Şair Faruk Nafiz Çamlıbel, Türk şiirine büyük ad oldu -4-

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) düzenlediği  “Meslekte İz Bırakanlar” toplantılarının dördüncüsünde 1973 yılında hayatını kaybeden şair-yazar Faruk Nafiz Çamlıbel konuşuldu.

 İSTANBUL - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği " Meslekte İz Bırakanlar" toplantıları devam ediyor.  TGC üyelerinden Faruk Nafiz Çamlıbel, vefatının 40. yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği "Meslekte İz Bırakanlar" programının dördüncüsünde 21 Kasım 2013 Perşembe günü anıldı. Çemberlitaş’ta bulunan TGC Basın Müzesi’nde düzenlenen toplantıya, TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, TGC Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir, TGC İdare Müdürü Cem Çapanoğlu, Hürriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Doğan Hızlan, şair-yazar-eleştirmen Eray Canberk, TGC Balotaj Kurulu Başkanı Muammer Tuncer ile Balotaj Kurulu Üyesi Şevket Uygun, Çamlıbel’in damadı Fahrettin Belgin, gazeteci, karikatürist ve ressam Hikmet Andaç’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı. 

"TGC üyesi usta kalemler"

Panelin sunuculuğunu TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş üstlendi. Güneş, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin değerli üyelerinden Şair-Yazar Faruk Nafiz Çamlıbel’i saygıyla andıklarını söyleyerek sözlerine başladı.  Genel Sekreter Güneş, "Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 3 bin 638 üyesi var ve bu üyeler arasında; Türk edebiyat, sanat, sinema ve spor dünyasının çok değerli kalemleri bulunmaktadır. Meslekte İz Bırakanlar toplantısı, bu önemli isimleri tekrar hatırlatmak ve çok zengin olan eserlerini bir kez daha paylaşmak amacıyla düzenleniyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Meslekte İz Bırakanlar toplantıları ile bu değerli ustaları anmaya devam edecek" dedi. 

"Meslekte iz bırakan isimleri anıyoruz"

Toplantının açılış konuşmasını yapan TGC Başkanı Turgay Olcayto Meslekte İz Bırakanlar toplantılarının önemine değindi ve ileride bu toplantıların kitaplaştırılabileceğini belirtti.  Başkan Olcayto, şunları söyledi: "Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak ‘Meslekte İz Bırakanlar’ başlıklı toplantılar kapsamında bugün aramızdan ayrılışının 40. yılında Şair-Yazar Faruk Nafiz Çamlıbel’i anıyoruz. Meslekte iz bırakan isimleri anmayı sürdüreceğiz. Belki ileride bu toplantıları kitap halinde sizlere sunabiliriz.” 

Çeşitli yönleriyle Faruk Nafiz Çamlıbel

TGC Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir’in yönettiği toplantıda, Şair-Yazar Faruk Nafiz Çamlıbel’in hayatı ve eserinin işlendiği sinevizyon gösterisi katılımcılarla paylaşıldı.  Toplantıda Hürriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Doğan Hızlan, şair-yazar-eleştirmen Eray Canberk, Çamlıbel’i çeşitli yönleriyle ele aldılar. 

“Eserleriyle can buldu”

Genel Sekreter Yardımcısı Özdemir, Faruk Nafiz Çamlıbel’in hayatını, yaşadıklarının eserleriyle nasıl can bulduğunu aktardı. Özdemir, Faruk Nafiz’in hayatında Şukufe Nihal’in önemine değindi. Özdemir, "Şiir yazmaya genç yaşlarda başlayan Çamlıbel şiirlerini önce aruz ölçüsüyle yazdı, daha sonra hece ölçüsünü benimseyerek ‘Beş Hececiler’ adıyla anılan grup içinde yer aldı. Şiirleri Yeni Mecmua, Fağfur, Edebiyat-ı Umumiye Mecmuası, Büyük Mecmua, Nedim, Yarın, Süs ve Hayat gibi dergilerde yayınlanan şairin şiir kitaplarının yanı sıra oyun ve romanları da bulunuyor. Behçet Kemal’le birlikte yazdıkları "Onuncu Yıl Marşı" Cemal Reşit Rey tarafından bestelenen Çamlıbel 8 Kasım 1973 tarihinde, Akdeniz gezisindeyken, Kaş-Fethiye arasında yaşama veda etti" diye konuştu. 

"Türk şiirine büyük ad oldu"

Hürriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Doğan Hızlan, şunları söyledi: "Şiirin tarihinde her şairin bireysel başarısı, önemi ve yeri vardır. Ama bunun dışında etkilenmesi kadar etkilemesi de söz konusu edilmeli. Hiç kuşkum yok ki; Faruk Nafiz Çamlıbel, batı şiirinden de etkilendi; bizim geçmişimizdeki divan şiirinden de etkilendi, onun söylemini, sesini nasıl daha duru ve arı bir dile aktarılacağını düşündü. Heceyi şiir düzeyine çıkardı. Batı şiirinden de yararlanmış ve kendinden sonraki genç kuşağı da etkilemiştir. Onun için Faruk Nafiz’in, Türk şiir dilindeki sorunların çözülmesine etkisi oldu. Onun için Türk şiirine büyük ad oldu." Faruk Nafiz Çamlıbel’in şiirlerinin önemine değinen Hızlan, "Hececiler çok önemli. Hececilerin içinde en önemlisi de Faruk Nafiz Çamlıbel’dir. Türk edebiyatında dilin sadeleşme evreleri vardır. Bizde sadeleşme düz yazıdan çok şiir yoluyla olmuştur. Beş hececilerin görevi; şiirin ağır dilini Türkçenin anlaşılır bir düzeyine yerleştirmekti. Bu aslında çok zor bir iştir. Çünkü biçim ile içerik her zaman uyum sağlayamaz" ifadelerini kullandı. 

 "Milli mitolojinin şiiri"

Han Duvarları şiirinden bahseden Hızlan, "Bazen bir tek şiir, bir insanın bütün edebiyat tarihini, bütün anlayışını ve yaşadığı ülkenin bütün panoramasını verecek gücü taşıyor.  Han Duvarları da böyle bir şiir… Han Duvarları şiirinde düz yazı tadı var. Çünkü milli mitolojinin şiiridir Han Duvarları…. Türkiye’nin, Anadolu’nun insan destanını ustaca yazmıştır" diye konuştu. Bunun dışında Faruk Nafiz Çamlıbel’in aşk şiirlerine de değinmek gerektiğini dile getiren Hızlan, Nafız Çamlıbel’in bir çok şiirinin bestelendiğine dikkat çekti. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne düzenlediği etkinliklerden dolayı teşekkür eden Doğan Hızlan, eski kuşağın bildiğini yeni kuşağa aktarmak gerektiğini dile getirdi. Hızlan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün şairin ne derece okunduğu her zaman tartışılabilir, ama edebiyat tarihindeki yerlerini unutamayız. Ve zincirin önemli halkalarını mutlaka birbirine bağlamalıyız.”

 "Şiir dilinin oluşması”

Toplantıda konuşan Eray Canberk, ise şunları söyledi: "Çamlıbel, Türkçe şiir dilinin oluşmasına emeği geçen şairlerden biridir. Kelime dağarcığı ve kafiye (uyak) zenginliğiyle dikkati çeker. Duygulu, romantik, geleneksel ve döneminin ‘şair’ tasavvuruna örnek bir şairdir. Ezilenleri, toplumdan dışlananları yansıtırken, siyasal tavırdan, ideolojik olmaktan uzak durur ama insancıldır ve yerleşik değerleri sarsmaktan, insanı tedirgin etmekten, huzursuz etmekten geri kalmaz. Duygularını uç noktalara götürür, vurucu biçimde dile getirir. Pek az şiiri müstezat biçimindedir. Aruz ya da hece ölçüsü içinde kafiye zenginliği sunar. Kelime dağarcığı bir Çamlıbel sözlüğü yapacak kadar zengindir. Şiirlerin adları da bunu kanıtlar. Çamlıbel’in şiiri ve şiirimize katkısı çeşitli nedenlerden tümüyle ve yeterince değerlendirilmemiştir. Ölümün 40.  yılında şairimizi saygıyla anıyorum ve daha ayrıntılı ve kapsamlı incelemelere konu edilerek değerlendirilmesini diliyorum."