78. doğum gününde usta gazeteci Ali Gevgilili konuşuldu -16-

 
Amerika’da bulunan gazeteci yazar Ali Gevgilili, 78. doğum gününde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) düzenlediği Meslekte İz Bırakanlar toplantılarının 16.’sında anıldı. Toplantıda Gevgilili’nin ekonomi gazeteciliğine katkılarından, kişisel özelliklerine kadar pek çok yönü anlatıldı.
 

İSTANBUL - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği Meslekte İz Bırakanlar toplantıları devam ediyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Üyesi, Basın Şeref Kartı Sahibi Ali Gevgilili, Meslekte İz Bırakanlar toplantılarının 16.’sında anıldı. Cağaloğlu’nda bulunan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya;  Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Başkan Vekili Vahap Munyar,  Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sekreter Yardımcıları Niyazi Dalyancı ile Ahmet Özdemir, Onur Kurulu Başkanı Ergin Konuksever, 1 Şubat 1979 yılında öldürülen Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) önceki Başkan Vekillerinden Abdi İpekçi’nin kızı Nükhet İpekçi, Dış Politika Yazarı Sami Kohen, Gazeteci-Yazar, Yaşar Aksoy, Şair -Yazar Prof. Dr. Cevat Çapan, Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Uğur Güç,  Ali Gevgilili’nin kızı Elif Gevgilili ile ablası Ayfer Gevgilili’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.

SİBEL GÜNEŞ:  ALİ GEVGİLİLİ EKONOMİ GAZETECİLİĞİN DUAYEN İSMİ

Törenin sunuculuğunu üstlenen TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, şöyle dedi:

“Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği Meslekte İz Bırakanlar Toplantılarının 16.’sında gazeteci yazar Ali Gevgilili’yi anıyoruz. Ekonomi gazeteciliğin duayen ismi,  ekonomi gazeteciliğini başlatan önemli ismi doğum gününde anıyoruz. Düzenlediğimiz toplantılarda sadece kaybettiğimiz ustaları değil yaşayan ustalarımızı gündemimiz haline getirip genç kuşaklarla bir köprü olmaya çalışıyoruz. Şu ana kadar Burhan Arpad, Cevat Fehmi Başkut, Doğan Nadi,  Faruk Nafiz Çamlıbel, Hrant Dink,  İlhan Selçuk, Turhan Selçuk, Necmi Tanyolaç,  Niyazi Ahmet Banoğlu,  Oktay Akbal,

Sedat Simavi, Şakir Süter gibi çok kıymetli isimleri toplantılarımızda gündem maddesi yaptık.”

BAŞKAN OLCAYTO: KELİMELERİ KULLANMAKTA MÜTHİŞ BİR ZENGİNLİĞİ VARDI

Toplantının açılış konuşmasını Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto   yaptı. Başka Olcayto, şunları dile getirdi:

“Ali Gevgilili’nin bugün doğum günü. Aynı yaşlarda olduğumuzu tarihlere bakınca görüyorum. Ali Gevgilili ile yolumuz hiç kesişmedi.  Ben TRT’de çalışıyordum, o Milliyet’te idi. Ama yazılarını seve seve okurdum. Özellikle de 80 sonlarına doğru çıkardığı ‘Çağımızı Sorgulayan Sinema’  isimli kitabı bugün de benim başucumdan ayırmadığım kitapların içindedir. Çok severek okurum. Çok güzel yazılmış,  sinemanın hem insani içine alan yönlerini, hem devrimci sinemayı, hem romantik sinemayı çok güzel cümlelerle anlatmıştır. Kelimeleri kullanmakta müthiş bir zenginliği vardır.”

BASIN BÜTÜN DÖNÜŞÜMLERİ YENİ BOYUTLARIYLA YANSITMALI

Gazeteci Mukaddes Orçun,  Ali Gevgilili’nin mesajını  katılımcılarla paylaştı. Orçun,  78. doğum yıl dönümünde bu toplantıyı düzenleyen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne sonsuz şükranlarını ilettiğini dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“21. yüzyıl özellikle sosyal, siyasal ve ekonomik dönüşümlerin sınırsız boyutlara eriştiği dönem olmalıdır. Sosyal ve ekonomik alanlardaki basın ve yayın etkinlikleri, uluslararası düzeyde, olmazsa olmaz nitelikte, en önemli işlevler üstlenmektedir. Dünya ekonomisi hiçbir zaman aynı yerde durmadığı gibi basın yayın çalışmaları da bütün dönüşümleri her an yeni boyutlarıyla yansıtmak zorundadır.”

VAHAP MUNYAR: AYDIN KUŞAĞIN DÜŞÜNSEL BEKLENTİLERİNİ YANITLAMAK İSTEDİ

Toplantının moderatörlüğünü yapan TGC Başkan Vekili Vahap Munyar,  şunları dile getirdi:

“Ekonomi gazetecileri olarak bir Amerika seyahati söz konusuydu. Tam da o günlerde Ali Bey eşini kaybetmişti. O zamanlar Mukaddes hanım ile haberleşiyorduk. Gitmişken ‘Ali Bey’i de ziyaret edelim’ diye aramızda konuştuk. Bir grup oluşturduk. Ben katılamadım. Hakan Güldağ, Ali Ağaoğlu, Doğan Satmış, Celal Toprak, Hasan Eriş vardı. Hakan Güldağ çok güzel bir yazı kaleme almıştı. Ercüment Karacan bir gün Ali Gevgilili’ye ‘Niye ben seni anlamıyorum. Bana da seni anlama hakkı tanı’ diye    çok zor yazılar yazıyorsun gibisinden, yazıları daha basitleştirmesi için talepte bulunuyor.  Ali Gevgilili, ‘Ben 68 kuşağının dolgun, araştırma, inceleme türü, bilgi edinme beklentisinden hareketle ekonomi sayfasını hazırlıyorum. Bu sayfalarda genel birikimi oluşmuş, kendi içinde bölünmüş aydın kuşağın düşünsel beklentilerini yanıtlamak istiyorum’ şeklinde yanıt veriyor.”

CEVAT ÇAPAN: SİNEMAYA DA  EKONOMİ GAZETECİLİĞİNE DE ÖNEMLİ KATKILARI OLDU

 Şair -Yazar Prof. Dr. Cevat Çapan şunları dile getirdi:

“Çağını sorgulayan bir aydın. Ali Gevgilili’yi tanımak, onunla dost olmak bir mutluluk.

İktisat, sanat, insanlık kökenli bir yazardı. İnsanlık ailesinin en yararlı üyelerinden biri olarak; ne yapılması gerekiyorsa onu yapan, onun için neler biriktirmesi gerekiyorsa onu biriktiren, nasıl paylaşılması gerekiyorsa cömertçe paylaşan bir aile reisiydi. 

Gazetecilik yaparken, gazetecilik dışındaki çalışmaları dışında birlikte olduğu insanlarla yaşarken onları zenginleştiren, onları mutlu kılan bilgiler ve duygularla zenginleştiren birisiydi. Gazetede birlikte çalıştığı insanları vefa ile anmış, onlardan öğrendiğini hiç gizlemeden anlatmıştır. Gazetecilik Enstitüsü açıldığında dersler verdi.

Dünyadaki siyasal, ekonomik, toplumsal gelişmelere ilgi duyan bunları anlamaya çalışan, bunları dürüst bir şekilde yorumlayan gazeteci olarak mesleğini sürdürdü.

Gazetecilikte, ekonomi sayfası düzenlemeyi çok ciddiye alıyordu. Ekonominin uzantısı olan her konuda özellikle Türkiye’de düşünce dünyasında söz söyleyebilecek en önemli isimlerle forumlarla düzenledi. Kimlerle görüşülmesi gerekiyorsa, Türkiye’de kimlerin fikirleri tartışılmaya değerse o sayfada o ortamı hazırlıyordu. Gazeteciden öte bir yazardı. Dünya sinemasını ve Türk sinemasını bütün yönleriyle inceledi.”

SAMİ KOHEN:  ÇOK YÖNLÜ BİR KİŞİLİĞE SAHİPTİ

Dış Politika Yazarı Sami Kohen, şunları dile getirdi:  “Milliyet’te uzunca yıllar boyunca beraber çalıştık.  Kalplerimiz birbirine çok yakındı. Çok iyi anlaşabildiğim bir kardeşimdi. Ali’yi iki yönüyle ele almak lazım. Biri insan olarak diğeri de meslek mensubu olarak. İnsan olarak, gerçek bir İzmir beyefendisi.    İnsanlık duygusu gayet güçlü, herkesi seven, sempatik, sakin bir karakteri olan, her şeyi ciddiye de alarak değerlendiren bir kişi.  Bir kere sinirlendiğini, kötü bir söz söylediğini hatırlamam. Çok alçak gönüllüydü. Herkesle iyi geçinen, tatlı söz söyleyen, gerçek, samimi bir dosttu. Meslek tarafına gelince, çok yönlü bir kişiliğe sahipti. Vatan’da sanat kritikleri yazıyordu, Milliyet’e geldiğinde ekonomi sayfası editörüydü ama sanata ilgisi sürüyordu. Yaratıcıydı. Yenilikçiydi.  O zamana kadar ekonomi sayfalarına iki kolon ayrılırdı ama o tamamen tam sayfa,  bağımsız, kişilik kazandırdı. Ekonomi sayfası yönettiği sürece örnek bir sayfaydı. Güçlü kalemiyle okuyuculara yansıtıyordu. Güçlü bir düşüncenin kağıda dökülüşüydü. Entelektüel bir birikimi vardı. Hem Milliyet’e hem de Türk basınına yenilikler getirdi. Forum dediğimiz televizyoncuların deyişiyle açık oturumu, Milliyet’te pazar günleri tam sayfa olayın önemine göre akademisyenler, konunun uzmanlarına yer verirdi. Düşünceler serbest bir şekilde ifade ediliyordu.  Çok titizlikle o seçimi yapıyordu. Herhangi güncel bir konu olduğu zaman farklı düşünceleri de bir araya getirmeye çalışıyordu. Bu büyük bir yenilikti. Mesleki nitelikleri çok genişti. Ekonomi editörü, siyasetle, sosyal sorunlarla çok ilgili, düşünce ürünü olan kitapları, sanat ve edebiyata olan merakı ve bu konuda yaptığı çalışmaları vardı.”

NÜKHET İPEKÇİ:  DOĞUŞTAN GAZETECİYDİLER

Toplantıya; 1 Şubat 1979 yılında öldürülen Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) önceki Başkan Vekillerinden Abdi İpekçi’nin kızı Nükhet İpekçi, şunları dile getirdi:

“Ali Gevgilili’nin babamla çok güzel bir ilişkisi vardı. Babamın Ali Bey’den bahsederken yüzünde bambaşka bir tebessüm olduğunun tanığıyım. Babam da Ali Gevgilili de gazeteciliği hiç bırakmadılar. Doğuştan gazeteciydiler. Kaçınılmaz olarak bu mesleğe çok genç yaşta başladılar. Bir yıl arayla mesleği bıraktırıldılar. Onlar günü gününe tüketilen gazetelerin zamansız ve sonsuz gazetecileriydi. 1979 yılının karanlığı içindeyken varlığını çok yoğun hissettirdi. Onca uğraşı arasında uzun mektuplar yazdı. Dağılmayım, sıkı durayım diye bana kılavuzluk etti. Elimizi sımsıkı tuttu. Direnen insan duruşuyla, gönülden kopan sözleriyle yanımızda oldu. Defalarca okunacak kitaplar kaleme aldı.”

YAŞAR AKSOY: İZMİR SEVGİSİ, İNANILMAZ BİR OKYANUSTU

Gazeteci-Yazar Yaşar Aksoy, konuşmasında şöyle dedi:

“Ali Ağabey, büyük bir İzmir tutkunuydu. İzmir sevgisi, inanılmaz bir okyanustur.  İkinci kuşak İzmir aydınlarının içinde yetişti. Bilgi birikimi de gazeteciliğe de İzmir’de başladı. İzmir, Ali Gevgilili’nin yaşamını yönlendirdi. Bir yönüyle Yunus Emre, Mevlana ise öbür yönüyle Şeyh Bedrettin’dir.  Bir yönüyle Cevat Çapan ise öbür yönüyle Emre Kongar’dır.  Dünyanın bütün mirasını beyninde taşıyan ender bir insandır.  ‘Gazetecilik benim için tutku’ diyordu.  Ben hayatım boyunca hep ağabey özlemi çektim.  Ağabeyisi olmayan bir kişiye ağabeyi kazandırdı. Sayfalar süren yazışmalarımız var. Gezi olaylarının hiç peşini bırakmadı. Sinema en güzel İzmir’in gecelerinde vardır.”

 ALİ GEVGİLİLİ KİMDİR?

1938 yılında İzmir’de doğdu. İzmir Özel Türk Koleji ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde eğitim gördü. Mesleğe 1954 yılında Ege Ekspres'te başladı. Yeni İstanbul, Vatan gazetelerinden sonra 1963'de Milliyet'e girdi. Burada "Günlük" başlığıyla köşe yazılarını uzun yıllar sürdürdü, forumlar yaptı, iktisat sayfasını yönetti. Abdi İpekçi'den sonra bir süre başyazarlık yaptı. İletişim Fakültesi'nde öğretim üyeliğinde bulundu. Siyasal yazılarından başka sinema eleştirmenliğiyle tanındı. Yedinci Sanat, Yeni Dergi, Milliyet Sanat Dergisi başta olmak üzere birçok dergide sinema yazıları yayınlandı. Basın Şeref Kartı taşıyor. Yayınlanmış eserleri şöyle: Atatürkçü Dış Politika, NATO ve Türkiye, Türkiye'de 1971 Rejimi,  Tarım Toplumundan Sanayi Toplumuna  Geçiş Aşaması, Yükseliş ve Düşüş,  Türkiye'de Yenileşme Düşüncesi, Sivil Toplum, Basın ve Atatürk, Çağını Sorgulayan Sinema, Türkiye'de Kapitalizmin Gelişmesi ve Sosyal Sınıflar.

3 USTA’YA TEŞEKKÜR BELGESİ TAKDİM EDİLDİ

Basın Müzesi’ne bağışta bulunan TGC kıdemli isimlerinden 3 ustaya teşekkür sertifikası verildi. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın önceki başkanlarından Sedat Ağralı, basında yapılan ilk toplu sözleşmeyi Basın Müzesi’ne bağışladı. Ağralı’ya teşekkür belgesini TGC Başkanı Turgay Olcayto takdim etti. Basın tarihinin pek çok değerli bilgisini bağışlayan Bizim Gazete yazarı Orhan Koloğlu’nun teşekkür belgesini TGC Başkanı Turgay Olcayto verdi.  Gazeteciler Sosyal Dayanışma Vakfı Başkanı Selami Turgut Genç teşekkür belgesini TGC Başkan Vekili Vahap Munyar’ın elinden aldı. Genç, “Bugün burada yaşadığım güzel duyguların tüm meslektaşlarıma da nasip olmasını dilerim” dedi.