‘Uluslararası kamuoyunun ne diyeceği umurumda değil. Herkes Türkiye Cumhuriyeti'nin gücüne şahit olacak’ sözleri ardından mahkeme kararıyla Twitter kapatılmıştır. Bu gelişme hangi gerekçe ile olursa olsun demokratik bir toplum anlayışı ile bağdaşmamaktadır.
İktidar tarafından medyanın, sosyal medyanın düşman ilan edilmesi sağlıksız bir durumdur. Demokratik bir toplumda iktidar özgür basın anlayışına hizmet etmekle sorumludur. Demokratik bir ülkede bütün bilgi edinme platformları özgürce fonksiyonları yerine getirmelidir. Sosyal medyaya sansürün kabul edilemez olduğunu hatırlatıyor iktidarı, muhalefeti göreve davet ediyoruz.” (22 Mart 2014)
***
TGC Twitter yasağının kaldırılması için dava açtı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, basın ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle 21 Mart 2014 tarihli Twitter yasağının kaldırılması için Ankara 5. İdare Mahkemesi’nde dava açtı.
Dava TGC Hukuk Danışmanı avukat Gökhan Küçük tarafından yürütmeyi durdurma ve Twitter’a erişim yasağının iptali için Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş adına açıldı.
Dava dilekçesinde şu noktaya dikkat çekildi:
“Basın ve İfade Özgürlüğü üç temel ilke üzerinde yükselir. Haberleri Bilmek/ Habere Ulaşmak; Haber ve fikirleri eleştirmek/ Yorumlamak ve Haberleri serbestçe yayabilmek hakkı. Bu ilkelerin her olayda ve her seferde aynı anda var olması zorunludur. Bir ilkenin idare tarafından engellenmesi o ülkede basın/ifade özgürlüğünün zedelendiğinin ve hatta basın özgürlüğünün olmadığının açık kanıtıdır. İdare Twitter’ı yasaklayarak hiçbir nesnel kritere tabi olmadan kısaca keyfilik içinde basın ve ifade özgürlüğünü açıkça ihlal etmiştir.” (25 Mart 2014)
***
Mine Kırıkkanat hakim karşısına çıktı
Mine Kırıkkanat, köşe yazısında Adnan Oktar'a hakaret ettiği iddiasıyla, açılan davada hakim karşısına çıktı.
Davanın duruşması dün Kartal Adliyesi 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Kimseye hakaret kastıyla yazı yazmadığını söyleyen Mine Kırıkkanat, “Mahkemenize güveniyorum ancak ülkede yaşanan olaylarda gazetecileri, suçsuz insanları cezaevine gönderip; adil suçluları, katilleri salıveren bir adalet yanlışı olduğunu da biliyorum. Bir gazeteci ve yazar olarak bütün çabam Türkiye’nin çağdaş, aydınlık bir ülke olması içindir” dedi.
Mahkeme başkanı davacı avukatların mehil isteğini kabul etti ve davayı 15 Mayıs 2014’e erteledi. Mahkeme başkanı ayrıca Mine Kırıkkanat’ın bundan sonraki duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi. Mine Kırıkkanat’a destek vermek üzere, davaya Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, PEN Türkiye Temsilcisi Tarık Günersel, gazeteci Melih Aşık, arkadaşları ve okurları katıldı. (26 Mart 2014)
***
Gazeteciler meslektaşları için açlık grevinde
7,5 yıldır cezaevinde olan ve müebbet hapis cezasına çarptırılan gazeteci Füsun Erdoğan ve tutuklu gazetecilerin özgürlüğü için meslektaşları Kadıköy Kilise Meydanı’nda 2 günlük açlık grevine başladı.
Gazeteci Füsun Erdoğan, Bayram Namaz, Arif Çelebi hakkında hapis kararları Özel Yetkili Mahkemeler (ÖYM) tarafından Kasım 2013’te verildi. Avukatları ÖYM’lerin kaldırılmasından sonra 5 yıldan uzun süredir tutuklu kaldıkları gerekçesiyle gazetecilerin tahliyesi için Temyiz mahkemesine başvurdu. Mahkeme, ÖYM’nin karar tarihinde tutukluluk süresinin 10 yıl olduğu gerekçesiyle tahliye istemini reddetti. Bunun üzerine tutuklu gazetecilerin meslektaşları Semra Çelebi ve Atılım Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Şenoğlu, Kadıköy Kilise Meydanı’nda açlık grevi başlattı.
Basın Konseyi Genel Sekreteri Namık Koçak ve CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur da gazetecilere destek için oradaydı.
Gazeteci Semra Çelebi, neden açlık grevine başladığını şu sözlerle anlattı:
“Birçok mahkeme tutuklulukta 5 yıl süresini doldurmuş olması ve dosyanın henüz Yargıtay incelemesine girmemesi gerekçeleriyle tahliye kararı verirken, tutuklu gazeteciler hakkında bu kararlar baz alınmıyor. Hâlâ 10 yıllık tutukluluk durumu dayatılıyor.” (26 Mart 2014)
***
NYT: Gazeteciler ve hukukçular Twitter yasağına meydan okuyor
Twitter yasağına ilişkin uluslararası feryada rağmen hükümetin tutumunu sürdürdüğünü yazan NYT, kullanıcıların yasağı bypass etmeleri zorlaştı iddiasında bulundu.
New York Times gazetesi, "Türkiye'nin önde gelen basın örgütü ve iki internet hukuku uzmanı, hükümetin Twitter yasağının kaldırılması için Pazartesi günü hukuk yollarına başvurdu" derken bu başvurunun "hükümetin sosyal medya sitesine erişimini bloke etme çabalarını yoğunlaştırdığı bir sırada yapıldığına" dikkat çekiyor.
Söz konusu başvurularda Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin koruması altında bulunan habere ulaşma özgürlüğünün ihlal edildiği savunulduğuna işaret edilen haberde şu görüşler dile getiriliyor:
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Perşembe günü, hükümetini kapana kıstıran bir yolsuzluk skandalını körüklemeye yardımcı olan sosyal medyadaki bir dizi sızlamalardan ardından Twitter'i yasaklamak için harekete geçti. Skandallar, 11 yıl önce iktidara geldiğinden bu yana Sayın Erdoğan'ın otoritesine en büyük meydan okumalardan birini oluşturuyor."
NYT "Yasağa ilişkin uluslararası feryada rağmen" hükümetin tutumunu sürdürdüğünü, Twitter kullanıcılarının yasağı bypass etmelerini zorlaştırdığını belirtikten sonra "ABD, yasağı yüksek sesle eleştirdi" diyerek ABD Dışişleri Bakanlığı ve Dışişleri eski Bakanı Hillary Clinton'dan gelen tepkilere de yer veriyor. (26 Mart 2014)
***
Bolu Havadis ve Bolu Gündem gazetelerinin kapatılma kararı kınandı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu bir açıklama yaparak Bolu Havadis ve Bolu Gündem gazetelerinin çalışma ruhsatlarının eksik olduğu iddiasıyla kapatılma kararı alınmasını kınadı.
TGC Yönetim Kurulu’nun açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“Gazeteciliğin ayrılmaz parçalarından biri olan yerel medyanın baskı altına alınması, muhalefet yapan gazetelerin çeşitli bahanelerle susturulmaya çalışılması demokrasiyle bağdaşır bir durum değildir. Son olarak Bolu Havadis ve Bolu Gündem gazeteleri çalışma ruhsatlarının yetersiz olduğu gerekçe gösterilerek kapatılmak istenmiştir. Seçim öncesi bu tip bir girişimin basın ve ifade özgürlüğüne yönelik yeni bir darbe oluşturduğunu, ayrıca yerel basında çalışan meslektaşlarımızı da baskı altında tutmayı amaçladığını düşünüyor ve kararı kınıyoruz. Ayrıca Anayasa`nın 30. Maddesi ‘Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz’ demektedir. Karar bu yönüyle de Anayasa’ya aykırıdır.
İktidarı ve iktidara yakın belediyeleri halkın gerçekleri öğrenme ve haber alma kanallarını tıkayacak bu tür yollardan bir an önce vazgeçmeye çağırıyoruz.” (27 Mart 2014)
***
Twitter engellemesinin yürütmesi durduruldu
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) Twitter'a erişimin engellenmesine ilişkin kararının yürütmesi durduruldu.
Kararda, Twitter'a erişimin tamamen engellenmesinin Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan ifade ve haberleşme hürriyetini kısıtlayabileceği, telafisi güç zarar doğurabileceği belirtildi.
Oyçokluğu ile alınan karara TİB’in itiraz hakkı bulunuyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Barolar Birliği, Ankara Barosu erişime engelleme kararının hem yürütmesinin durdurulması hem de iptal edilmesi için Ankara İdare Mahkemesi’ne başvurmuştu. (27 Mart 2014)
***
KCK basından 8, ana davadan 37 tahliye
KCK basın davasında sekiz, İstanbul KCK ana davasından aralarında yayıncı Ragıp Zarakolu'nun oğlu Deniz Zarakolu'nun da bulunduğu 37 sanık tahliye edildi. Ancak İstanbul ana davadan Ayşe Güney ve KCK basın davasından Mikail Barut başka bir davada hükümlü olduğu için bırakılmayacak. KCK basın davasından Semiha Alankuş, Nevin Erdemir, Kenan Kırkaya, Mazlum Özdemir, Mehmet Emin Yıldırım, Hüseyin Deniz, Haydar Tekin, Şehmus Fidan’ın tahliye edildiği öğrenildi. (28 Mart 2014)
***
Tutuklu gazetecilere yeniden tahliye talebi
8 yıldır cezaevinde olan, aralarında gazeteci Füsun Erdoğan ile Atılım yazarı Arif Çelebi ile Bayram Namaz’ın da olduğu 8 kişi için avukatlar bu kez de İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu.
Adliye önündeki basın açıklamasına katılan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Uğur Güç, “Katiller dışarıdayken gazeteciler içerde” diye konuştu. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi’nden Gülbin Aygün de Terörle Mücadele Kanunu kalkmadığı sürece yargılamada adaletin sağlanamayacağını söyledi. (28 Mart 2014)
***
Kanal Türk'ün ulusal yayın hakkı iptal edildi
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Ankara 9. İdare Mahkemesi'nin, Kanal Türk'e ulusal yayın hakkı verilmesi yönünde 2010 yılında aldığı kararı bozan Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu'nun kararını yerine getirdi.
RTÜK yetkililerinden alınan bilgiye göre, Üst Kurul, Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu'nun kararının yerine getirilerek, Kanal Türk Televizyonu'nun ulusal yayın hakkının iptal edilmesini kararlaştırdı. (28 Mart 2014)